H/içsel Tecavüz
Kırıldığı kadar mı , kırdığı kadar mı yoksa cesaret edebildiği kadar mı kırar insan kendini ya da bir başkasını.???
Ağzımızdan köpükler saçarak anlatırken
"en önemli bize göreleri" acaba başkasının kaç tane önemini ayaklarımızla eziyorduk o sıra..
Düşündüm, düşündüm.... bulamadım kendime dürüst gelecek yalanları çarpamadım suratıma.
Tüylerimi kökünden sökercesine diken diken ederken beni yalancılar, acaba kendi yalanlarıma kılıflar dikmiş miydim utanmazca.
Hatta; "ama bu öyle değil", "beni anlamıyorsun", "sandığın gibi degil" gibi sözlerle kaç cümlenin ırzına geçtim acımazsızca.
"Katlim vaciptir" ey dostlar...icimdeki her bir insanlık zerresini kötü yola düşürdüm, yetmedi sattım etini, yetmedi pazarladım sosyal medyalarda, yetmedi dalga geçtim yetmedi s..p attim ruhunu bir sokak arasında.
Ah ben yok mu ben şeytani bile ürküttüm gelemiyor uzun zamandır yamacıma.
Affetmek dedik onun bile suyu çıkmadı mı ellerimizde?
Affettim egosu ,affetim ama senden intikam alırım kıskacı, affettim ama çaktırma ben de yaptım yalanları...
Yoksa bu affetme işini bile kendi çıkarımızamı uydurduk sonunda.
Ne kadar affedebilir insan, affedildiği kadar mi , katledildiği kadar mı, yıktığı yok ettigi sınırları kadar mı....kime ve neye gore bu işin asıl ederi....
Sustum tam şu anda bir ayna çıkınca karşıma....
Düşündüm ne gerek vardı şimdi düşünmeye....
Dünyayı anlayamadığımı kabul ettiğim için kendimi anlamaya çalışmıştım ama bunu hiç beceremedim. Burası daha karmaşık, daha soluk ve daha vazgeçmiş oldu sonunda....
"Ahhh dedim ahhh... sanki artık kendimden bile bağımsızım."
Duyuyor musunuz
Biri gidiyor içimden
Bir ayak sesi çınlıyor kulaklarımda giderek karanlığımda benden uzaklaşıyor
ve
içimde kim var ve nereye gidiyor artık aklım almıyor.
Keşke hoşça-kalaydım
Psikolojide tanımı farklı insanın hayatına uyarlaması farklı elbet her şeye rağmen ben ego merkezliyiz doğamız gereği kendimize bile zalim olabiliyoruz ne yazık ki incindiğimiz zaman