NASA Çekil Aradan !

Her ne kadar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Oran Bulut Başbakan'a, " GÖKTÜRK-2 'nin neresi yerli malı ? " diye hiç üşenmeden 8 maddelik bir önerge yöneltmiş olsa bile; bendeniz, hani o regülatörlü, siyah-beyaz televizyonlardaki haber bültenini seyretmek aşkına,akşam akşam çizgili pijamalarla dama çıkıp kılçık anteni ayarlarken, aynı zamanda penceredeki annemle muhteşem bir iletişim kurabilen bir babanın evladı olduğumdan mıdır nedir,babamı yıllar sonra olsa bile şimdi daha iyi anlamış olmanın mutluluğu içindeyim... Eminim yurdum insanının yüzde yetmiş küsürü de bencileyin bu mutluluğu yaşamıştır...

Ayrıca,hatırlayabildiğim kadarıyla muhtelif " TRT Yeni Yayın Dönemleri " ne göre değişen, başta Salı,Cuma ve Cumartesi 'leri olmak üzere, Türk Filmi günlerini iple çeken, çaydanlığı sobanın üzerine getirip, yaldızlı Nazilli çay bardaklarını çiçekli melamin tepsimizin üzerine, komşuları da söz konusu bardaklar gibi , kah çakma tahta divanlarımıza, kah kenarları muşambayla kaplanmış alacalı bulacalı kilimlerimize dizerek tam da ışıkları söndürmüş heyecanla Fatma Girik filminin başlamasını beklerken gidiveren elektiriğin gelmesi için mum ışığındaki toplu dua ayinlerini yöneten bir annenin feyziyle büyümüş bir çocuk olduğum dan mıdır nedir, annemi yıllar sonra olsa bile şimdi daha iyi anlamış olmanın Hamd ü Sena 'sı içindeyim...Eminim yurdum insanının yüzde yetmiş küsürü de bencileyin bu Hamd ü Sena içindedir...

Olaya " Turist Ömer Uzay Yolunda" mantığıyla yaklaşılmamalı babında acizane fikirlerim...Neticede "Kalite Kallavi, Fiyat Cüz'i" standartlarında bir traş bıçağı üretip göndermemiş adamlar,elalemin mekiğiyle falan uzaya ... Bizim kuşağın, Turist Ömer gibi değil de, ciddi ciddi, adamakıllı "Türk'ün İlk Uzayla Teması" anlamındaki o kavramla tanışmasında,Cüneyt Arkın'ın "Dünyayı Kurtaran Adam" filminin, bilinç altı zihin fragmanlarımıza çağ atlattığı yadsınamaz bir gerçektir. "Yerli Malı Yurdun Malı,Herkes Bunu Kullanmalı" düsturuyla beslenme saatlerinde dağıtılan leblebi tozlarını götürürken, bir yandan da ağzımız burnumuz toz içinde galaksiye dair o ilk fikirlerimizi olgunlaştıran hararetli mulakatları yapıyorduk...

Efendim, gel zaman git zaman sonra, uydu antenini balkona taktırıp da Magic Box'u seyredenlerin, uzaya gidip gelmiş kadar hava attığı günleri de görmedik değiliz hani...Artık Salı-Cuma demek yok, her gün Türk Filmi,Hint filmi,Brezilya dizileri
gırla giderken, adeta adım adım Uzay'a yaklaşıyorduk ve sanki her gün biraz daha uzaylı oluyorduk... Aslında Dünya' yı Kurtaran Adam'da Cüneyt Arkın, uzay gemisinyle, uzaylılarla savaşırken söylediği o unutulmaz replikle bize,yani yıllar sonrasına tüyoyu vermiş abile..
."Bilinmeyen bir güç bizi kendine çekiyor,dünyadan uzaklaştık ! "

Bu arada, GÖKTÜRK-2' nin 15 gigabyte resim depolama kapasitesi, 5 metreye kadar yaklaşıp ayrıca 20 kilometrekarelik bir alanda fotoğraflama ve yüksek çözünürlük özellikleri karşısında Yunanlılar' ı da almış bir telaş iyi mi !
Hatta Sağcı Eleftheros Tipos Gazetesi " Türklerin ilk casus uydusu" şeklinde verdiği haberin ayrıntılarında "Arabalar dışında başka şeyler de görebileceklerinden, Yunanistan kaygılanmalıdır." diyor.

İyi de, senin siesta yapıp yarım gün iş,13 ay maaş aldığın; İzmir sahillerinde oturan akrabalarımız " Bizim televizyonlar Yunanistan'ı çekiyor hem de renkli" diye olur olmaz ortamlarda tutup bize hava attığı ve benim babam televizyonun karıncalanma, gölgelenme ve bilimum ekran kayma sorunlarını henüz çözemeyip şöyle ailecek ağız tadıyla bir "Pazar Sineması" bile seyredemediğimiz zamanlarda biz bir şey diyormuyduk ? Sayın Dış İşleri Bakanımız uluslararası,beynelminel ve de international toplantının birinde çıkıp da şu Yunanlılara
"Kıskanma ne olur çalış senin de olur" falan dese ne de iyi olur değil mi ? Hani şöyle en "one minute" tarzından...
Hatta bu veciz sözümüz zengin kültürümüzü yansıtması bakımından,Maşallah ve nazar boncuğu motifleriyle süslenip
uydu arkası yazı olarak kondurulabilirdi...Ek olarak, "yörüngenin ustasıyım gözlerinin hastasıyım", "Dünya ahiret bacımsın, ama uzayda yakalarsam affetmem", "Yaklaşma toz olursun,atmosferde kaybolursun", "Tübitak kalkışıma, kızlar yörüngeme hasta", "Habire okeye dönüyorum lan" "Hostes aranıyor" ve "Çilekeş uzaylı" gibi daha bir çok anonim derlemeler için kaynak kamyoncu kardeşlerimize başvurulabilir...Böylece yüzde yüz yerli malı olmasa bile,artık tamamen bizden biri olaraktan, "Made in Turkey " olmuş olur...

Sayın Oran Bulut'un 8 maddelik önergesine Sayın Başbakan' ın vereceği cevapları merakla beklerken, aklım Uzaylı Turist Ömer'de hala ...Bakın duyuyor musunuz sesini ? Oturmuş kaptan koltuğuna yine bağırıyor yukarıdan muzipçe...

" NASA ! NASA ! Oğlum çekil aradan ! Adana sesim geliyor mu ? "

(Rahmetle anıyoruz...)

Saygılar....

25 Aralık 2012 4-5 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar