hamur / çamur / ben!

Yüzümdeki hüznün gölgeleri kaç bayrağın yıldızını söküp almışsa göğsüne , sızım o denli büyük işte. Kutlu zamanlara uyutulan yürek derin kısa vadeli uykularını kırka bölerek kabusların eşiğine atar yüreğinin leşini.
Kargalar kahpeler kapıda
Kapıda ihanet
Almanın ve satmanın erdemli yanını bilen kanlı eller, ve kahpe yürekler caka satar meydanlarda. Efendilik pozu şerefsizlerin yakasına yapıştığı vakit edepsizler inine çekilir. Makam doludur mekan gülistan. Acıdan süzülen bal ile pişirilen ekmekler dağıtılır yüreği mangal olanlara. Ateş düştüğü yerde güzelleşecektir illa.

Biliyorum ne zaman seni düşünsem karışırım
Ne zaman özlesem seni saçmalarım

Şu boynumun sağa olan eğimi kederin resmidir.

KAÇ KEZ PİŞİRİLİR İNSANIN HAMURU
ÇAMURUMUZ KARILDIĞI GÜNDEN BERİ?
Şu feleğin eteğinden dökülen dikenleri ben mi ezmeliyim illa? Saadet acı lokma dokunur bana. Hüznün kezzabını sür yüzüme, alem güzel görsün.

Çıldırıyorum sevdayı dolamıyor mu şu kalabalıklar dile, aşk senin ilinde döşer sınır taşlarını , sevda gözlerinde, muhabbetin düşüp tökezlediği yerde ben tutarım elinden ister bil ister bilme, sevda yürüz aleme gözlerinden alırda başını aşk senden alır feyzini. Gözlerinin dergahında kırılır cezbesi sevdanın ben sana tabi ben sana müteşekkir ben sana ....

Boşver gülüm uzun hikaye

Ben hem hal olurum sevda ile kirpiğinin gölgesinin gözlerine düştüğü yerde

25 Kasım 2010 1-2 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar