Rakamla 40 yazıyla kırık

Sanki sen; sonunda birbirine kavuşan iki bakir insanın kırk gün kırk gece düğünlerinin bitmesini bekledikleri gibi kırk sene beklemişsin beni. Kırk koca sene! Sen tertemiz umutlarla doğan bir bebeğin , ardında kırıklar mutluluklar bırakıp ruhunu teslim eden birinin kırkının çıkmasının beklendiği gibi, beklemişsin beni.

Kırk ne güzel şeyler fısıldadı bir kadının kulağına.Gel dedi, gel burda huzur var, gel burda yaşanmışlıkların, yasakların,dostluğun,sabrın verdiği dayanılmaz hafiflik var. Gel dedi, gel burada aşk var. Gel dedi de karşısındakini getirtmek için elini uzatmadı. Gel dedi başka bir şey demedi. Gittim gördüm yenildim. Sandım. En sivri oklardan daha öldürücü kelimeler kalbimi parçaladı sandım. Tuttum kelimeleri oldukları yerden çıkardım. Ayağa kalktım. Düşman içimdeymiş, yenildim sandığım ıssız yer aslında benim yüreğimmiş, anladım. Çıkardım. Savaştığım giysileri attım.Bana elini değil yüreğini uzatmışsın,anladım.Kendimle savaşmışım,ağladım. Öptüm. Kırk gün kırk gece kırk kez, kırk kez çıkan kırık kırklarımıza sarıldım ve kırk damla gözyaşı bıraktım,kırk ayrı anıya.

Güzel melodileri olan kahvelerimizin kırk yıl hatrı için,yaşadığın bir daha geri gelmeyecek olan kırk sene için, kırık hatıralarımızın ,kırık aşkımızın hatrı için , kırk kez sayıkla sana söylediklerimi :

"Benim en güzel hikayem 40, rakamla kırk yazıyla kırık benim en güzel hikayemin adı ..."

[b] PERiKızı [b/]

22 Mart 2010 1-2 dakika 2 denemesi var.
Yorumlar