İnsanoğluna Bir Yol Haritası

Sonsuz bir evren içinde yaşıyoruz asırlardır. Bu zamana kadar bir Allahın kulu çıkıp da yaşadığı dünyayı inceledi mi acaba? Sanmam. Her insanda merak duygusu öyle ya da böyle vardır ama iş yaşanılan dünyayı keşfe gelince, kimseden gık çıkmaz. Böyle gelmiştir, böyle gidecektir belli ki. Sürü psikolojisiyle yaşıyor herkes. Kimse o nadide (!) kafasını çıkarıp da dünya gözüyle göremiyor yaşamı.

Tavus kuşu misali saklanmaya çalıştıkları toprağın altında kabak gibi ortada olduklarını fark edemiyorlar. Belki de farkındalardır da, çaktırmıyorlardır biri anlamasın diye. Anlasalar ne olacak? Sen o güzel kafacağızını çıkarıp baksan bir etrafına ne mutlu bize! Ama ne yazık ki senin hedefin belli (ne yazık ki diyorum, çünki böyle davranarak insanlar kendilerine zulm ediyorlar). Tek amacın şu elem dünyada suya sabuna dokunmadan, kendi halinde yaşamak.

'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın...' O yılan yıllardır birilerine dokunmak istiyor da, o da bin yıl yaşamak uğruna kimseye elleyemiyor.

İnsanoğlu onu da kendine benzetti sonunda!...

Her gün binlerce insan ölüyor. Bilmem nedendir ki, onlar mı suçlu sürüye uymadıkları için? Yoksa şöyle bir bakıp, tekrar yuvalarına dönecekken mi yakalandılar Azrail'in tuzağına?

Olmuyor, ne yapsa yaranamıyor insanoğlu bu dünyaya...

Kafasını çıkarsa suç, çıkarmasa suç. E ne yapacak bunca insan öyleyse?

En iyisi o mistik yuvasında yaşamaya devam etsin insanoğlu. Çıkarmasın hiç kafasını. Mazallah Azrail onları da paçalarından yakalayıverir de atıverir cehenneme...

İyisi mi o yılan hiç dokunmasın da bize, varsın bin yıl yaşasın...

30 Haziran 2011 1-2 dakika 88 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar