Oooo Hocam da Bu Hoca Başka Hoca

İşimizden dolayı çok insan tanıdık, bir çoğu ile de samimi olmuşuz yıllar yılı akraba gibi, eş, dost, arkadaşız. Her geçen gün tanış olduklarımızın sayısı da artmaktadır. Kimi dostluklar otuz kırk yıllık, kimisi biraz daha yeni...





İş icabı, gündelik sıkıntılar, ailevi sıkıntılar bazen, haliyle insan çok kişinin adını zamanı gelince hatırlayamıyor. Hatırlamak içinde debelenip duruyor. Adam on yıllık on beş yıllık müşterimiz, ama adını unutmuşum işte, onun ismi anlık da olsa hafızadan silinmiş... Problemde burada başlıyor zaten. Ya adamın adını başka birinin ismi ile karıştırıp yanlış bir şey söylersem diye hep geçiyor kalbinizden. Allah muhafaza adam darılıp alışverişi bile keser. O zaman yapılacak tek şey var, o insana, adını hatırlayana kadar Hocam diye hitap etmek, bakın deneyin, böyle bir şey başınıza gelince, çok faydasını göreceksiniz.





Burada tabi ki öğretmenlik mesleğine ve imamlık, müezzinlik mesleğine devam eden vatandaşlarımızı da tenzih ederiz. Onlara tabi ki bir lafımız yok. Mesleklerinde de başarılar dileriz... En nihayetinde kutsal bir görev yerine getiriyorlar her iki meslektekiler de...





Birisi size, üstelik de hoca veya öğretmen olmadığınız halde hocam diye de hitap ettiği zaman, ne yalan söyleyeyim insanında koltukları az buçuk kabarmıyor değil. Bu da sanırım Hocalığın ve öğretmenliğin toplumda ki en saygın mesleklerden olması nedeniyle kanımca...





Hocam işler nasıl yahu, iyidir umarım veya Hocam çoluk çocuk nasıl? Soruların biri biter biri gelir. Hocam geçen senin dükkanın önünden geçiyordum, dışarıdan baktım meşgulsün, rahatsız etmeyeyim dedim... Ama ara sıra kroki durumda da kalabilirsiniz. Arkadaşınız size, ben o dükkanı taşıdım bir ay önce gibi bir cümleyle de cevap verebilir ya da Ben evli değilim kardeşim diyebilir. Yine de siz siz olun dikkatle seçin cümlelerinizi. Sevgi ve saygılarımla...