Say-gı

Say-gı ne demek sizce ?Saymaktan türemiş,söylemesi kolay,algılaması bir o kadar zor kavram...

Dikkat ettiyseniz bu sefer kelime demedim.Kavram!Biz ademoğlu ve Havva kızlarının kafasını en çok karıştıran zaten hep bu kavramlar ve ruhun aksinden hayatın gündeliğine izi sarkan soyut anlamlar...

Saymak,taneyi belirlemek anlamında mı ,yoksa tane olanı,tek ve özel olanı ayırt etmek mi?Say...Parayı say,yılları say,komşunun sana kaç kez gelip,senin kaç kez gittiğini say.Bayramda arayanları say,aramayanları say,unutanları say,veripte alamadığın armağanları say.Say babam say bitmez...

Yeterse gücün, hayal kırıklıklarını,hayalini kırdıklarını,gözyaşı döktürdüklerini ve döktüğün yaşları say....Sayabildin mi?Sayamazsın.Gökteki yıldızlar kadar çok ve zaman kadar sonsuzdur onlar...Ah ,o uzun sakalının kırlığında kimleri eskitti yaşam...Kim demiş ki gözyaşı bezleri kurur diye.Püsküllü yalan!Geldim ağlayarak,gidiyorum ağlayarak...Say, say,say bitmez ki sonsuzdur sayılar...

Peki ya say'a eklediğimiz "-gı " ekinden türettiğimiz "say-gı " ne demek?Saydığımız ve sayısal değer biçtiğimize yapıştırdığımız göstergenin rakama dökülüşü mü acaba?Yok ,öyle değil tabi ki! Saygı önemsemek,fark etmek,duymak,duyumsamak,kabullenmek demek .

" Ey insan gördüm seni.Anladım ya da anlamaya çalışıyorum.Seni ,sen olduğun için ,değiştirmeden benimsiyorum demek.Okumuş-cahil,türbanlı-türbansız,inançlı-inançsız,sağcı-solcu,hancı-yolcu...Fark etmez.Sen olman yeter.

"Ey toprak, ne verdiğini ve ne istediğini biliyorum,varlığını önemsiyor ve seni kendimden koruyorum "demek."Ey hava, sana muhtaçlığımı kabul ediyor,can ve canlardan ötürü başıma taç edip, kendimi korur gibi koruyorum demek.Üç kuruş eksik girsin kasaya,nefesler daralmasın,yeter diyorum.

Arabamın önüne aniden çıkan kediyi ezerim diye kaygılanıp frene asılırken,gerekirse kendimi hiçlemek,durup yola kaygılı yüreğimin göze dökülen anlamı ile bakıp ta yaşadığını görmenin engin sevinci ile derinden aldığım nefes demek.Kışın, tanışmadığım şerçenin yaşaması için cam önüne bıraktığım ekmek kırıntılarında ki yürek..

Gelene selam edip,gideni hoş gidişlere ayakta yolculamak ,bir bardak çayı,bir lokma aşı dostla,açla paylaşmak.

Saygı ,bir çocuğu gözlerindeki bakışın masumluğundan yakalayıp,; savaşlardan,kıyımlardan,annesizlik ve babasızlıktan,açlıktan ve soğuktan,renkten ve ırktan,yarattığımız tüm o yapay acıların anlamından sıyırıp,umudun pembesini kuş kanadınca ürküntüsüz takıp uçurtmanın kuyruğuna masmavi atlasta uçurmak,insani sorumluluğunu kendininmiş kadar benimseyip ,ona önce kendi benliğini sevdirmek demektir.

Saygı,önündekini ezmeden,hakaret etmeden,hak yemeden sabırla sıranı beklemek,hak ettiğinin peşinde cesur adımlarla koşarken ,hak etmediğine"Bu benim değil !"diyebilmektir.Göründüğün kadar insan,insanlığın kadar görünmek ,vicdanının peşinden koşarken yorulsan da sağ omzunda kini dinleyip ,sol omzundaki meleği yok saymak ,görünmeyen yüzün ayartıcı kötülüğünden arınmaktır.

Başa taç diye taktığın o inci ,boynunu süsleyen o soğuk tenli elmas ve ekmeğine katık olmayan yüzü parlak, anlamı uzak olan altın,yakut ,zümrüt.. nice taş...Mat olanı inkar,parlak olanı irisin dalgınlığından yararlanıp kabul etmek değildir yaşam ...Doğa bile sevmedi zaman çürüğü ve artığı madenlerini insan kadar!

Saygı kişinin kendini kabul etmesidir.Ki kendini kabul eden yürek diğer yüreği fark eder ancak.Önemser ,hoş bakar,hoş görür .Saygı ne inkardır,ne dışlama

Kılıç darbeleriyle değil,kalem çizikleriyle kemikleşir,sağlamlaşır zemini.Zorbaları saymak zorunda kalan tüm mazlum toplumlar, gün geldi hem fikirlerini hem putlarını başlarına yıktılar.

Şu geçici ve yalan dünyada tek baki kalandır saygı.Özdür,can suyudur yaşamın ,toprağıdır insanın.Saygıdan doğarsa gerçek ve ölümsüzdür sevgi.Ve budur yaşamı anlamlı kılan....

17 Ocak 2013 3-4 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar