Sevgili Aşk ve Ben

Doğmadan önceydi ,hatun kadın annemin karnında kaderimin yazılmasını bekliyordum. Dün ,bugün ve yarının sınırları içinde cebelleşen bedenimin hal ekleriyle şenleniyordum. Hangi mektubun, nasıl bir başlığı olacaktım, elbette bilmiyordum. Dört mevsimin hangi ayına namahrem olacağım, ya da doğum sancılarına nasıl eşlik edeceğimi inatla bekliyordum. Sevgili ben ,illaki bir günün karanlığı ya da aydınlığına bir çivi çakarak dünyanın kucağına çakılacaktım....



Doğuda gün doğumu ve doğumum, batıda gün batımı ve ölümümün şiveli bir dilin anlamsız işvelisine düşecektim. Hangi hayra selam, hangi hayrın selametine çıkacaktım ne bilirdim.



Ama sevgili ben, bütün bunlara rağmen gelecektim. Seçmediğim bir tarihin doğumuna ,seçtiğim bir zaman aralığında, Tanrı'nın kulu ya da insanın zulmü ya da kendimin isterik tutkularına tutulacaktım.



‘'Şefaat müneccimden.'' diye bağırdı doğuma eşlik eden ebe. Bilmem hatırlar mısın, ebe hatun kişiden işittim sevgili ben. Dört omuz başı kelime ve onca övgü almıştı o günün ahalisinden. Ne bir dine mensuptu ne de bir ilmin temsilcisiydi. Adını bilmem ama hatun kişi derlerdi adına ve o adıyla ölmüştü.



Sonraları öğrendim yasak bir aşkın gıyabına kılınan namaza durduğumu , elime sıkıştırılan senaryonun zoraki başrol oyuncusu sevgili ben olduğumu... Sevmişim sevmişim o kadar sevmişim ki, mişli geçmiş zamanın ,dili geçmiş zamanın diline düşmek için, içten içe sevmişim. Ayrılıkçı gerillalar, ayırılmış aşklar için kullanılan o cümleyi sanki ben yazmışım ‘' Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, Sensiz boğazımdan geçmiyor...'' gibi



Yüzüme düşen aynalar, aşkın yüzümde bıraktığı gülümsemeler ve bunca zaman sonra kalabalıklaşan aşk, pencereme konan kuşlara attığım ekmek kırıntısı gibi bitti ,bitti ve bitti bi anda. Unutulmuş lisanla yazılmış kaldırım taşlarına. Oysa hatırlatmak için silinmişti gökyüzünden bulutların yağmasıyla kelimeler , sevgili ben....



Henüz yavrulamış, henüz büyüyememişken ,henüz yüzüme bırakmadığı sevinç izini aynada görmeden ,Tanrı'dan izin almayan ,bir şairin şiiri olmadan, vurulmadan aşka; vurmalıydım ,işlemeliydim o cinayeti... Şimdi maktul sevgili ben , makbul sevgili sendin aşk...



Kaybolmuş bir çocuğun ağlama sesine dönen aşk, gitmediği için pişman olmuş ama kaldığı içinde pişmanlığı sürüyormuş... Gitmekle kalmak arasında ,doğmakla ölmek arasındaki insana ne çok benziyormuş. Tercih hakkı kalp ile dudak arasında, yürek ile cesaret eşiğinde ,helak ve hakikat arasındaki kadarmış. Sevgili ben be sevgili aşk; işte bu kadarmışız.

23 Mart 2017 2-3 dakika 51 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 7 yıl önce

    Günün yazısını ve yazarımızı kutlarızud83eudd20

  • 7 yıl önce

    Sevmek dostum sevmek

    Yaşamı ve bizi biz eden o vazgeçilmez Aşkın bütün tümcesi

    Çok çok güzel

    Kutlarım