Frikik Pisliği

Zaman zaman sizde sosyal medyada ya da magazin programlarında görmüşsünüzdür. Bayanlar orasını burasını açıp da mahrem yerlerinin bir kısmını gösterdiler mi, bunun argoda ki tanımı ya da adı diyelim frikik vermek oluyor.

Bunun bir tanımı da bence teşhircilik. Aklı başında, efendi gibi sanatını icra edenlerin hiç birisi bu yollara tenezzül etmiyor. Bana ne, bize neeeeeeee! Senin bacaklarından ya da içine giydiğin şeylerin renginden. Ne kadar basit ve de dingilsiniz, farkında mısınız?

İki tane uyduruk kaydırık şarkı sözü yazıyorsunuz, sonrada onu sanat zannediyorsunuz. Bir kaç tane angutta çıkardıklarınızı dinleyip de sizi pohpohladığı zaman, sizden mutlusu yok. İşte o zaman, bir düşünür edasıyla bildiğiniz bilmediğiniz, anladığınız, anlamadığınız konularda fikir beyan edip, sonrada övgü filan bekliyorsunuz...

Harcanıyorsunuz, diyeyim size. Frikik verip de o verdiği frikik ile de gurur duyan, övünen sanatçı müsveddelerisiniz aslında sizler... Müsvedde de olduğunuz için, sizi kullananlar, kullanım süreniz dolduğu zaman sizi buruşturup çöpe atıyorlar, sonrası ise hüsran gelsin ahlar vahlar... Ben bu haller düşecek sanatçı mıydım tiripleri...

Bırakın frikik meselesi, olayı sadece futbol sahalarında olsun. Bizim sizin frikiklerinize ihtiyacımız kesinlikle yok. Aklınızı başınıza devşirin süratli bir şekilde. Bacaklarınızı, oranızı buranızı göstereceğinize, beyninizin güzelliğini, eserlerinize yansıtıp, onu göstermeye bakın, yoksa, kısa bir zaman sonra birilerinin başına geldiği gibi, kaçınılmaz bir son olarak, sizde silinip gideceksiniz...