Kendi Cennetimizi Yaratmak...

YAŞAM bir arınma ve aydınlanma yolculuğudur. Varlığımızın bilincine varmaya başladığımız erken yaşlarda ya da daha ileri yıllarda kendimize ilk sorduğumuz bilinçli soru, ?'Ben bu dünyaya niçin geldim? Dünya'ya geliş sebebim ne?''dir. BU soruyu sorduğumuz andan itibaren yaşamımız ivme kazanır ve arayış başlar.

Bu soruyu kendimize sorduğunuz yaş, 7 yaş da olabilir, 17 de diğer yaşlar da. Bu tamamen ruha özeldir. Bu arayışın başlaması ile kendimizi bir nehirde, bir akış da buluruz. Bu yaşam akışı bizi, eğer maddeye takılıp kalmadıysak bir deneyimler zincirine sürükler. Ve her deneyimde yaşama, varoluşa, ruhumuza dair yeni bir şeyler deneyimleriz. Deneyimler öğrenmeyi, öğrenmek yeni soruları, her yanıtlanan soru da bizi daha ileri aşamalara taşır.

Sorularımız, öyle muhteşem yanıtlarla yanıtlanır ki, bir süre sonra bu oyuna dönüşür. Siz sorarsınız deneyimler size gelir, yanıtınızı alırsınız. Bazen yanıtlar acıları da beraberinde getirir ama bu acılar bile bizim gelişimimize hizmet eder. Ve deneyimlerimizi paylaştığımız kişiler(ruhlar) da bize hizmet eder. Aşkımızın yanıtsızlığından duyumsadığımız acı, gördüğümüz zararlar ve sıkıntılar da bize hizmet ederler. Yaşamı büyük pencereden görmek... Geriye çekilip kendi yaşadıklarımızı dışarıdan izleyip, her deneyimden neler öğrendiğimizi ve o deneyimi yaşamanın amacını sorguladığımızda, öğrenmemiz gereken dersi de buluyoruz. Bu noktadan sonra yeni bir deneyim yeni bir ders ve işte Tekamül yolu.

Bu deneyimler bize sevmeyi, gerçek sevgiyi, saygıyı, özgür iradeye saygıyı, var olan her insanın özel olduğunu ve bir olduğunu, tevazuyu, bilgeliği, bilmenin önemini, öğrenmenin hiç bitmediğini, her olayın bir düğüm olduğunu, ve bu düğümleri çözmekle sorumlu olduğumuzu, Her çözdüğümüz düğümde de kendimizi bulacağımızı bilmenin rahatlığı ile, Kendimiz ile barış yapıp, kendimizi sevmeyi başardığımız andan itibaren, tüm insanlar ile barış içinde, sevgiyle yaşamanın güzelliğini tadıyoruz.

Ve deneyimlerin hiç bitmeyeceğini, yaşamın muhteşemliğinin tadına vara vara, acı ve sıkıntıları da kucaklayarak, o acı ve sıkıntıları dönüştürmemiz gerektiğini bilerek, ki negatifi pozitife dönüştürmek sorumluluğumuzdur, Pozitif bir dünya yaratmak, kendi cennetimizi yaratmak durumundayız.

19 Şubat 2009 2-3 dakika 16 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    Evet.. bu güzel paylaşım için teşekkürler oya..Ve denemek Bilgiyi getirir. Bilgi ise paha biçilemez. Hem denemenin ne zararı olabilir ki ? Nasıl olsa denemesi bedava....

  • 15 yıl önce

    Cem denemek değil, Deneyim hani kendiliğinden başımıza gelenler, hani saksı düşer ya başımıza, sonra balkon altında geçerken hep dikkat etmeye başlarız..onun gibi..😅

  • 15 yıl önce

    Yüce kitabımız kuranı kerimde â??asrâ? süresinde yüce Allah derki ant olsun ki insanlar ziyan içindedir Salih ameller işleyenler hariç elbet. Burada insanların bir gaye için geldiklerini ve zaman zaman bu gaye amaçtan uzaklaşıldığını anlatmakta bu süre bize hayatı severken gayemizi de gütmemiz gerektiğini hatırlatıyor bu sure yaşamı sevmeliyiz fakat bizi Yaradan'ı da sevmeli ona olan kulluk borcunu bilincini yaşamalıyız.

    kutlarım oya hanım👑

  • 15 yıl önce

    Ama canım ya yazdığın sayfanın konseptine uysun istedim.. Baksana deneyimlere değil .. denemelere yazmışsın..ud83eudd20

  • 15 yıl önce

    Teşekkür ederim Hasan Bey, Ve esprini anlamadığım için kusura bakma Cem, bu günlerde herşeyi gereğinden fazla ciddiye alıyorum sanırım. Sana da teşekkür ederim.