Sevgisi Hayattan Yüce Bir Kahraman: Mustafa Kemal Atatürk

Özgür yaşamaya alışmış her halkın tarihe damgasını vurmuş kahramanları vardır. Kendileri tarihin parlak sayfalarında yücelirken, halklarını da yüceltmiş kahramanlardır onlar.

Toplumları köleliğin zincirlerine vurulmuş, özgürlükten yoksunluğun utancı içinde inim inim inlerken, halklarını yeniden özgürlüğün diriltici nefesine kavuşturan kahramanlardır onlar.

Atatürk de halkının en karanlık günlerinde ona ümit ışığı olmuş bir kahramandı. Düşüncelerini halkının yararına, hayatını halkının mutluluğuna ve özgürlüğüne adamış bir dâhiydi o.

Tarihe damgasını vurmuş her kahramanın ardından onu yetiştiren toplum gözyaşı dökmüştür. Anısı önünde saygıyla eğilmiştir hep. Ancak tarihte hiçbir halk, kahramanlarını Türk halkının sevdiği gibi sevmedi. Tarihte hiçbir kahraman, Atatürk gibi sevilmedi.

Onu Türk milletinin gözünde yüce kılan sağlam kişiliği, eşsiz dehası ve kendi halkına yönelik sevgisiydi. O yüce ülkülere sahip bir akılcıydı. Bir konuyu derinlemesine araştırmadan karar vermezdi. Ufku geniş ve özgür düşünceliydi. Düşüncelerinin eleştirilmesini isterdi. Eleştirinin süzgecinden geçirilmeden benimsenmiş bir düşünceye kuşkuyla bakardı. Hep halkının gönlünde taht kurmak istedi. Ölümsüzlüğü hep kalplerde aradı.

Üzmek istemediği insanlara karşı sabrı sonsuzdu. Niyetlerde kötülük görmediği zaman, hataları bağışlamaya hazırdı. O kişisel çıkarların dilini değil, insanlığın dilini bilirdi.

Büyük olmak için önce insan olmak gerektiğine inandı. Atatürk anlamak için düşünür, inanmak için severdi. Onun inandığına halk da inandı. Onun için en büyük mutluluk Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmuş olmasıydı.

Atatürk, kişiliğinin güven verici yönüyle eğitimsiz toplumun gelenek ve göreneklerinde bile etkili oldu.

O her zaman inandığı gibi yaşadı. Kendisinin tüm kalbiyle benimsemediği hiçbir şeyi halkına inandırmaya çalışmadı. Türk halkı, geleneklerine aykırı olan yenilik hareketlerinde bile Atatürk'ün tutumunu anlayışla karşıladı. Biliyordu ki kendi halkını kölelik zincirinden kurtaran; ona namus ve onuruyla yaşayacağı özgür bir devlet kuran bir önder, onun kötülüğünü isteyemezdi.

Onun dürüst ve etkileyici kişiliğine de sonsuz bir inanç besledi. Çarşafı, peçeyi, sarığı, fesi bir yana bıraktı. Çağdaş uygarlığın benimsediği evrensel giysilere büründü. Sanatta, kültürde, bilimde çağdaş ve evrensel olanı aradı.

Atatürk, muhaliflerinin kendi kişiliğine yönelik saldırılarını hoşgörüyle karşıladı. Ama Türk milletinin çıkarlarına ve devrimlerine yönelik haince saldırılara göz yummadı. Yobazlığa, hainliğe ve onursuzluğa hoşgörü göstermenin Türkiye Cumhuriyeti'ni temelinden yıkmaya dönük hareketleri azdıracağına inanıyordu. Çağdışı ve gerici zihniyetle ölene kadar mücadele etti. Çünkü o, özgürlük düşmanlarının ?özgürlük' diye diye özgürlüğü ortadan kaldırdığını çok iyi biliyordu.

O eşsiz kahramanın sonsuzluğa uğurlanışının ardından 73 yıl geçti. Türk halkı onu yine gözleri yaşlı anacak.Yokluğunu can evinde duyarak anacak. Bu yıl da 10 Kasım'da, diğer acılarımızı bastırıp ona duyduğumuz hasreti çoğaltacağız yüreklerimizde.

Yüce ve Ölümsüz Atatürk!

Yaşarken seni unutmak bize ölümden beter! Seni anlamanın güzelliği seni sevene yeter!

Yaşadıkça seni anacağız. Düşündükçe seni seveceğiz. Devrimine ve ilkelerine sahip çıkacağız.

Yasımızı tutuyoruz yüceliğin' bilerek.
Seni pek çok özlüyoruz gözümüzü silerek.
Sana giden yolların her adımı ölüm olsa,
Koşacağız, öleceğiz, varacağız gülerek.

10 Kasım 2011 3-4 dakika 15 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    Çok güzeldi, sağolun paylaşımınız için. Evet, O'nu anlamanın güzelliği, O'nu sevenlere yeter...

  • 12 yıl önce

    Gerçek bir lider, gerçek bir kahraman ve ulusumuzun gözbebeğidir o, her zaman da öyle kalacaktır. Onun çağdaşları olan Hitler, Mussolini, Stalin, Franco da tarihteki yerlerini aldılar, ama onların adlarını şimdi ne ülkelerinde ki vatandaşları anıyor, ne de dünya üzerinde başka kimseler. Bazen adları anılsa bile övgü ile değil de sövgü ile bahsediliyor kendilerinden. O milletine sonuna kadar inandı ve bazılarının yaptığı gibi hiçbir zaman Türk Milleti'ni aptal yerine koymadı. Onu gönlümüzden kalbimizden silmeye çalışanlar şunu iyi bilmelidirler ki, imkansız bir şey için çabalamaktadırlar. Günün anlam ve önemine uygun yazınızı kutluyorum saygıyla Haydar bey...👍