Üst Akılın Aklı

Bu günlerde sık sık duyduğumuz ama bir türlü kim ve ne olduğunu bilemediğimiz bir uygulama-yönlendirme politikasına verilen genel bir isimdir üst akıl
Yoksa, akılların en üstünü yada bütün dünya insanlığı için kafa yoranların ortak aklı değildir!.

Üst akıl; dünyadaki bütün kaynakları sömüren, geri kalmışlığın, yoksulluğun devam etmesi için gayret gösteren bir çıkar grubudur. Bu grup derki; dünyadaki bütün ülkeleri yönetenleri biz seçeriz( seçilmesi için kamuoyu oluşturur, şirin gösterir, halkları yönlendiririz) bize ve bizim çıkarlarımıza hizmet ettikleri sürece iktidarda kalırlar! Ne zaman ki ülkesine ve halkına yönelir-hizmet ederler! işte o zaman biz kendi elimizle getirdiğimiz bu azınlığın iktidarına son veririz.
Birçok gazete köşe yazarının ve televizyon programlarının konusu olan bu kavram. Dile getirilip ve yandaşa göre değişiklik gösterse de aslında ülkenin bütününü tesiri altına alan, istediği alanda istediği gibi at oynatan sistemli-kurumsal bir organizasyondur.

Üst akıl her ülke ve bölge için ayrı ayrı çalışıyor gibi görünse de, amacı her yerde aynıdır
Türkiye üzerinden enerji ve su için verilen savaş, bir başka ülkede altın içindir. Bir başkasında elmas veya başka bir enerji- maden içindir. Silah tüccarları, uyuşturucu baronları içinde bu akıl devreye sokulmuş olabilir.
Örneğin; kuzey ırak petrolleri ve Türkî cumhuriyetlerinin doğal gaz ve petrolünün Türkiye üzerinden akışını sağlamak ve bu enerji yolunu korumak için gösterilen çaba da yine bu aklın eseridir.

Bir ülkenin iç dinamiklerini birbirine düşürmek suretiyle çatışmaya dayalı ortam oluşturmak için de kullanılır üst akılın aklı...
Kısa bir zaman önce ilişkilerimizin düzeldiği Suriye ile aramızı açan düşman eden üst akıl, şimdi Suriye ile anlaşmak için fırsat kollamaktadır. Oysa bu bölgenin Ortadoğu için çok önemli olacağını, Diyarbakır'ın bir cazibe merkezi olacağı hikayesi de yine bu akıl tarafından empoze edilmemişmiydi?

Amerika'ya çalışmak için değil de bir turistik seyahat için giden bir arkadaşımdan dinlemiştim. Ne kadar ileri bir ülke, imrenilecek bir kültür olduğunu, arkadaş anlatıyordu oradaki gördüklerini ne kadar düzenli bir hayat yaşadıklarını, kişi başına gelirin yüksekliğini, huzuru, refahı. Hayata bakış ve dünya görüşü olarak tam uyum içinde olmadığım bu arkadaşıma bir soru sordum.'peki azizim çok güzel iyi hoş lakin. Oradaki huzur ve refahın devamı için, kan, gözyaşı sömürü devam etmiyor mu? O imkânları, o yüksek hayat standartlarını sağlayan kim? biz ve bizim gibi ülkelerde faaliyet gösteren üst akıl değil mi?'

Çok çok uzağa gerek var mı üst aklın dünya üzerindeki etkilerini görmek için? Elbette gerek yok. Bunun ne olduğunu ve kimler tarafından uygulandığını görmek için son 20 yılı şöyle gözünüzün önüne getirin, ülkedeki siyasi ve ekonomik olayları bir bir gözden geçirip, tahlil edin. Üst akıl kadar olmasa da! Herkesin bir aklı vardır. Bunu yaparken de taraf olmadan objektif bir bakış açısıyla ve soran, sorgulayan bir fert olarak yapın, referansınız Allahın emirleri ve insan denilen varlığın değerlerini göz önüne alarak yapın. İşte o zaman bu kavramın, hayatınızın her yerde etkili olduğunu, birçok meziyetten bizleri yoksun bıraktığını, fikir fakiri, düşünce özürlü bıraktığını göreceksiniz.

Üst akıl birçok şeyden beslenir. En çok sevdiği şey ise akılları karıştırmaktır. Bunu yaparken de kargaşa oluşturur. Bu kargaşa siyasal, ekonomik ve inanca dayalı sebeplerdir. Şunu da belirtmeden geçmeyeyim üst aklın ve onun uygulayıcıların dini, inancı yoktur. Çünkü onların uyguladığı sistemi onaylayan bir din, bir inanç sistemi bulunmamaktadır. Her grubun bir dini başlarında birden çok tanrıları vardır!
Elbette birçok sebep vardır ama. En tesirlisi en etkili silahı bunlardır. Çünkü bu kargaşada kişi ve toplumlar aklıselim düşünemez ve anında üst aklın kontrolüne girer ve direksiyona geçer. eee hal böyle olunca da canımız malımızı onun insafına bırakmış oluruz. İsterse anında götürüp bir yere toslaya bilir, ya da gönlümüzü almak için bir iki tur da attırabilir. Ama sonuç bir kazaya kurban gitmemiz olacaktır. Boşuna üst akıl demiyoruz buna, kendisi o arabanın içinde olmayacaktır elbette. Vakti zamanı gelince araçtan atlayarak canını kurtaracak, yoluna devam edecektir, başka kurbanlar bulmak için.

Üst aklın kullandığı araçlar saymakla bitmez. Bunlar televizyonlar ve onların program akışı, yarışma programları, diziler, yarışmalar vs. gazeteler ve gazetelerin istikbal vaat edilmiş köşe yazarları, sahipleri, kuponla vereceği ödüllere kadar birçok argümanı vardır.

Ayrıca sosyal medya çağımızın en geçerli ve en etkili aracı olmuştur. Bu sayede birçok gruba birçok kesime anında ulaşmak mümkün olduğu gibi, yönlendirmek-etkilemek daha da kolay bir hal almıştır.

Eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel'in bir sözü vardır siyasi tarihimize geçmiş 'dün, dündür. Bugün bu gündür' aslında bu söz üst aklın ürettiği bahanelerden(inkâr) biridir. Ve ondan sonra gelen bütün siyasetçiler birebir tekrar etmese de uygulamaları ile aynı şeyi kastetmektedirler

Üst aklın en çok yaptığı şey kulağa hoş gelen söylemler ve imkânsız gibi görünen projeler üretmektir. Daha sonrada bunu inkâr etmek ya da unutturmaktır. Hal böyle olunca da aklı olanlar kendisiyle dalga geçildiğini anlar, olmayanlar ise akılsızlığına, kandırılmışlığına bir bahane bularak durumu geçiştirir.

Gün gelecek yine toplanacaksınız aynı yerde. Çünkü niçin ayrıldığı bilen niçin döneceğini de bilir. Yani azizim! Gidiş sebebin, geliş sebebin olacak bu kez de.(bahanesi cebinde gezenler)

Önümüzdeki dönem seçim dönemidir. Mahmuzlar bileğlenip horoz dövüşü için ortam oluşturulmaya başlanmak üzeredir, bu hassas dönemde aklınıza mukayyet olun, üst aklın dümen suyuna girmeyin derim... Vesselam


Arap Kurt- köşe yazıları-
22.03.2015 13:09

Arap Kurt

30 Nisan 2015 5-6 dakika 5 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    Kayda değer ve yerinde bir yazı Sayın Kurt. Üst Akıl dünyada halen sürmekte olan emperyalizmin bir argümanı tabi ki. Batılı devletler ne zaman sömürüden vazgeçmişler ki şimdi geçsinler. Varsa yoksa onların dolarları ve garibanların yoksulların doğal zenginlikleri. Sömürecekleri ülkenin kilit noktalardaki adamlarını bir şekilde paranın gücü ile kendilerine bağladıktan sonra toplum mühendisliği ile toplumu istedikleri gibi yönlendirmek çok daha kolay olmaktadır. Bakın şu medyanın haline, gazete, dergi ve televizyonlara, bir tane kayda değer program, insanların zihnini ufkunu açacak program görebiliyor musunuz? Varsa yoksa saçma sapan, sonunda bol ödüllü yarışma programları ve dizilerde birbirine sürekli madik atmaya çalışan insanlar topluluğu. Bu mu Türk Toplumu yani? Sitcom denen rezilliklere bakın Türk Aile yapısı ile ilgili tek bir öge görmezsiniz. Üst aklın bize empoze etmeye çalıştığı saçmalıkları bırakır da kendi özümüze döner ve kendimiz olmaya çalışırsak işe o zaman toplumu daha ilerilere taşımak için bir şansımız olacaktır diye düşünüyorum. Güzel bir yazı kaleme almışsınız tebrikler ve takdirlerim sizin için...👍