Sevmiyorum Bu Parayı

''Parayı sevmiyen mi var''diye hemen bana karşı cephe almayın canım, hele bir anlatacaklarımı dinleyin ondan sonra karar verirsiniz. Rabbimin bile ayeti var bu hususta bileniniz vardır bilmeyeniniz vardır, o da şöyle''Mal biriktirip de Allah yolunda sarfetmeyenlere can yakıcı azabı müjdele'' yani Allah bile mantıksız bir şekilde para istifçiliğine karşı...




Bir yere gittik mi, cebimde para varsa eğer, ben kimseye kolay kolay hesap ödetmem, az varsada gücüm nisbetinde hesaba katkı yaparım ki, bir daha o arkadaşlar ile biryere gittiğimizde yüzüm olsun. Bu da bana rahmetli babamdan kalan bir miras olsa gerek.




Bazen bakıyorum, arkadaşlar birbirlerine nazire yaparcasına, ''yok sen ödediydin, yok ben ödediydim'' kavgası yapıyorlar, o esnada, uyanık olan vatandaş geriye çekilip ''Tamam çok ısrar ediyorsan bu sefer sen öde''deyip zokayı karşı tarafa yutturuyor, ya da yutturduğunu sanıyor. Şahsen ben hiç böyle bir davranışa tenezzül etmedim, bu konuda da gurur duyabilirim kendim ile...




Gençlik yıllarında şans oyunlarına epeyce takılırdık fazla abartmamak kaydı ile. Sayısal Loto oynardık, piyango bileti alırdık, çok nadirde olsa üç beş sefer at yarışı oynadık, yani denemediğimiz şans oyunu kalmamışdı. Ne ola ki bir tanesinden bir şey tutturmuş olsam az da olsa, mümkünatı yok. ''Gökten para yağsa bizim başımıza taş düşer yine''...




''Tarih kaynaklarında kitaplarda ilk parayı lidyalılar bulmuştur diye geçmektedir. Fakat ortada bir iddaa vardır. Tarihteki ilk parayı Asurlular mı buldu Lidyalılar mı buldu ? Bu soru çok tartışılmaktadır. Aslında bu sorunun cevabını genelde yanlış biliyoruz. Tarihteki ilk parayı Asurlular bulmuştur.'' Bulmuşlarda sanki iyi halt mı etmişler. Çoğu cinayetler ve savaşlar para yüzünden çıkmıyor mu? Şimdi ne yapalım bu parayı bulan adamları, adlarını tarihe altın harflerle mi yazalım, yoksa nefret ile mi analım?




Hadi paradan geçtik, ya şu kredi kartını kim buldu? Onun da hikayesi kısaca şöyle, arz edelim...




''Amerikalılar, bugün günlük hayatımızda kullandığımız, göze batmayan ama vazgeçemediğimiz pek çok yenilikleri buldukları gibi ceplerimizde, cüzdanlarımızda nakit para taşımamanın yollarını da buldular 1920'li yıllarda dükkanlar, benzin istasyonları ve bazı otellerde kullanılmaya başlanılan kredi kartı bugünkü gibi değildi''




''Dünyada ilk kredi kartı Flatbush Naitonal Bankası tarafından 1946 yılında satın al-öde sistemi ile alış veriş dünyamıza girdi Daha sonra BankAmericard 1959 yılında kredi kartı sistemine geçmiş 1966 yılında ise diğer eyaletlerde kullanılmaya başlanmış 1976 yılında ise bugünkü VİSA adını almış Mastercard, İngiltere'de kullanılmaya başlanan Barclaycard daha sonraki şirketler olmuş Dünyada geçerli olan ilk kredi kartı Diners 1950 yılından itibaren, American Express ise 1958 yılında faaliyete geçmiş''




Ben Özdemir Erdoğan'ın o meşhur şarkısını çok severim hani''Paranın ne önemi var mühim olan insanlık'' öyle devam eder gider. Bugün ben de vardır yarın sen de olur, bir yere gittiğimizde de zamanı gelince sen harcarsın. Ama benim bu tarafımı bilip de beni her zaman için kullanmaya kalkarsan, onu da anladığım zaman senin ile dostluğumu o dakka bitiririm, her kim olursan ol hiç farketmez...




Bu parayı sevmeme ve onunda beni sevmemesi ta çocukluktan gelen, gençlikten gelen bir duygu, gençken bilardo salonuna gitmişim tek başıma bilardo oynuyorum, hemen bir delikanlı yanaşıyor''Abi yüklemesine oynayalım mı'' ben de cevap hazır''Ne yüklemesi oğlum boş ver gel oynayalım ben öderim parasını'' Hem de adamı yenip öyle öderim. Bir gün de daha ilkokula gidiyorum, babam elime para vermiş, bakkala giderken(Buraya dikkat) elimden düşürdüm parayı elimden, cebimden değil, sonra da pederden bir dolu fırça...




Yani anlayacağınız paranın beni sevmemesi ta o zamandan beri hala başım da, çok fazlasına gerek yok, ihtiyacın kadar yeter. Dostluklarımızın arasına para girmesin hiç bir zaman. Sevgi ve saygılarımla...

03 Eylül 2011 3-4 dakika 1393 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (5)
  • 13 yıl önce

    Ahmet Bey yazınızı çok beğenerek okudum ve güne gelmesine çok sevindim. Tebrik ederim. Saygı ve selamlarımı sunuyorum.

  • Doğrusun Ahmet ağabey..Aracı, amaçla karıştırdığımızdan beridir; para ve para kazanmak, insan ve insan kazanmaktan daha önemli oldu çağımızda..Hem paylaşılmayan paranın varyemez amcadan kıyasla bize hiçbir faydası olmadı, olmayacak bundan sonra da..Onu güzel kullanmak işin aslı..Sahabe onu hemen dağıtmayı ve psikolojik yükünden kurtulmayı yöntem olarak bilmişler Peygabemberimize bakarak..Bu tatlı yarış bize de nasip olsun inşallah..Tebrikler, kalemine sağlık..güzeldi yazın..👧👍👍👍

  • 13 yıl önce

    Yani anlayacağınız paranın beni sevmemesi ta o zamandan beri hala başım da, çok fazlasına gerek yok, ihtiyacın kadar yeter. Dostluklarımızın arasına para girmesin hiç bir zaman. Sevgi ve saygılarımla...

    👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍

  • 13 yıl önce

    OOOOOOOO,

    bu iyiymiş ya Ahmet abi,

    Ankara'ya yolum düşerse yemek saatine denk getirmeliyim ziyareti😊

    gerçektende Türk misafirperverliğinin gereği aynen anlattığın gibidir,

    lakin sizinde ifade ettiğiniz gibi, sizin iyi niyetinizi suistimal edip, kazandığını

    zannederek her defasında yıkılmayı alışkanlık edinenlerde az değildir,

    oysa ne kaybettiğinin farkında değildir,

    kimse enayi değildir çünki,

    esas olanın paylaşmak olduğunu anlayabilenlere ne mutlu,

    sevgiyi bile,

    harukülade emeğinizi ve başarınızı can-ı gönülden kutluyorum.

  • 13 yıl önce

    Hayatın içinden; her zaman ki gibi samimi sade ve anlaşır uslubunuz

    Teşekkürler paylaşıma

    Var olunuz..