Mektup

Ne güzeldi o günler . Kağıdı kalemi alırdın , alırdın derken herkesin bir kalemi zaten vardı.
Zarf , kağıt alırdın . Anımsıyorum genelde beş zarf beş kağıt alırdık. Bu genel bir alışverişti.
Hazır bu kadar zarf kağıt varken oturur anne- babana , kardeşine , akrabalarına yazardın.

Yazıp yazıp ta bir tane artmışsa onu da kenarda bırakmazdın . Düşünür düşünür onu da yazacak birisini bulurdun. Bu sonuncusu genelde hep uzun zamandır yazmadığın birisi olurdu mutlaka.

Bir kağıt bir zarf almışsan bu özeldir mutlaka. Bir tane alırdın ki diğerleri aklını karıştırmasın. Kafan rahat olsun ki güzelce düşünesin. Güzelce düşündüklerini güzelce anlatasın. Onun zarfı da kağıdı da güzel olmalı bir de. O dünyada yazılışı en kısa olan kelimelerden bir tanesini anlatmak için kullanılacaktır çünkü. Aynı zamanda da anlatması en uzun olanı.

Mektup çok güzel bir şeydi. İçeriği güzel haberlerle dolu olduğu zaman zaten güzeldi de kötü haberlerle de dolu olsa mutlaka ya selamlarla başlar ya da selamlarla biterdi.

Mektup mertlikti. Bir yazılı belgeydi çünkü. İnsan konuştuğunu inkar edebilir ama yazdığını asla inkar edemezdi . Buna rağmen kimse onları bir belge olarak kullanmayı düşünmezdi. Birbirini seven kız ve erkek bozuştuğu zaman ilk önce mektupları iade ederdi. Bir de resimleri.

Mektup , konuşma olanağın bulunmadığı kişilere yazılırdı. Konuşabildiklerinle zaten konuşurdun. Şimdiki gibi yan masadakilere , alt ve üst kattakilere yazılmazdı. Onlara gider söylerdin.

Mektup çeyizdi , annelerin sandıklarında ölene dek sakladıkları.

Mektup yazılan zamanlarda hiç kimsenin 897 kişilik bir arkadaş listesi yoktu.
Bu kadar kişiye mektup yazabilmek yürek isterdi .

Adresler fihristlere yazılırdı , 'telefonu klozete düşürdüm , bütün numaralar silindi' numarası sökmezdi.

Mektupların beğenilmesi mektubun altına iliştirilen seçeneklerle anlaşılmazdı , çünkü mektubun altında seçenek filan konulmazdı. Öğrencilerin mektupla ailelerinden para isteme teknikleri ' beğenme' konusunda en somut örnekleri içermiştir.

Tarihe geçen beğenilme konusundaki en teknik mektup cümlesi : 'Babacığım soba borusu alacak paramız bile kalmadı' şeklindedir. Mektuba gelen yanıt : 600 kilometre uzaklıktaki memleketten gelen bir kamyon odun olmuştur.

Evlendikten hemen sonra askere giden Temel'in hamile olan karısının durumunu öğrenmek için babasına yazdığı :

'Ey mektubum git da gel
İyi haber al da gel
Bir iken iki olduk
Üç olduk mu sor da gel.'

şeklindeki mektubu ve babasının yanıt olarak yazdığı :


Bu mektup güzel mektup
Böyle mektup gene yaz.
Tohumun çürük çıktı
Seneye gel yine kaz.

Mektuplar da ilginç mektuplar diyarında kendine yer bulmuştur.

Çanakkale'deki oğula yazılmış aşağıdaki mektubu bilmeyeniniz yoktur.

'Ey gözümün nuru Hasanım,
Söyle Zabit Efendi'ye, bizim köyde üç şeye kına yakarlar:
1) Gelinlik kıza, gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye,
2) Kurbanlık koça, Allah'a kurban olsun diye,
3) Askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsun diye...

Gözlerinden öperim,
Annen Hatice,


Mektuplar güzeldir. Bazıları diğerlerinden güzeldir. Bu diğerlerinden güzel olanlar ömür boyu saklanırlar.

Sizin hiç sakladığınız mektubunuz oldu mu?

06 Ocak 2014 2-3 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar