Sana Bana Ona Dair

Bir gün bir evin önünden geçersin ansızın. Yutkunamazsın. Elinde yanan bir sigara, insanlar geçer yanı başından. Kınarlar seni. Sen eğersin başını. Tüm mahcubiyetin yüklenir omuzlarına. Sonra bir nefes çekersin sigarandan. Yüzünde aptalca bir gülümsemeyle çocuksu hayallerin gelir aklına. Düşünürsün. Atacağın tek adımı dahi, son adımınmış gibi düşünürsün. Bir an yürümeye başlarsın. Gözerinden süzülen gözyaşlarını saklayamazsın bu sefer. Bilirler, görürler acı çektiğini ve insanlar devam ederler. Senden geriye yalnızca sen kalırsın, bir başkasına geçit vermez çünkü hayat o oldukça. Ve ezelden beri bilirsin, o hep olacaktır sen seninle oldukça. Sen yine de devam edersin sonunu görebilmek için başladığın yolun. Her an yeniden düşersin ve ayaklarına kapanırsın yeryüzünün. Sonra bir el uzanır sana, seni kaldırmaya çalışır bütün adanmışlığıyla. Kalkarsın ve şaşırırsın. Merak edersin bu elin sahibini. Sonra düşünmeye başlarsın. Yollara düşersin bir kez daha. Onsuzluğun verdiği ızdırabı hissederken tüm hücrelerinde perdenin kıyısından doğan o güneşi ararsın. Mesafelere eklenir bir başka mesafeler. Yorulursun, damla damla akar alın terin. Bir bakmışsın ki mendilinin ucuyla terini silende aynı eldir. Lakin sen yine kaybedersin o eli, kaybetmelere alışmışsındır çünkü...


Haziran/2012

( Anlarımda anılar paylaşacağımı düşlediğim yalnız koskoca bir hiç uğruna kaybettiğim canım hocam, hayatımın anlamı Gamze Çelik'e..

Seni çok seviyorum hocam. vazgeçme ellerimden ki yürüyebileyim aynı yolumuzda...)

08 Haziran 2012 1-2 dakika 27 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar