Şiirsel Aşk Anlatısı

ellerim titremeyeli, midem bulanmayalı uzun zaman olmuştu ve uzun zaman olmuştu aşk mektubu yazmayalı.
ışın karaca'nın yetinmeyi bilir misin diye beni en son ağlattığında, ışığı söndürüp dışarı çıkarmıştım sevgilimi odamdan ''sana bir sürprizim var'' diye.
mumların ortasına koymuştum şarap kadehini içinde bize, yalnızca ikimize yetecek kadar olan şarabı. rengarenk mumların etrafında parlıyordu şarap ve kadehimiz. ''gel'' dedim, ''gel, sürprizimi gör...''
''giderim alışığım gitmelere'' derken dans etmeye başlamıştık ve kendimizi koyvermiştik. çılgınlar gibiydik,
''biz hiç gitmeyelim, yetinmeyi bilelim'' demiştik.
sonra ağlamaklı gözlerle, dakikalarca öpüşüp sevişmiştik.
en son o gece ağlamıştım doya doya.
değil yağmur, sel olmuştum, dolu yağdırmıştım içinde aşık bulunan bütün şehirlere aynı anda.
giderdim, alışıktım gitmelere ama ayaklarımın ancak geri geri gidebileceğini, yine bütün kavşakların sana çıkacağını farkediyorum bu sefer sel olduğum şarkıyı dinlediğimde.

sen, ada etrafında mecburi dönüşümmüşsün benim meğer sevgilim, zor anladım, ama anladım.

aşık olmak da ne zormuş yahu, ağlamak kimi zaman çok kolay oluyormuş.
parçası gidiyormuş insanın, içinden bir şeyler kopuyormuş.
o an aynı şarkıya defalarca takılıp kalıyor
ve bütün aşıkların barışmasını istiyormuş-
insan.
kimsenin ayrılığa boyun eğmesini istemiyormuş.
kutup yıldızıyım zannediyordum kendimi seninleyken, ben seninleyken bendim, bendeydim sana, aşıktım, aşktın-
ve aşksın.
kimi zaman acı, ıstırap,
kimi zaman isyansın
ama aşksın.
adın yok senin, başka adın yok,
ki yakışmıyor da zaten.
karın ağrılarıma, baş dönmelerime, mide bulanmalarıma sebep sevgili,
yaşıyor olmama, hayata tutunmama, gülmeme sebep sevgili...
sanırım aşık olduk,
biz, bizi gözlerimizde bulmuştuk.
hatırlıyor musun,
nasıl da birbirimizi tamamlayıp,
saatlerce dudak dudağa kalmıştık.
aşk...
adı acı, ıstırap, mide bulanması
beyin kanaması
aşk...
ve aşk,
baştan aşağı sen,
neşe, mutluluk, gülmek, ummak, hayata tutunmak...
sanırım, aşık olduk-
ve biz bu aşktan bir meyvemiz olsun istiyorduk.
kopmayan parçayken birbirimizden,
perçinlesin istiyorduk, paranga istiyorduk.
meyvemizin aşk adı altında bir çocuk olmasını istiyoruk,
bilmiyorum belki hala istiyoruz,
belki hala istiyor çoğumuz...
sanırım,
aşık oluyoruz.
sanırım,
gitmelere alışamıyor,
gidemiyoruz...

sanırım...