Kirli Yumurta

Küçük bir köyde geçti hayatım. Ne bakkal nede büyüklerin gidebileceği bir kahvehane nede çocukların oynayabileceği bir park vardı. Ama çocukluk işte, bulurduk yine de oyalanacak bişeyler. Tasolar vardı bizim zamanımızda , az oynamazdık onlarla. Bazı arkadaşların uzaktan kumandalı arabası olurdu, benimde olsun istedim hep ama olmadı. Olsun, biz de tekerlekli küçük arabalar yapıp yokuş aşağı inerdik, ara sıra küçük kazalar olsa da biz o acıyı hiç hissetmezdik. Küçükken en çok Salı günlerini severdim. Çünkü bizim ilçenin pazarı olurdu Salı günleri, babam da pazara gider dönüşünü heyecanla beklerdim hep. Cino (çikolatanın adı) alırdı babam genelde, tadı bi tuhaftı ama yinede severdim o çikolatayı. Nedendir bilmem ama en çok dikkatimi çeken şeylerden biri babamın eve getirdiği kirli yumurtalardı. Yumurtanın kabuğunda leke ya da tavuğun pisliği olurdu. Babam o yumurtaları pazardan getirdikten sonra, annem bi güzel yıkardı tertemiz olurdu yumurtalar. Hiç sormazdım babama; neden bu yumurtalar böyle kirli oluyor diye!! Bir bakıma çocukluğum o yumurtaların neden kirli olduğu merakıyla geçmedi desem yalan olur.

Zamanla büyüdüm. Babam beni de götürmeye başladı pazara. Akşama kadar o küçük pazarda geçerdi zamanım. İlk gittiğimde merak ettiğim şeye doğru yöneldim, yani yumurta satılan yere. Baktım ki yumurtalar tertemiz hiçte kirli değil, sonra biraz daha bakındım gördüm ki o kirli yumurtalar ayrı yerde. Merakım daha da arttı, belki de saçma bişeydi yaptığım ama dedim ya çocukluk işte. Çok geçmeden öğrendim ki aralarında ki tek fark parasıymış, yani kirli yumurtalar daha ucuzmuş.

O an anlamamış olsam da zamanla anladım ki biz insanlar da kirli yumurtalarla temiz yumurtalar gibi değer görüyoruz hayatta. Aynen zengin insan fakir insan ayrımı yapıldığı gibi. Fakat unutulmaması gereken bir şey varsa o da şu; ne kadar yumurtanın dışı kirli de olsa bu içinin de kirli olduğunu, dışının temiz olması da içinin temiz olduğunu yansıtmaz.

Keşke içi kirli olan insanlar da, tıp ki kirli yumurtalar gibi yıkanınca tertemiz olabilselerdi...

11 Ağustos 2011 1-2 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar