Cenap Şahabeddin'in Hayatı ve Eserleri

— min. okuma: 4-5 dakika

Cenap Şahabeddin, Türk şair ve yazar. 

Doğum tarihi ve yeri: 21 Mart 1870, Manastır, Kuzey Makedonya.
Ölüm tarihi ve yeri: 13 Şubat 1934, İstanbul.

1- Cenap Şahabettin'in Hayatı

 Şair 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında şehid düşen binbaşı Osman Şahabeddin Bey’in oğlu olarak 2 Nisan 1871’de Manastır’da doğmuştur. Babasının ölümü üzerine altı yaşlarında iken ailesiyle birlikte İstanbul’a gitmiş ve  bir süre Tophane’de Mekteb-i Feyziyye’ye devam etmiştir. Girdiği Eyüp Askerî Rüşdiyesi’nin yıkılması üzerine Gülhane Askerî Rüşdiyesi’ne geçerek 1880 yılında buradan mezun olmuştur.

Okulun benimsediği usul gereğince kura ile Tıbbiye İdâdisi’ne girmiş, iki yıl okuduktan sonra Askeri Tıbbiye’nin beşinci sınıfına kabul edilmiş, 1889’da doktor yüzbaşı olarak okulu bitirmiştir. İyi bir derece ile mezun olduğu için 1890 yılı başlarında cilt hastalıkları sahasında ihtisas yapmak üzere devlet tarafından Paris’e gönderilerek burada dört yıl kadar kalmıştır. Avrupa dönüşü bir müddet Haydarpaşa Hastanesi’nde hekimlik yapan şair, takip edildiği korkusuyla İstanbul’dan uzak bir yerde görev almak için Karantina Dairesi’ne geçmiş, Mersin ve Rodos’ta karantina doktoru olarak çalışmıştır. 1896’da sıhhiye müfettişliği göreviyle Cidde’ye gönderilen şair, 1898’de Cidde’den merkez müfettişliği vazifesiyle İstanbul’a dönmüştür. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra Meclis-i Kebîr-i Sıhhî üyeliği ve Dâire-i Umûr-ı Sıhhiyye müfettişliğiyle tekrar İstanbul’a dönmüş I. Dünya Savaşı başladığı sırada kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır. Aynı yıl Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Lisan Şubesi Fransızca tercüme müderrisliğine tayin edilmiş iki ay sonra da Garp edebiyatı müderris vekili olarak görev yapmıştır. 30 Mayıs 1919’da Dârülfünun Osmanlı edebiyat tarihi müderrisliğine getirilmiştir.

Şahabeddin, 1895 yılından başlayarak ölümüne kadar devam eden yazı faaliyetlerinde, özellikle Cumhuriyet dönemine kadar başta şiir olmak üzere edebiyatın çeşitli alanlarında otorite kabul edilmiştir. Tanzimat’tan sonra Batı edebiyatı tesirinde gelişen Türk şiirinde Abdülhak Hâmid’in ardından en büyük yenilikleri yapanlar arasında yer almıştır. On dört yaşlarında iken Saadet gazetesinde yayımlanan (1885) ilk şiiri bir gazeldir. İlk iki yıl yazdığı tespit edilen on dokuz parça şiirin tamamı gazel, çoğu da Şeyh Vasfi, Muallim Naci ve Nâmık Kemal’in gazellerine yapılmış nazîre veya tahmîstir. Bu yıllardan sonra Abdülhak Hâmid ve Recâizâde Mahmud Ekrem tesiri şiirlerinde daha çok belirmiştir. Yeni şiirleri Saadet gazetesiyle beraber Gülşen, Sebat ve İmdâdü’l-midâd dergilerinde çıkarmıştır. Paris’te bulunduğu yıllarda daha çok edebiyata ilgi göstermiş, kendi ifadesiyle parnasyen ve sembolist şairleri okumuş, özellikle Paul Verlaine’den etkilenmiş, orta seviyede, genç ve yaşlı pek çok Fransız şairini tanımış, onlarla uzun süre birlikte olmuştur. Şahabeddin roman ve hikaye türünde eserler yazmadığı, hatta birkaç tiyatro denemesinde de pek başarılı olmadığı halde nesir sanatında Servet-i Fünûn edebiyatının ustaları arasında gösterilmiştir. Şahabeddin’in gazetelerde siyasî yazılar yazması, II. Meşrutiyet’ten sonra İstanbul’a gelişiyle başlamış, önce on beş sayı çıkan Hürriyet’in başmuharriri olmuştur. Siper-i Sâika-i Hürriyet’te, daha sonra Şebab, Hak ve İctihad’da çoğu siyasî mahiyette yazılar yazmıştır. Bir ara Dahhâk-i Mazlûm takma adıyla Kalem dergisinde siyasi mizah yazıları kaleme almıştır. Şahabeddin sosyal muhtevalı bir kısım yazılarında dinî konulara da temas etmiş, fakat İslâmî meseleler hakkında ileri sürdüğü görüşler devrin dinî dergilerinde tenkide uğramıştır. Son yıllarında yoğun bir şekilde üzerinde çalıştığı sözlüğünü tamamlayamadan 13 Şubat 1934’te beyin kanaması sonucu ölmüş ve Bakırköy Mezarlığı’na defnedilmiştir.

2- Cenap Şahabettin'in Edebi Kişiliği

Önceleri Muallim Naci'nin etkisiyle divan şiiri tarzı şiirle uğraşan şair, daha sonra Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan'dan etkilenerek Batı tarzı şiire yönelmiştir. Gelenekçi şairlerin en çok saldırdığı yenilikçi şair olmuştur.

Heceleri müzik düzeyinde uyumlu kullanmayı savunmuş, bu tarzda yazdığı en iyi iki örnek "Yakazat-ı Leyliye" ve "Elhan-ı Şita" şiirleri olmuştur.

3- Cenap Şahabeddin'in Eserleri

  • Şiir:
    • Tâmât (1887)
    • Seçme Şiirleri (1934, ölümünden sonra)
    • Bütün Şiirleri (1984, ölümünden sonra)
    • Terâne-i Mehtap
  • Tiyatro:
    • Körebe (1917)
    • Küçük Beyler
    • Yalan
  • Düzyazı:
    • Hac Yolunda (1909)
    • Evrak-ı Eyyam (1915)
    • Afak-ı Irak (1917)
    • Avrupa Mektupları (1919)
    • Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri (1918)
    • Vilyam Şekispiyer(1932)
    • Tiryaki sözleri (Özdeyişler)
    • Suriye Mektupları
Paylaş:
Yorumlar