Tenkit Ve Teskin

Tenkit edilememe toplumun kanayan yarası.En çok da sanatımızda kendini gösteriyor bu yara.Büyük sanatçılar yetiştiren ülkem neden daha büyüğü,çok güzel eserler sunan sanatçılar neden daha güzeli arzulamıyor?Neden sanaçılarımız taklitten ve tekerrürden ibaret kalıyorlar?İlk günki güzelliğindeki eserlerimiz neden hâlâ olgunlaşamıyor?

Tenkitin kelime mânâsını hâlâ olumsuz görüş olarak bilmek de ne acı.Olumlu veya olumsuz bir eseri irdelemek ve görüş belirtmenin neresi zararlı?
Fakat biz,tenkit lâfını duyduğumuz an irkilmekteyiz.Halbuki bizi sanatçı,sanatımızı sanat yapan şey tenkitten başkası değildir.Ben yazdım oldu zihniyeti,okuyucunun anlamadığı yerde açıklamak yerine anlasaydın kardeşim zihniyeti sanatçıyı sanatçılıktan çıkarıp kodaman bir müteahhite döndürür.

*''Denetlendiği vakit sevinen, eleştirildiği vakit gülen yaratığa büyük adam denir''.Lâkin biz denetlendiğimiz an köpüren,eleştirildiğimiz an eserimizin tecavüze uğradığını düşünen küçük yazarlarız.Yazılarımızdaki en ufak ayrıntının bile irdelendiğini görüp mutlu olamamak yazarlığın doğasına aykırı.Okuyucunun öyle dikkatli ve öyle özenli olduğunu hissedememek şiire ihanet.Okuyucunun anlamadığı yerde anlasaydın kardeşim ben mi anlatacağım demek ne büyük gaflet!

Her işi mükemmel seviyede,kusursuz yapan güzel insanlarımıza seslenerek;

*''Eleştiricilerin sözlerine aldırmayın şimdiye kadar hiç birinin heykeli dikilmemiştir.''

Bundan böyle tek düşüncem,eleştirilecek kıvamdaki sanatçılara yönelmek.Artniyet gütmeyecek ve eleştiriye memnun olacak birileri.Eserlerinin kusursuz olduğunu sanmayan,kusursuz bir eserin bile okuyucunun gözünde birçok kusurunun olabileceğini kavrayabilecek biri.Onlarla dost olmak istiyorum.Diğerleriyle de dost olmak istiyorum.

*''Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, tenkid edin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin''

Ve son olarak da;

*''Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir Ahmakları öfkelendirir.''



Sırasıyla;
*Cemil Sena
*Sibelius
*Şeyh Sadi Şirazi
*Napolyon