Kıskançlık Üzerine

Kıskanma eğilimi hemen hemen her insanda vardır. Kimileri kardeşini, kimileri komşularını, kimileriyse sevdiği insanı kıskanır. Bu dünyada bir kişiliğe sahip bütün insanlar kıskançtır. Kimisi bunu az belli eder, kimileriyse bunu kriz noktasına kadar getirir.

Her raddesi mühim olan kıskanma meselesi bir noktadan sonra (eğer ki çok ise) hastalığa dönüşür. Yani azar azar başlar, kritik bir noktada öyle bir patlak verir ki artık bu meseleyi kimse çözemez. Kıskanç kimseler ne olursa olsun hemen her şeyi üzerlerine alırlar. Konuşmaları, takışmaları, sözleri, bağırışları... Karşıdaki ne yaparsa yapsın, onun kıskançlığını durduramaz. Çünkü ne derse ona batacak, ne söylese o üstüne alınacaktır.

Bundandır ki fazla kıskanç kimseleri tahrik etmemek gerekir. Onların yapılarına kıskançlık fazla aşılanmıştır. Bazen kıskançlıklarını farklı bir boyuta taşırlar. Tamamen gurur meselesine dönüştürenler bile vardır.

Bu noktada kıskançlarla takışmamak, onlarla uğraşmamak gerekir. Örneğin 'Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.' diyen Mevlana da kıskançlığın ağırlığını bizlere anlatmıştır. Kıskançlığı huy edinen kimseler, hem sevdiklerine, hem de kendilerine öyle bir zarar verirler ki bunu fark etmezler bile...

Kıskançlığın raddesi önemlidir. Kimisi dozunu öyle bir kaçırır ki bu duygunun, ne etrafında bir tek insan kalır, ne de yanında sandığı kişilikler ona artık bağlıdır...

Ama fark etmez böyle kişiler yalnızlıklarını. Kendi kıskançlıklarını başkalarının huysuzluklarına verirler. Asla üstlerine alınmaz, hatta belki de suçu başkalarında ararlar. Bu gibi durumlar oldukça muhtemeldir. Hayatlara müdahil olan kıskançlık meselesine herkes çok dikkat etmeli, aksi taktirde hayatları darmadağan edebilecek kuvvetlikle donanımlı bu duygu bütün insanlığın kabusu olabilir.

Sabahları kıskançlıklarla uyanan, bütün gün başkaları tarafından kıskançlıklara mağruz kalan, akşam kafasını yastığa koyarken bile kıskançlık ensesinde olan tüm insanlara sesleniyorum; tüm hayatınız boyunca yaşadığınız, her daim size rahatsızlık veren bu meselenin fazla üzerine düşmeyin. Ne kadar bu durumdan rahatsız olursanız olun bunu değiştiremezsiniz. Keza kıskançlık bir hastalıktır. Tedavisi de, bu hastalığa sahip kimselerin üzerine fazla gitmemek, onların hayatlarına fazla dahil olup da bu hastalıktan nasibimizi almamaktır. Bu yüzden bırakın kıskanç kimseler kendilerini yiyip dursunlar, daimi yalnızlıklarıyla başbaşa bir ömür yaşasınlar.

27 Haziran 2011 2-3 dakika 88 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar