Kuru soğan

Alış veriş sektörü capcanlı bir dünya aslında. Hani hafta sonları ev erkeğiyseniz hanımınızı kolunuza takar her zaman uğradığınız marketin yolunu tutarsınız. Hava güzeldir. Güneş pırıl pırıl, gök yüzü masmavidir. Eğer daha büyüklerine gitme alışkanlığınız varsa oraları daha da canlıdır, çünkü arabanız mutlaka vardır, hem haftalık alışverişinizi yaparsınız hem oturur hamburger filan yersiniz hem de çocuğunuz küçükse parkı vardır ki uğramadan edemezsiniz. Aslında büyülü ve çekici bir dünyadır. Kokuları çeker. Albenilidir anlayacağınız. Ama normal bir marketten dışarı çıkarken poşetiniz ağırdır. Oysa geçen hafta bu kadar ağır değildi dersiniz. Üstelik geçen hafta 50 lira vermiştim bu hafta 70 lira verdim gibi düşündüğünüzde şu olmuştur yeni bir peynir gelmiştir. Markası değişik. Oysa her hafta yediğiniz ortalama bir peynir vardır ama o peynirinde sırf tadı nasıldır diye almışsınızdır. Hava sıcaktır. Oraya küçük sepetlerin içine beni al beni al diye bas bas bağıran indirimli çikolatalar vardır. Bak 1 lira. Oysa o çukulatayı bölüşebilirsiniz ama neden bölüşülsün ki iki hatta üç tane alırsınız. Sabunlar rengarenktir ve ilginizi çeker. İndirimli dersiniz. Mor renk yeşil renk beyaz derken bir iki paket alırsınız. Ay çiçek yağı ona keza...Ev de dolapta yumurta vardı ama bir yarım koli daha alalım. Ne olur ne olmaz gece tava yaparız gibi...İşin püf noktaları bunlardır. Sonra neden poşetinizin ağır olduğunu düşünürsünüz. Eğer ev erkeği değilseniz bunların hepsinden uzak durabilir hatta bir ekmeğin bile kaç kuruş olduğunu bile bilmezsiniz. Kafanız rahat, ya kahvede tavla oynuyorsunuzdur ya bir su kenarında olta sallıyor olabilirsiniz. Tüm bunları yapabiliyorsanız şanslısınızdır. Bir de tüm bunları yapamayanları, asgari ücretle koca bir ayı makarna ve çorbayla geçirenleri, çocuklarını okutanlarını ev kirasını düşünenleri, kredi kartı borçlarını ve bakkala olan borçlarını nasıl denkleştirip ödeyeceğim derdinde olanlar var. Galiba onların market raflarına bile bakacak halleri yoktur. Ve Memleketimde mutsuz çoğunluk için hiç bir şey yapılmamaktadır. Şöyle iyi olurdu altımızda arabamız olsun filan. Kaygısız bir alışveriş yapalım. Ay sonları filan düşünmeyelim. Ekonomiye marketlere ve hipermarketlere biraz da biz canlılık getirelim. Eh canımız sağ olsun. Getirin şu kuru soğanımı.

12 mayıs 2009

08 Ocak 2010 2-3 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar