Çarpıcı Güzelliği ile Etkisinden Çıkamayacağınız Asaf Halet Çelebi Şiirleri

— min. okuma: 3-4 dakika
Çarpıcı Güzelliği ile Etkisinden Çıkamayacağınız Asaf Halet Çelebi Şiirleri

Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı şairleri arasında en popüler isimlerden biri olarak kabul edilen Asaf Hâlet Çelebi, egzotik şiirleri ile tanıdığımız ve soyut anlatımı en etkileyici şekilde bizlere sunan aydınlarımızdan biriydi. Modern – gelenekçi anlayışı temsil eden ve 50 yıllık kısa hayatına şiir haricinde resim, müzik ve bilim alanlarına da ilgi duymuş Çelebi, aynı zamanda pek çok önemli inceleme ve çeviriyi de okurlar ile buluşmuştur. Fakat bu içeriğimizde çok yönlü bir sanatçı olan Asaf Hâlet Çelebi’nin yalnızca şair yönünü inceleyebileceğiz. İşte henüz tanışmayanlar ya da tekrar tekrar okumaya doyamayanlar için seçtiğimiz en güzel Asaf Hâlet Çelebi şiirleri…

5. Kedi

tavan arasına kaçan çocuk
erik ağacından görünen göğü düşünür
akşamın acısı içine çökünce
uyur

benim küçük bir kedim vardı
ahmak bir ayak ezdi
benim en güzel çocukluğumu
ahmak bir ayak ezdi

ağaçların arasında unutulan çocuk
yapraklarda güneşi görür
ve hareli denizlerde gezdiği günü düşünür

küçük kedim bana sürün
kediler ağlamaz
çöp tenekelerinde ölür
sıska kediler
damlardan çok mezbelelerde görünür

küçük kedim
molozlu sokakların ağır uykusunda gerin
bilirim ki sen
bu çöplükten değilsin
benim gibi garipsin
ikimizin de unuttuğumuz
kuşları bol
ağaçları bol bahçelerdensin
koca duvarlı sokaklarda sıkılmışsın
ve canından bıkmışsın.

4. Kadıncığım

oyluk kemiğimi çıkarıp
kendime bir kadıncık yaptım
ve bir şamar vurup
rafa oturttum

ben evden çıkınca
kadıncığım yemeklerimi pişirdi
söküklerimi dikti
ve akşam olunca
korkusundan
çıkıp rafa oturdu

geceleri kadıncığımın dizlerine korum başımı
ve üç kıl koparınca
uyurum

3. Sema-i Mevlâna

tennûre giymiş ağaçlar
aşk niyâz eder
mevlâna

içimdeki nigâr
başka bir nigârdır
içimdeki semâ'a
nice yıldızlar akar
ben dönerim
gökler döner
benzimde güller açar

güneşli bağçelerde ağaçlar
'halaka's-semâvâti-ve'lard'h'
yılanlar ney havalarını dinler
tennûre giymiş ağaçlarda

çemen çocukları mahmûr
câaan
seni çağırıyorlar

yolunu kaybeden güneşlere
bakıp gülümserim
ben uçarım
gökler uçar

2. Mâra

bilmemek bilmekten iyidir
düşünmeden yaşayalım
mâra

günü ve saatleri ne yapacaksın
senelerin bile ehemmiyeti yoktur
seni ne tanıdığım günleri hatırlarım
ne seneleri
yalnız seni hatırlarım
ki benim gibi bir insansın

tanımamak tanımaktan iyidir
seni bir kere tanıdıktan sonra
yaşamak acısını da tanıdım
bu acıyı beraber tadalım
mâra

başım omuzunda iken sayıkladığıma bakma
beni istediğin yere götür
ikimiz de ne uykudayız
ne uyanık

1. İbrahim

ibrahim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrahim
güneşi evime sokan kim

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrahim
gönlümü put sanıp kıran kim

Paylaş:
Yorumlar