İzmarit
Aç kalan insan herşeyi yapabilir, bunu üniversitediki ikinci günümde anladım. Aç kalınca ve kalacak yeriniz de olmayınca bol su içersiniz camilerin şadırvanlarından. Su biraz olsun açlığı bastırır. Kimseden bir şey isteyemezsiniz, öyle acaip bir gurur oturur üzerinize. Sigara kullanmıyordum o ana dek. Neden bilmem, cebimdeki son kuruşumla çakmak aldım. Sigara alacak para zaten yoktu. Konak Meydanında dolaşmaya başladım. Maksadım birisinden birtek sigara isteyip, aklımca efkar yapmaktı, efkarlanmanın bir duble içmeden olmayacağını bilmeyerek. İsteyemedim, gururum el vermedi... Ama aynı gururum bana yerden ilk izmaritimi aldırdı.
Yerden izmarit toplamak çok zor bir meseledir. Birisi görür mü acaba tedirginliği yaşarsınız sürekli. Rezil olmak an meselesidir. Şansınıza hep dibine kadar içilmiş izmaritler denk gelir, siz dolaşıp aradıkça. Bir süre sonra farkedersiniz ki en çok izmarit otobüs duraklarında ve hastane acil servis bahçelerindedir. Ençok izmarit bulma saati de gece 03:00 ile çöpçülerin işe başlayacağı sabah saatleri arasındadır. Kent daha yenigün için temizlenmemiştir... Gece sevişilmiş ama izmaritler hala toplanmamış, kesif ve seksi bir koku yaymaktadır ortalığa, ten kokusu ile karışarak...