Gerçek Ve Hayal

Hayal etmek; aklının muhteşem yapımcılığında muhteşem bir film çekmek
Hayal kurmak; kendi rüyanı, kendi karabasanını yaratmak
Hayallere dalmak; kendi denizinde okyanus dalgaları estirmek
Durmak, durulmak ve bir masal uydurmak

Hayır, durmuyorum aslında. Gidiyorum, o kadar da anlamlı bulmadığım bir yolda. Yaşamı bir yol olarak tarif etmektense çoğu zaman sürüklendiğimiz bir nehir olarak tarif etmek daha gerçekçi geliyor oysa. Ya da daha kolayıma geliyor her insanın 'hak ettiği' değil 'istediği' yaşamı yaşadığını inkâr etmek. Ne istediğini bilmek bu nehirdeki tek küreğin ve ne kadar çok istiyorsan o kadar büyük.
Her gün bir şeyler geçiyor aklımdan yürüdüğüm yollarda ve onları unutsam da bende bir iz bırakıyorlar. Sanırım bu izleri takip etmem gerek.
Durmuyorum, yürüyorum. Ayaklarım beni işime götürürken aklım başka bir yolculuğa hazırlanıyor. Başka bir evren, başka bir dünya, başka bir zamanda yaşanacak bir yaşam, hayalim. Çünkü ancak böylesi mümkün hislerini aklınla uydurup kalbinle hissetmeye çalışmadan, beş duyunla hissederek yaşamanın. Böylesi mümkün ömrümü ömrüyle bir 'evde' eritebilmemizin. Onun yanında olabilmenin, tek bildiğimiz şey olan suskunluklarımızla itiraflarının ötesine geçebilmemizin, bedenlerimizdeki ateşe tatlı bir savaş açabilmemizin; yatağımızda gözlerimiz ve ellerimizle sevişebilmemizin, savaşı kazanıp aşkla bir beden olabilmemizin tek yolu bu çünkü.
Yıkıcı ve kayırıcı kuralları olmayan, Afrika'da aç insanları olmayan, 'sahiplik' kavramı olmayan, insan olan her varlığı üstün tutan bir toplumda 'gerçekten' yaşayabileceğiz çünkü. Tek ihtiyacımız olan bu mu, yani 'gerçek' bir dünya? Evet. Çünkü başka her şeyimiz var. Geriye, giysilerimizi ve kalbimize gömdüğümüz baltaları çıkarmak kalıyor..
Yolda giderken kurduğum hayalin aydınlığıyla körken, bir kavşakta yolun karşısına geçerken açıyorum gözlerimi; sola bakıyorum, yüzümün sadece iç yanından fark edebileceğim bir gülümseme fark ediyorum yüzümde; sağa bakıyorum, bu bir hayal diyorum kendime, her şeyi mahvederek; tekrar sola bakıyorum ve karşıya geçiyorum. Hayallerimin bir başka adasından karşıya geçiyorum; sevmediğim karanlık anakaraya.
O sokak arası kavşaklarda çok hayalimi düşürdüm şehrin gri sularına..
Ve şimdi haritalarını çizmem gerek.

04 Ağustos 2011 2-3 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar