Kim Bu Erol Egemen

Kim bu Erol Egemen!

Bir film repliği, izlemeyenlere mutlaka tavsiye ederim, eh biraz belden aşağı ama sorun etmeyin, ülkede belden yukarı zaten bir şey olduğu yok! Hepimiz alışkınız nasıl olsa!

Gak diyor, guk diyor, hop diyor, taştan taşa zıplıyor, herkes merak ediyor, kim bu adam!

26.12.2009 tarihinde Ankara Bölge Seferberlik Başkanlığı hizmet binasına girildi yer “kozmik oda” yani, ülkenin hafızası ve çok daha fazlası!

Sebep?

Dönemim başbakan yardımcısı, kendisine düzenlenecek suikast girişimini gerekçe göstererek, girilmemesi gereken yerlere bazı adamlar sokuldu! Devletin temel taşlarının altı oyuldu!

Savcı kim, Mustafa Bilgili, meşhur “öcü örgütüne mensup” neden girdi, belli değil, niçin girdi o belli!

Hâkim kim, Kadir Kayan bu zatı muhterem de aynı örgüte mensup ve örgüt liderine karşı açılan davada, beraat kararı veren adam! Şimdi nerede, yurtdışında, ne yapıyor, senden benden yürütülen paraları yemekle meşgul!

Dönemin genelkurmay başkanı kim, İlker BAŞBUĞ, açın “verin oraların hesabını” diyerek kısa bir direniş sonrası emri veriyor! Sonrasında “vatana ihanet suçlamasıyla içeriye atılıyor” birileri bir şeyler yapıyor ama kimse anlamıyor!

Sonra, başbakan yardımcısı birkaç dönem sonra diskalifiye ediliyor, sesi soluğu biraz kesiliyor. Ortalıkta bir süre görünmüyor, sonra 15 Temmuz 2016 olayları ve darbe girişimi gerçekleşiyor.

Türkiye hiç olmadığı şekilde sallanıyor, uçanlar, kaçanlar, savunanlar gibi bir sürü olaylar! Anlamaya ve algılamaya çalışırken olaylar bastırılıyor ama sönmek bilmeyen bir yangın var ve söndürecek itfaiyeci aranıyor!

Neyse ki olaylar sonlandırılıyor, ülke yatışıyor, yüzlerce sivil vatandaş şehit ediliyor, fakat biter mi, elbette ki bitmiyor, daha birçok olaylar silsilesi, sanki Hollywood’un ekran klasikleri!

İzliyoruz, hanım, çoluk, çocuk hipnoz olmuş gibi seyrediyoruz, sabahlara kadar uyumuyoruz, ekranlarda bilge insanlar, danışmanlar, eski öcü örgüt mensupları, siviller, askerler daha bilmem neler!

Ekrem Yeter'i tanır mısınız, bende tanımam. Konu, tanıyıp tanımamak değil, ne iş yaptığı ve neden adını öğrendiğimiz. Eski başbakan yardımcısının damadı. Kendisi önemli bir şahsiyet, değerli, kıymetli, onurlu, kişilikli, bunu ben demiyorum, kayınpederi söylüyor.

Sonrasında, daha birçok onurlu, kişilikli bazı kamu görevlileri için de içinin yandığını söylüyor, yetmiyor gözyaşları döküyor. Yetmiyor, tüm kanalları dolaşıyor, anlatıyor, hüzünlendiriyor izleyenleri. Emin olunuz ağlayanlar bizim gibi gülenlerden çoktur, bahse girerim öyledir!

Hay aksi “gülen” dedim, umarım başımız ağrımaz!

Şimdi öyledir, böyledir, şöyledir, inanın ben hiçbir şeyle il-gi-len-mi-yorum! Bana ne yahu, ben mi kurtaracağım bir şeyleri, birilerini veya ben mi değiştireceğim bazı değişmezleri!

Kim naaaparsa yapsın!

Benim aklıma takılan, kahvehanede laflayan bir vatandaş bir şey konuşacağı zaman önce bir önüne, arkasına, sağına, soluna bakıyor, sanki sohbet etmiyor, saklambaç oynuyor!

Bir vatandaş, bu kadar bu olaylara dokunmamaya çalışıp korkarken, malum “öcü örgütünün” adını bile anmazken, adını duyduğunda bir yerlerini kaşırken kim bu Erol Egemen her şeyi konuşuyor, ulu orta laflar ediyor?

“Ben şahidim, FETÖ'den yargılananları peşinen suçladılar” diyor mesela…

Ülkede YİK diye bir şey var duydunuz mu?

Yüksek İstişare Kurulu ve bu kurulun bir üyesi bunu söylüyor. Yani ülkenin akıl danışılan, görüşüne değer verilen kişi söylüyor bunu!

Dahası dünün “öcücüleri” bir anda nasıl da değişip düşman olarak karşı safa geçiveriyorlar, bu da en şaşırtıcı durumların başında geliyor!

Dün malum gazeteleri için, almayın, okumayın, okutturmayın dediğim yakın çevremde bulunan eski “öcücüler” bu gün benden fazla, nasıl da düşman oluveriyorlar!

Aslında biz, halk olarak böyle tiplere yanar döner deriz, kıçı başı oynuyor, diyenlerimiz de vardır bazı bölgelerde!

Ekranlarda boy gösteren, soytarı, sözde gazeteci, eski milletvekilleri, eski bakanlar gibi bir ton adamdan sayılmaması gereken insan topluluğu var karşımızda iyi mi?

Bu adamlar ülke yönetiminde söz sahibi olmuş, senin benim yerime karar vermiş, oy kullanmış, yatmış kalkmış, tomarla maaş almış yetmemiş öksürmüş kazanmış, tıksırmış kazanmış!

Utanmasalar, osurup para kazanacaklar, mevki makam sahibi olacaklar! Gerçi buna da hiç şaşırmam!

Bu ülkede her şey mümkün!

Yeter ki yoluna, huyuna, suyuna git bazı kesimlerin veya kişilerin!

Şimdi sıkı durun soruyorum, kim bu Erol EGEMEN’ler?

Neden bitmiyorlar, neden kurumuyor kökleri?

Aslında ortada bir Erol EGEMEN yok, farkında mısınız, sadece olduğuna inandırılıyoruz!

Hani yılan demiş ya, bendeki bu kuyruk acısı, sendeki bu evlat acısı olduğu sürece biz dost olamayız, diye, bilirsiniz o hikayeyi birçoğunuz…

Bu Erol EGEMEN'ler bitmedikçe ve bu düzen düzelmedikçe bu sisteme ayak uyduramaz ve uyum sağlayamayız!

Kalın sağlıcakla...


19 Temmuz 2020 4-5 dakika 95 denemesi var.
Yorumlar