Taşıma Suyla Değirmen Dönecek

İlk kitabın heyecanı bitti.'Artık bana bir şey sorma, ilk kitaptan sonra her şeyi kendin görürsün' diyen şair arkadaşım haklı çıktı. Tabi ki çok iyimser bir cümle gibi gelecek size; bende haklı çıktım.
Kitabım okunuyor, dahası okunabiliyor zaten durmak, pes etmek gibi bir lüksüm yok hiç olmadı olmayacak.
Bana belki de on kişi dedi ki' ben senin gibi cesaretli olmazdım kitap çıkarmak cesaret işi' bu kullanılan cümlenin anlamını çözemesem de tabi ki çözdüğüm bir şeyler var.
Ben gerçekleri yazarken, kendimle ilgili olanları yazarken bile gerçekleri yazmaktan kaçmayacak kadar cesaretliyim bu kesin yine de bu gerçeklerin kaynağını, etkilemelerini açık bir deyişle nedenlerini araştırmak önce benim görevim.
Sanatçı olmak öyle aniden karar verilen bir şey olamaz. Uzun yıllar içinde gelişir ve koşuşturma hiç bitmez beğenilmek veya beğenilmemek kaygısını çok taşımaz sanatçı. Zaten bir yazar başka bir deyişle sanatçı üretirken yaşar mutluluğun en tanımlanmazını. Yinede insana ulaştırmak bu mutluluğu insanlara da dolaylı yoldan ulaştırmak hissettirmek gerekir bu hep yinelediğim bir ayrıntıdır.
Gelelim sanatçının araştırmak içgüdüsüne. Bir ressam bir gün bana demişti ki ' ben hiç kimsenin söylediğine inanmam bakarım mümkün olursa'. Bende öyleyim bunu bir örnekle açıklayayım kitabım çıktıktan sonra kültür müdürlüğüne gittim bandrol alımıyla ilgili sorular vardı içimde girdiğim her oda başka bir bölüme yönlendirdi. Elimde sözleşme oda oda gezdim sonunda bir memur açık ve net bir yanıt verdi: 'Yayınevi bandrol alırken başka kendiniz alırsanız başka şartlar söz konusu. Sizin kitabınızı yayınevi basmışsa biz sizin sözleşmenizi istemeyiz yayınevi ile matbaanın arasındaki sözleşmeyi istiyoruz. Ve merakım bitti sustum. Bunu burada yazarken herhangi bir kasıt veya ima gibi bir düşüncem yok bütün yazarlar bilsin istiyorum, ben öğrendim. Öğrenmeyen varsa öğrensin.
Kitabımı sorduğumda yayınevi satılmıyor diyor, bu benim canımı yakıyor artık sormuyorum bile ama sözümü tuttum hep derdim bir kişi bile okuyacak olsa bu kitabı yayınlatacağım hayatımda aldığım en doğru karardı geç kalmış bir karar.
Şiirleri ve öyküleri, anıları bir kitapta topladım alt yazılar ekledim. Tozlu dolaplarda hazır olsalar bile bunları toparlamak çok zamanımı aldı. Ben yurt dışı ve değişik şehirlere dağıttım veya sattım. Her kitabı üç kişinin okumasını rica ettim, gördüm ki kitabım okunuyor elden ele dolaşıyor. Kitap okumayan bir toplum olduğumuzu sanmıyorum. Kitap satılmayan bir toplum olsak ta. Farklı kültürdeki insanların kendiliğinden söyledikleri yorumları dinledim kimi düz yazıları beğeniyordu kimi şiirleri ortalarda sıkılanlarda vardı ekleyeyim. Hiçbir şeyden pişman olmadım eksikleri tespit ettim.
Bir gün bir diş yaptıracaktım dediler ki ' o dişçi güzel yapmıyor' onlara dedim ki' o ilk yaptıkları dişlerdi , artık gözü kapalı güzel diş yapar' ve değim gibi oldu.
Şimdi ne yapacağım diyorum kendi kendime aslında ne yapacağımı biliyorum en kısa zamanda ikinci kitabımı çıkarmalıyım ve devamını.
Taşıma suyla değirmen dönmez der bir atasözümüz. Ama taşıma suyla değirmen döndürmem gerekecek gibi neyse ki benim kuyuda su çok öyle kolay bitmez. Ne biliyoruz belki de rüzgar çıkar . . .
13/7/2011
' ipin bir ucu bende diğer ucu nerde baba (İpin ucu)

01 Kasım 2011 3-4 dakika 27 denemesi var.
Yorumlar