Sokaklarda Kalmış Yalnızlığım

Yağmurların arasına karışıp yürümeye devam ediyorum iki elimde ceplerimde montumuda almamışım yanıma kaldı kesin cami avlusunda bir kısa tişört birde kadife pantolonla yürüyorum.Sırılsıklam olsamda ben sana geliyorum tek düşüncem sadece sana gelebilmek bütün kalbimle ümitlere geri dönebilmek.
Gözümün önüne gelir yüz ifaden perdeler çekmişler sanki derinden bilmiyorsunki bu adam seni delice sever...

Sokak lambaları kırık,dökük eskileri anımsatan bir mazi gibi daha ileride ise yanan bir far lambası gördüğümde sanki içimi ısıttı.Ömrüm geçmiş parasız,pulsuz evim barkım yokki kalmışım yurtsuz diyarım benim sokak kaldırımı seni oturtamam taşlar yığınına seni en güzel yerime yani kalbime oturtmuşum yetmez mi?Gözüm...
Ben sana mühürlenmişim elleri değil sadece seni seçmişim binlerce insan içinde birtek seni içerimde beslemişim.Anlamı yok saçım,sakalım birbirine karışmış gören der ki ahlaksız ne anlarki yaşamadıki parasız kalmışım tek başıma elim,kolum bağlı çaresiz bilmek çözüm değil ben sadece seni sevdim aralıksız açılmış yaralarıma sığdırmışım seni paresiz.

Geceleri sen sıcak yatağında,
Ben ise taş yığınında,
Sen kuaförlerdesin,
Ben parasız haldeyim.
Bir kuruşunu istemem sadece ben gülüm sensiz kalmayayım.İşte o bana yeter...

Herkes arkamdan konuşsada etmedikleri laflar kalmasada senden sonra bu adam hep sokaklarda sevdiğim sen sakın kalma ayazlarda ben senin yerinede kalırım sokaklarda.Vurdumduymaz değilim yalnızca sokaklarda benim meskenim düşeninde dostu yok bunu çok iyi bilmekteyim seninle olmayı dışarı püskürtemedim sineye çektim.
Çektim hemde çok çektim senin için yağmurları kar boranın arasında sevdim.Seni çok bekledim ama sen yine gelmedin tek sevdiğim...

Ayaklarım titrer üşümekten bir yandan kuşlar öter bir kutu bulmuşum elimden ne gelir ki onun içine yerleştirdim kanadı kırık yavruyu üzülerek bahçe kenarına bıraktım.Sonra yürümeye devam edip seni düşünmeye başladım.Gelmedin diye sana çok kızdım çok muydum?Değerimi bilemedin ben ne içkici nede kumarbazım en dertli günüm gece yarısında beni titreten ayazım...
Sıcaklığı sorma bana hiç hissedemedim ki sıcaklığı iliklerime kadar ısınmayı bilemedim ki çünkü;beni ısıtacak ne sobam nede kazağım yorganım var.Sen gelmesende gözüm ben hep aynı yerdeyim.
Sokakların arasında sert bir yeldeyim.
Yağmurları geçtim.
Birtürlü bu soğuk ayazı sevemedim.
Karakış gecelerimde geçmez vaktim ne konuşacak bir dostum var nede tutunacak bir dalım,sen benim gibi olma zalim,olsamda elalemin gözünde hain,soğuk havalarda benim sokaklar olmuş mazim...

Bir isyanım yanımda birde tek tesellim hayalin var karşımda kızsamda sana unutamam seni zaman zaman ömürler geçsede olmasada yanımda keman seni düşünerek çalarım gülüm sana bir şarkı benden sana armağan.Seni düşünmekde olmasa sokaklar,insanlar yetmez feryadıma.

Tutturmuşlar o kötü bu iyi içini bilmiyorsunki ne iyi ne kötü bilmeden yaptıkları yargısız infaz değil miydi? Sanki...

Bakışlarında sert bir yüz ifadesi birde çatmış kaşları ağrısız başları ağrıtmışlar işte herkesinde bir sabrı var,benim durduğum yerde yağmurun sağnak şekli,ayazın vücudumu esir ettiği ellerimi açamadığım dondurucu buz kesmiş hali var.Soğuğun habersiz yaramı sızlattığı bu sokaklarda benim gençliğim var.

Ayrıldığın zaman kırılır kadehler
Yerinde olmadım sanma,
Bu hayatda yaşamadığım şey kalmadı inan bana
Ne ah aldım nede azar işittim hep kakılıp itildim sende öyle davran
Ne diyeyim sana elimden birşey gelmez ki inan bana
Yere batsın göstermez ki insana insanın iç yüzünü ayna...

28 Kasım 2008 3-4 dakika 12 denemesi var.
Yorumlar