Kültür Ve Toplum Sorunu Üzerine ( Cevap )

Ülke her geçen gün bilim dışı yozlaşmış eğitimin ürünü haline getiriliyorsa, Kültürel değerler sürekli toplumlar üzerinde kimlik siyasetine kadar indirgenip, halkların ortak değeri olan yargıları yıkacak potansiyele ulaşmışsa,sosyo-ekonomik sorunlar sadece kapitalist düzenin kasasına göre şekillendirilip değerlendiriliyorsa o ülke ileriye değil tam aksi dahada geriye sürüklenmektedir.

Biliyoruz ki dünyada önemli bir gelişme yaşanmakta, bu gelişimin adını ( sınıfsal hareket) olarak nitelendirmemiz en doğrusudur. Amerika ve Afrika halklarının vermiş olduğu sınıfsal mücadele kendi yaşadığımız ülkede bir örnek teşkil etmek zorundadır.
Güney Amerika ülkeleri varolan sorunları şu yada bu şekilde halklı bir mücadele vererek alma noktasına gelmiştir.Bolivya'da benzine yapılan %60'lık zam eğer ülke insanlarının tepkisine neden oluyorsa ve bu tepki yeterli bir eylemi doğuruyorsa yine örnek almamız gereken bir halkın portesini ülkede varetmek zorundayız..

Yoksulluk,umutsuzluk ve mutsuz oluş...
Eğer bir ülkede varolan burjuvazi medya, bu silahı egemenler için kullanacak bir konuma sahipse,ülke halklarını sürekli varolan içi boş sadece narkozlaştıran konuların süzgeçinde, bir çayın en tatsız,acı kısmını yudumlama zorunluluğu taşımıştır, bu da '' ACIYI BAL EYLEDİK'' türküsünü daha uzun yıllar dinleyeceğimiz anlamına geliyor.

Burjuva medya; nasıl ki siyasetin sınıf,ırk millet ayrımı yapılmadan oynanacak bir oyun haline geldiğini saklasa da,kendi evrenselleştirdikleri düzende eşitlik,emek kavramını dondurmuş kendi varolan egemenliğini halklar üzerinde ezici bir unsur haline getirmiştir.
Bu yüzdendir ki onların yasalarında hiç bir zaman ( halk kavramı) yer almamıştır,ideolojik olarak sadece sömürme yöntemini benimseyen düzen, insanlarından halklara daha toplumcu daha özgürlükçü daha eşitlikçi hakları vermeyeceği bir gerçektir.

Ülkedeki eğitim sistemi:
KPSSS ve YGS şifreleme olayından sonra bir kez daha aslında şunu gördük ki ülkede eğitim sistemi bir çöküşün içindedir ve bu çöküş halkları dahada yozlaştırıcı bir hale sürüklemiştir.
Malesef işçi ve kamu emekçilerinin çocukları sınav süresinin daha ilk basamağında hüsrana uğratılmıştır.Göstermelik, sırf göz boyamak için haklı bir açıklama dahi yapamayacak kadar korkak insanlara teslim edilmiş koltuklarda, böylesi bir sürecin kullanılan malzemesi olan gençlerimiz buna tepki gösterdiğinde okullardan uzaklaştırılmış,fişlenmiş,ailelerine uyarılar gönderilmiştir ve böylesi bir dönemin içindeyken gerek geçmiş yılarda gerekse şimdi şu an hiç bir şekilde bu ülkede EĞİTİM SİSTEMİNİN ZENGiN olduğunu düşünerek kendimizi ve insanları kandırmayalım.Ne geçmişte ne de şimdi hiç bir zaman eğitim zengin olmamıştır. NAZIM HİKMET-YAŞAR KEMAL-GORKİ-MANİFESTO kitapları geçmişte yasaklanmış, okuyanlar fişlenmiştir..
Paralı eğitim dershanecilikle beraber adeta bilimi pazarlama masası oluşturmuştur, yoksul insanların çocukları asgari ücretle yaşam mücadelesi veren babalardan sırf oğlu,kızı üniversiteyi kazansın diye ticari zihniyetle para talep ediliyorsa, o ülkede milli egitim de yoktur..
Unutmamak gerekiyor ki ülkede milli eğitimin kalkınması için ön ayak olan geçmiş ikdidarlar YÖK adı altında kurumlar kurmuştur, ve bugün bu kurumlar bahsedildiği gibi '' bilim ticareti okulları'' nı yaratmıştır.

Ve yazılan çizilen hiç bir sorunun kökünde milli,ahlaki,kültürel problem yoktur, problem kapitalizmdir,emperyalizmin işbirlikçiliğini yapanlardır ve bu problemi çözmenin tek yolu demokratik talepler değil eylemcii yöntemleridir, demokrasinin dahi doğru düzgün gelişmediği ülkeyi kast eden arkadaş nasıl olur da gelişmemiş bir demokrasi anlayışı ile insanları demokrasi mücadelesine davet edebiliriz? Eğer bahsettiğiniz demokratik yollar sandık başlarıysa bu konuda üzgünüm bu çözüm olmayacaktır, olmamıştır da, İMF - NATO gibi kolluk güçlerinin ürünlerine geçmişte kucak açanların torunları bugün bu bayrağı en ileride taşırken biz bu torunların dersini sandıkta değil, daha farklı eylemler de verebileceğizdir..

Gelir dağılımı dengesiz ve adaletsiz . Adaletin, Platonun ' da bahsettiği gibi sadece bir araç olduğunu düşünmeliyiz fakat bu araç gelir dagılımında sadece egemen mahkemelerinde kullanılan şekerlik vazifesi görmüştür.
Toplumun can ve malını gasp eden bugünki süreci çıkmaza sürükleyen ikdidarlardır.

Birçok konuda KAPİTALİZM,YOZLAŞMIŞ KÜLTÜREL DENGESİZLİK,BİLİM DIŞI EĞİTİM,EMPERYALİST YÖNETMENLİĞİNE UYGUN GİYDİRİLMİŞ IMF-NATO ele alınmış ..
Hiç bir zaman Kültürel çöküntüden bahsederken milliyetçilik kavramı bir ürün haline getirilemez, o zaman kimsenin bahsedilen olumsuzlukların temel sorunlularından farkı kalmaz.
Faşizmin,emperyalist işbirlikçiliğin,kapitalist rantçılığın had safada olduğu,bir ülkede şövenizmi tekelimize almak doğru degildir..

Irkçılık Kapitalist düzenin en büyük silahıdır, bu ürün sayesinde halklar kendi kendini yok etmektedir, yok eden değil mücadele eden temel halk sorunlarının çözüm noktasını inceleyen bireylere bu ülkenin ihtiyacı vardır..
Barışın sevginin tadıyla kalın..

24 Mayıs 2011 4-5 dakika 22 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar