Hayatın Anlamı

Ben yada sen değil bizimkisi
Ortak söylemimizdi , sadece ikimiz vardık
Hep böyle bilirdik, biz derdik
Bir zamanlar biz vardık
Senin olan benim benim olan senindi
Mutluluklarımız, acılarımız
Sevinçlerimiz, hüzünlerimiz birdi
Biz böyle bilirdik hayatın anlamını
Farklı yaşamlar, farklı tatlar vardı, anlamlar farklıydı farklı olacaktır.
İnsan olmak, anlam gerektiriyordu. Anlam bulmak istiyordu.
Hayatın anlamı baktığın noktadır, gördüğün güzelliklerdir. Fark edebilmektir.
Hayatın anlamı Shakspeare göre kadınlarıydı
Mecnun için Leyla'sıydı, Ferhat için Şirin
Kavuşamayanlar için kaf dağın arkasında kalan ulaşamadıkları güzeldi
Meme Alanın için zindanında beklerken Zine'yi onun saçlarının tutamına dokunmaktı
Kutsularımız, eski zaman aşkları yeniden hayatın anlamı olmamalıydı sevdalılar için
Uyuyan bir dev aşkın olduğunu, bunu uyandırmakla anlam kazanırdı
hayatın anlamıydı insanca yaşamanın, mutlu olmanın bir yolu da
kimisine göre de günahkar olmanın, aşkın günah olmadığını bunun günahlarıyla yaşamaktı anlamı, Nietzche'nin Selome'siydi anlamı Dostoyevski'yi kumara sürükleyendir hayatın anlamı, kimisine de göre hayattın karanlık noktaları aydınlatmaktı. Hayatın anlamı kimisine göre bilmekti, kimisine de göre bilgiyi yaşamaktı.
Hayatın anlamı; öyle bir dünya ki, orada kan ve renk ayrıcalığı yok; onun akşamı batının ve kör düzenbazlığın sabahından daha aydınlık. Köleliğin zulmün olmadığı, gerçek aşıkların içinde mutlu oldukları, gönül sonsuz ve uçsuz bucaksız olduğu bir dünya, öyle bir dünya öyle bir alem ki, güzelliklerin gül tarlasında, ikindi vaktinde güneşe doğru yönelip gülümsedikleri bir dünya, bu öyle bir dünya ki senin içindedir yaşanacak olan, dön kendine bir bak, hayattın anlamı bana göre içindedir insanın.....

28.11.2011
İstanbul

28 Kasım 2011 1-2 dakika 6 denemesi var.
Yorumlar