Arthur Rimbaud'ın Hayatı ve Eserleri

— min. okuma: 4-5 dakika

Tam adı Jean Nicholas Arthur Rimbaud'tur. Arthur Rimbaud Sembolizm'in en büyük temsilcilerinden, aykırı şair.

Doğum tarihi ve yeri: 20 Ekim 1854, Charleville-Mézières, Fransa.
Ölüm tarihi ve yeri: 10 Kasım 1891, Marsilya, Fransa.

1- Arthur Rimbaud'ın Hayatı

20 Ekim 1854 de Fransa'nın kuzeydoğusundaki Ardennes'de doğan şairin Babası bir subay, annesi bir çiftçinin kızıydı. Babasıyla annesi 1860'ta ayrılınca, Rimbaud annesi tarafından büyütüldü. College de Charleville'in en parlak öğrencilerinden biri olan şair yazmaya çok genç yaşta başladı; özellikle Latin şiiri alanında çok yetenekliydi.

1870'te Latince bir şiiriyle okuldaki yarışmada birincilik ödülünü alan şairin ilk şiiri aynı yıl La Revue pour Tous dergisinde yayımlandı. Fransız-Alman Savaşı'nın patlak vermesi (Temmuz 1870) üzerine, öğrenimini yanda bıraktı. Devrimci sosyalizme ilgi duyan şair, ağustosta Paris'e gitti. Kısa bir süre hapiste kaldıktan sonra birkaç ay boyunca Fransa'nın kuzeyini ve Belçika'yı dolaştı. Annesi onu polisin yardımıyla Charleville'e getirdi ancak şair , Şubat 1871'de yeniden kaçarak Paris'e gitti ve Paris Komünü'ne katıldı; üç hafta sonra da Charleville'e döndü. Döndüğünde kişiliği tümüyle değişmişti. İlk şiirlerini reddeden şair, yaşama karşı hoşnutsuzluğunu, masumiyet dünyasına sığınma isteğini ve iyi ile kötü arasındaki çatışmayı dile getirdiği şiddet dolu ve tanrıtanımaz şiirler kaleme aldı. Yaşam tarzı da, şiirlerinde şiirlerindeki havayla uyum içine girmişti. Bir işte çalışmayı reddetti ve dine, ahlaka ve her türlü disipline başkaldırdı. Sonradan "Lettres du voyant" (Kâhinin Mektupları) olarak adlandırılan iki mektubunda (13 ve 15 Mayıs 1871) dile getirdiği yeni bir estetik görüş geliştirdi. Mektuplarının başlığı, şairin geleneksel birey kavramının sınırlarını aşarak sonsuzluğa nüfuz edebilen, sonsuzluğun sesini dile getirebilen, büyük bir görü gücüne sahip bir "kâhin'' olması gerektiği görüşünden kaynaklanıyordu.

Şair Charleville'deki edebiyatçı arkadaşlarından birinin önerisiyle Ağustos 1871'de şair Paul Verlaine'e, aralarında her sesli harfe değişik bir renk yakıştırdığı "Voyelles" (Sesliler) sonesinin de bulunduğu yeni şiirlerini gönderdi. Şiirlerden çok etkilenen Verlaine, Rimbaud'yu yol parasını göndererek şairi Paris'e çağırdı. Kendine güveni artan Rimbaud, bu sırada da "Le Bateau ivre" (Sarhoş Gemi) adlı şiirini yazdı. Şiir, tekniği açısından geleneksel olmakla birlikte kusursuz bir söz ustalığının, cesur bir imge ve eğretileme seçiminin, ayrıca derin bir duygusal ve ruhsal deneyimin ürünüydü. Şair bu eseri sayesinde sanatının zirvesine ulaştı. Eylül 1871'de Paris'e gitti dönemin tanınmış şairleriyle tanıştı, ancak küstahlığı, kaba davranışları ve açık saçık konuşmalarıyla Verlaine dışında hepsinin tepkisini üzerinde topladı. Ayrıca Verlaine'le aralarındaki eşcinsel ilişki de skandala yol açtı. özgün ve serbest bir tekniğin ürünü olan son manzum şiirlerini bu dönemde (Eylül 1871 Temmuz 1872) yazmıştı. Verlaine'in başyapıtı olarak nitelendirdiği ve elyazması Verlaine ile Rimbaud İngiltere'deyken kaybolan "La Chasse Spirituelle" de (Ruhsal Av) gene bu dönemin ürünüydü.

Şair 1875'te dünyayı dolaşmaya karar verdi. Alpler'i yürüyerek geçip, Doğu Hint Adalanndaki Hollanda sömürge ordusuna katıldı, Mısır'a gitti, Kıbrıs'ta işçi olarak çalıştı. 1880'de Adenli bir kahve tüccarının yarımda Etiyopya'nın Ogaden bölgesine giden ilk beyaz oldu. Bu yolculukla ilgili raporu Fransa'daki Ulusal Coğrafya Demeği tarafından yayımlandı (1884). Kendini Etiyopya'da keşif ve ticaret işlerine veren Rimbaud, daha sonra ülkenin imparatoru olan (1889) Şeva (Şoa) kralı II. Menelik'e silah satma işine girişti. Etiypya'da önemli bir servet elde etti . Şair sağ dizinde bir tümör çıktığından (Şubat 1891). Fransa'ya döndü. Sağ bacağı kesildi. Temmuzda Roche'a giden Şairin sağlığı giderek kötüleşti. Ağustosta gittiği Marsilya'da hastalığına kanser teşhisi kondu. Hastanede çok acı verici bir tedavi gördü Kız kardeşi Isabelle'e göre, bir papaza günah çıkardıktan sonra öldü.

2- Arthur Rimbaud'ın Edebi Kişiliği

Rimbaud özgünlüğünün doruğuna düzyazı şiirleri Illuminations'la ulaşmış, özlü ve anlaşılması güç üslubuna en uygun biçimi de bu şiir türünde bulmuştur. Düzyazı şiiri olay, öykü ve tasvirlerden, sözcükleri de mantıksal içerikleri ve sözlük anlamlarından arındırmış, böylece şiiri, simgecilerin "etat d'âme" (ruhsal durum) adım verdikleri etkiyi uyandıracak büyülü bir içerikle donatmış, ayrıca bilinçaltının ve çocukluğun belli belirsiz anılarının şiir için zengin bir kaynak oluşturduğunu ortaya koymuştur. Yapıdan, günümüzde de çağdaş insanın başkaldırısını ve yaşamın özünden duyduğu ürküntüyü yoğun olarak yansıtmaktadır.

3- Arthur Rimbaud'ın Eserleri

  • Türkçe'de Arthur Rimbaud:
    • Cehennemde Bir Mevsim, Çeviri: Özdemir İnce, Can Yayınları, İstanbul, 1993
    • Seçilmiş Şiirler Cehennemde Bir Mevsim, Çeviri: İlhan Berk, Adam Yayınları, İstanbul, 1996
    • Tufandan Sonra, Çeviri: Can Alkor, İyi Şeyler Yayıncılık, İstanbul, 1996
    • Cehennemde Bir Mevsim/Aydınlanışlar, Çeviri: Mahmut Kanık, İz Yayıncılık, İstanbul, 1997
    • Ofelya, çeviri: Zuhal Selçuk Erdinç, Opus Yayınları, İstanbul, 1997
    • Ben Bir Başkasıdır Bütün Düzyazı Şiirleri, Çeviri: Özdemir İnce, Gendaş KültürYayınları,İstanbul, 1999
    • Arthur Rimbaud Seçilmiş Şiirler, Çeviri: İlhan Berk, Adam Yayınları, İstanbul, 2002
    • Arthur Rimbaud Bütün Şiirler, Çeviri: Erdoğan Alkan, Varlık Yayınları, İstanbul, 2003
    • Sarhoş Gemi, Hazırlayan: Fahri Özdemir, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2006
Paylaş:
Yorumlar