Sevgi Üzerine Birkaç Cümle -1-
Sizi en çok sevdiğiniz getirmedi mi bu dünyaya? Her şeyden çok sizi severek, size değer vererek. Eşref-i Mahlukat, yani şerefli yaratık. Sensin işte o; İnsan. Sadece etten, kemikten yapılmadın sen. Duyguların düşüncelerin var. Her şeyden önemlisi, rabbinden armağan sevme duygun var. Ya olmasaydı? Dünya ne kadar tatsız tuzsuz olurdu, düşünebiliyor musun? Bugün Dünya'da ki birçok savaşın sebebi, insanların, toplumların birbirinden nefret etmesi, birbirini sevmemesi değil mi?
Neyi paylaşamıyoruz, şu iki buçuk günlük Dünya da, neyi?İnsanlar savaşıyor; lakin çoğunlukla günahsız insanlar ve çocuklar ölüyor. Rabbimiz ise bize şöyle buyuruyor.''Kim bir insanı öldürürse, bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Kim de bir insanı yaşatır, hayatını kurtarırsa bütün insanlığı yaşatmış gibidir.'' Dünyanın ilk cinayetini işleyip kardeşi Habil'i öldüren Kabil, kıyamete kadar tüm insanların laneti altındadır. Kötü bir işin başlangıcına aracılık etmiştir.
Yirminci Yüzyılın acımasız diktatörlerinin hiç birinde zerre kadar sevgi bulamazsınız. İçlerinde birazcık Allah sevgisi olsaydı zaten, binlerce insanın ölüm emrini bir çırpıda veremezlerdi. Sadece yaptıkları şey kitapları yaktırmak, insanlara zulmetmek olmuştur. Ahhh!!! Adolf şu savaşı başlatmadan önce, keşke bir kere Mevlana'yı, Yunus Emre'yi okumuş olsaydın. Ahhh Stalin içinde birazcık sevgi olsaydı seninde...
Yıllar önce gençlik de okuduğumuz bir yazar vardı; adı Leo Buscaglia, ''Yaşamak, Sevmek, Öğrenmek''adlı eserini bir solukta okumuştum o zamanlar. İnsanlara sarılma hastası...Çok sonraları öğrendim ki, intihar etmiş. Tabi nasıl bir ruh hali onu intihara sürükledi bilemeyiz, ancak şu yazdığı kitapların yüzü suyu hürmetine böyle bir davranışta bulunmaması gerekirdi diye düşünüyorum...
Sevgililer günü, sistemin kendi içinde tüketimi artırmak için uydura geldiği bir gündür aslında. Gerçekten birbirini seven insanlar, bu işi bir güne indirgemezler. Çünkü onlar, Allah'ın yarattığı her günün kendilerine verilmiş bir armağan olduğunu bilirler, her nefesin bir müjde, sadece bir kadın ve erkeğin sevgili değil, aynı zamanda yaşadığı toprağın, mensubu olduğu dinin ve rablerinin de sevgili olduğunu biran olsun akıllarından çıkarmazlar...
Sevmek özgürlüğün en uç noktasıdır. Herhalde ''Seni Seviyorum'' kelimesinden daha fazla kullanılan bir başka kelime yoktur yeryüzünde. Bunu açalım biraz. Seni seviyorum, çünkü sen beni gördüğün zaman göz bebeklerin büyüyor. Seni seviyorum çünkü, sen de beni sevdiğini söylüyorsun. Seni seviyorum çünkü, senin yanında kendimi güvende hissediyorum. Seni seviyorum çünkü, bana sevgi dolu sözcükler söylüyorsun. Seni seviyorum çünkü, sana dokunmak çok güzel. Seni seviyorum çünkü, senden hiç bir kötülük görmediğim gibi, çoğu yerde beni onure ettin ve yücelttin.Seni seviyorum çünkü, senin ile paylaştığım çok güzel şeyler var, başta hayatım...
Yirminci yüzyılın, en büyük düşünürlerinden biri sayılan ruh bilimci Dr.Erich Fromm, ''Sevme Sanatı''adlı kitabında özetle söyle demektedir.''Maddeler dünyasında vermek, zengin olmak anlamına gelmektedir. Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir. Bir şeyi yitirmekten korkan istifçi ne kadar çok şeyi olursa olsun, ruh bilim dilinde yoksul ve yoksun bir kişidir. Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.''
Sevgililer günü vereceğiniz şeylerin çok pahalı, şatafatlı nesneler olması gerekmez. Bir ufacık çiçek, bir tatlı tebessüm ya da tatlı söz. Karşınızda ki insanın''Bu insan bana değer veriyor''diye düşünmesi bile kişi için büyük bir kazançtır kanımca...
Dr Erich Fromm'un devam eden cümleleri yine...''En önemli verme edimi, maddi dünyadan değil insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir. Bir kişi bir başkasına ne verebilir? Sahip olduğu en değerli şeyden, yaşamından, kendinden bir şeyler kuşkusuz. Bu tabi ki kişinin yaşamını bir başkasına adaması anlamına gelmez, içinde yaşattıklarıdır vereceği şeyler, sevinçleri, ilgisi, anlayışı, bilgisi, nüktesi, üzüntüleri gibi- İçinde yaşayan şeylerin dışa yansıyan her türlü belirtisidir verecekleri. Böylece yaşamından bir şeyler verdikçe, karşısındaki kişiyi zenginleştirir, kendi içindeki yaşama sevincini coşturarak onunkini de coşturur. Almak için vermez, vermek başlı başına doyulmaz bir sevinçtir.''
Bu güzel günü bir güne indirgeyip kutlayanlara da bir lafımız yok. Allah'ın yarattığı her yeni günü coşku ile karşılayıp, Sevgililer Günü aslında üçyüzaltmışbeş gündür diyenlere de...
''Hiç bir şey bilmeyen, hiç bir şeyi sevemez.
Hiç bir şey yapamayan, hiç bir şey anlamaz.
Hiç bir şey anlamayan, değersizdir.
Oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür...
Bir şeyin aslında, ne kadar bilgi varsa daha fazla sevgi vardır.
Tüm yemişlerin böğürtlenlerle aynı zamanda olgunlaştığını
düşleyen kişi, üzümlere ilişkin bir şey bilmiyor demektir.''
PARACELSUS
İşte ŞİİRKOLİK, sadece bir edebiyat sitesi olmasının ötesinde, burada başka bir şey var. Ben mi söyleyeyim yüksek ses ile, yoksa siz mi söylersiniz? Burada SEVGİ var SEVGİ...
Bugün aynı zamanda Mevlit Kandili, sizi en çok seven açmış kollarını bekliyor. Ne duruyorsunuz koşun o na doğru, en büyük sevgiliye, şimdiye kadar hiç kimseyi kapısından boş çevirmemiştir...
hocam harikasın iyi ki bu yazıyı okudum gerçekten bir solukta bitti.... sevgi ne kadar önemli değil mi hayatımızda...iyi ki sevmek var..almadan vermek ve tüm güzellikleri paylaşmak ne kadar güzel bir duygu... sevgi ile kal hocam dua ile....