Ruhsal ve Bedensel Yakınlık

Eşlerin ilk görevleri, birbirlerini o büyük günahtan korumaktır. Sağlam ailelerde üçüncü kişiye ne ihtiyaç duyulur, ne de kaçamağa özenilir.

Erkek kadının, kadın da erkeğin cinsel isteklerini örter. Eşler, birbirleri için birer elbisedir. Ayette böyle belirtilmiş. O kadar ki; rüya-yı sadıkada bile ayet-i kerime tecelli edebilir. Örneğin; çiftlerden biri, rüyasında diğerini çıplak görse, ya eşinin öleceğine ya da herhangi bir nedenle nikâhın düştüğüne işarettir. Elbiseyi çıkarmış olması, ya Hakk'a yürüyeceğini ya da kendi yoluna gideceğini gösterir.

İhanet, sadece bedenen olmaz. Ruhen de ihanet eder insanlar. İşte o zaman, bedenen bir arada olunsa da bir şeyler hep eksik kalacaktır. Çünkü insanın yarısı, parçacıklardan; organlardan, et, kemik yağ, su, kan gibi maddelerden oluşan görünür beden, diğer yarısı da tek parçadan ibaret olan ruhtur. İkisi bir arada olmadıkça, kişinin varlığından söz edilemez. Ruhen ihanette olan, yanımızda da olsa yabancıdır, uzaktır, uzaktadır.

Aslında çiftlerin, bedenlerinden önce, ruhen yakında olmasına ihtiyaç vardır. Beden uzaklaşmışsa, ruh yakınlık hissediyorsa, nerede olursa olsun, gelir. Fakat ruh uzaklaşmışsa, beden mutlaka gitmek zorundadır, o veya bu biçimde. Gitmese de bir işe yaramaz. Artık, beraberlik rızayla değil, zorakidir. El arı, düşman gayreti ile devam ettirilmektedir. Sadece katlanmadır yaşanan. Sıkıcı, bunaltıcı ve hastalıkların temel nedeni...

Eşler, bedenen ve ruhen bir araya geldiklerinde, bu bütünlüğü devam ettirebilmek için oluşturdukları güven, sevgi ve saygının yanı sıra, birbirlerini kırmamaya, üzmemeye çalışmalı, özellikle de yasaklar koymamaya dikkat etmeliler. Güya güvensizlikten değil de tedbir amacıyla konduğu söylenen yasakların en âlâsı, zaten Yaratan tarafından koyulmuş, toplumun çoğunca uygulanmaktadır ve bu bilinçli kesim, gözetim altında yaşamakta olduklarının farkındadır.

26 Mayıs 2011 1-2 dakika 12 denemesi var.
Beğenenler (6)
Yorumlar