Günahım Sen Olur musun

Yanımda olmasan da hep sol üst cebimde taşıdığım sevgili, bu gün, bu gece bir aşk günahı işlemek istiyorum.. İşlemek istediğim bu aşk günahımın oyuncusu sen olur musun ?

Aşkın yüzünden aşk acısıyla işlenmiş olacak olan bu masum günah, bir günahsızın çığlığı; olsun istiyorum...

Gün boyu, tek acımı bir kılıç darbesi gibi parçalara bölüp çoğaltan sen.. Hadi bir kılıç daha vur da kanat artık diyorum günahımın içine günlerce biriken bu sevgini ..

Akan kanım temizler günahlardan belki içimi; çünkü artık ne göz yaşı ne de mayalanmış aşklar dindirebiliyor içimde çoğalan, dilimin ucunda olup da, bir türlü dilimin dönüp de söyleyemediği şeyleri. Belirsiz bir dokunuş gibi tutmuş, sallıyor bedenimi.. Sallıyor da, salıyor.. Sallıyor; titretiyor ama öldürmüyor.. Sadece kanatıyor sol yanımı...

Bir dua oku da aksın, günahla işlediğim aşkım, aksın da değsin sol hanıma ve kızıllığı kalsın geride; ruhumu dayayıp aldığımda o günahı daha fazla sokma içime diyorum; daha fazla çekiştirip şeytanımla büyütme içimde ...

Islak tenlerde kızıl gecelerde senle oynuyorum günahım... Başka duygularla saplanıp oyalanmak istiyorum, günahına girmemek adına.. Oyalanıyorum... Olmuyor..

Tam sıyrıldım derken karma karışık düşüncelerden.. Oyunculuğun giriyor içime, benle oynadığın rolün okadar çok çok büyük ki, Bu defa da rüyamdaki saltanatın başlıyor.. İlle de sen, ille de günahın giriyor senle bedenime.. Uyku girince bedenime, kızıl dudaklarını, tenindeki ıslaklığın kokusunu hissedip düşünmek; gerçekten düşünmeye başladığında öldürüyor insanı...

Düşünme diyorum... Olmuyor.. Göndermek istiyorum , aç beynini çıksın dışarı sıyrılsın diyorum, olmuyor.. Birden sıçrayarak uyanıyorum içimdeki senden.. Biraz daha, biraz daha arala ve çekil üstümden; rahatlamalıyım diyorum... Bir filim karesinde kalayım; siyah-beyaz hayaller, olmazsa rüyalar arasında, canım ne daha fazla günah, ne de daha fazla ter istiyor...

Çıkarmışken seni sol hanımdan ve beynimden bu defa da ruhunla sevişiyorum... Günahım oluyorsun.. Öyle bir günahımsın ki sen huzur veriyorsun bedenime, rahatlıyorum.. Bir yandan da çıkma istiyorum içimden.. Ve yine hadi çek etten kapıyı da çık diyorum, artık şu içimdeki dünyadan: Olabileceğin şey olduğundan daha mı kötü olur sanki ? Varlığını kanıtlayan sevaplardan uzaklaşırken, emredilen günahları ört üstüne ört .. Örtkü günahınla huzur bulsun günahsız ruhum.. Sana fısıldadığım sesimle bir perde çekip beyazlığın içinden dokunuyorum öylesine... Biraz daha kal ama günahımda olduğun gibi kal:

Korkuyorum... Çırpına çırpına sayıklarken terlemiş bedenimle, ruhun sarıyor beni..

Soruyorum kendime: Bu kadar da güçlü müydün her zaman ? Bir çok ten sinmiş tenime; bir çok ben, değmiş benime... Hangisi kalkar da arar ertesi sabah ? Hangi günah, adına sevap denmedikçe okşar ? İnan ki seninki kadar günahım olmamıştı başkasına... Günahım sen ol istiyorum artık.. Devamlı ' aşk günahım olur musun ' ?

Siz eyy geçmiş ve gelecekti geçici günahlar okşamayın beni... Sarıp terletmeyin bedenimi, meşgul etmeyin beynimi geçici düşüncelerle.. Artık devamlı bir günahım olsun istiyorum, geçmişi cahilliğime verin...

Ama hayır ! Onlarda kalsın.. Ve görsünler ki içten gelerek işlenen sevaptaki günah nasıl işlenirmiş görsünler.. Daha fazlasını görmek istiyorum titrerken; senin için bedenim..
Onlar kalsın istiyorum: Daha fazla acıtın, eritin bedenimi ve içindekini: Olmak istediğim gibi olmam için acıtın.. Acıtın ki asıl günahımı işleyeyim..

Hey sen ! Titreyen ! diye bağırıyorum; hadi vur bir daha; hadi kanat daha fazla içimi ve sonra acı yine bana ...

Ve kalıcı bir aşk günahım olda, günahıma sarılayım artık:

( N.K. Eylül 2010 )

24 Eylül 2010 3-4 dakika 31 denemesi var.
Yorumlar