Birkaç Saatlik Zevk İçin Hiç Değmez

Vildan 25 yıllık evliydi. Çocukları vardı. Çocuklarını yıllarca didine, didine zar zor büyütmüştü. Eşiyle de mutlu sayılırlardı. Eşinin ufak tefek sağlık sorunları vardı. Çok yoğun çalışıyordu. Pek görüşemiyor, birlikte fazlaca bir şey paylaşamıyorlardı. Biraz sevgiye ve ilgiye hasretti ama yine de idare ediyordu. Her şeye rağmen eşini seviyordu.
Sonra bir gün birisiyle tanıştı. Ondan çok etkilendi. Hiç düşünmeden onunla beraber oldu. Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı, istek bile duymamıştı. Çok ani oldu. Nasıl olduğunu kendi de anlamadı. Karşısındakinin ısrarlarına, güzel sözlerine bir an geldi kandı işte. Biraz da sevilmeye, ilgiye ihtiyacı vardı galiba. Evli olmasına rağmen çok yalnız hissediyordu. Eşine sık sık "Beni çok ihmal ediyorsun" diye şikayette bulunuyordu ama eşi aldırmıyordu. Zaten işleri de başından aşkındı. İstese de eşi Vildan'la iilgilenemiyordu.
Vildan aslında yıllar sonra biri tarafından sevildiği, okşandığı için mutlu olmuştu. Gel gör ki birlikte olduğu kişi onu rahat bırakmıyordu. Önceleri çok sık beraber olmak istiyordu. Vakitli vakitsiz arıyordu. Vildan "Yapma, arama. Evdekiler görecekler, çok korkuyorum." diye yalvarıyordu. Sonra bir gün geldi, birlikte olduğu adam ona "Bana on bin lira para öde, yoksa, benimle birlikte olduğunu eşine anlatırım" diye onu tehdit etmeye başladı. Vildan, "Ben on bin lirayı nereden bulurum, sen aklını mı kaçırdın" dese de, yalvarıp yakarsa da, adam dinlemiyor, ne yap, et, bana o parayı bul. Yoksa eşin her şeyi öğrenecek diyordu.
Vildan günlerce uyuyamadı, gece gündüz kara kara düşünüyordu. Aklını kaçırmak üzereydi. Eşine söyleyemezdi. Polise gitse, yine durum meydana çıkacaktı. Borç istese, on bin lira kim verirdi.
Birlikte olduğu adam tekrar aradı. "Yarın son gün. Bağlar cd. eski Eti fabrikasında seni bekliyorum. Akşam saat sekiz de. Eğer parayı getirmezsen eşine her şeyi anlatıyorum. Polise gidersen, canına okurum, bacaklarını kırarım." Vildan bir an intihar etmeyi bile geçirdi aklından.
Sonra aklına bir fikir geldi. Eski bir gazeteci arkadaşı vardı. Ona durumu hiç istemese de anlattı. Aslında bu sırrı kimseyle paylaşmak istemiyordu ama mecbur kalmıştı. Arkadaşı onu dinledi. O da durumu eşine anlattı. Vildan'ın birlikte olduğu kişiye haber salındı. Vildan, "Yarın getiriyorum parayı" dedi. Birkaç sivil polisle anlaşıldı. Bir çantaya, biraz para, biraz gazete kağıdı hazırlandı. Vildan elinde çanta, söylenen saatte fabrikaya geldi. Heyecandan ve korkudan tir tir titriyordu. Birlikte olduğu adam yanına geldi çantayı aldı ve açtı. Tam içindekileri incelemeye başlamıştı ki, arkadan iki sivil polis onu etkisiz hale getirerek tutukladılar.
Vildan sinir krizleri geçirdi. Uzun uzun ağladı. Arkadaşı onu teselli etti. Aldı evine götürdü. Geceyi arkadaşında geçirdi.
Ertesi gün, arkadaşına çok teşekkür etti. "Lütfen kimseye anlatma. Bir hata yaptım" dedi. Arkadaşı bir gazeteciydi. Bu tür olaylara öyle çok tanık olmuştu ki. "Suç sende değil hayatım eşinde. Eğer seni bu kadar ilgisiz sevgisiz bırakmasaydı, sen de bu saatten sonra böyle bir halt yemezdin. Üzülme artık. Halleettik."
"Hayır...Suç ben de. Tamam eşim de hatalı ama yine yapmamalıydım. Güvenmemeliydim.
"Vildan'cığım sorun halloldu, artık üzülme istersen. Söz aramızda kalacak bir tanem."
"Allah senden razı olsun canım benim."
"Rica ederim. Dostluklar bugün için".
Vildan bu durumu ucuz atlatmış, kurtulmuştu ama aynı durumlara düşen, kendini kurtaramayan bir sürü insan var. Gazetelerde okuyoruz. Aman dikkat edin. Birkaç saatlik zevk için, kendinizi de, ailenizi de tehlikeye atmayın. Herkes Vildan kadar şanslı olmayabilir.
Vildan hala korkuyor. O adamı hiç aklından çıkaramadı yıllarca. Ya ceza evinden çıkar da beni yine tehdit ederse diye korku dolu anlar yaşadı her zaman.
Bir daha da bu tür bir ilişki içine girmeye hiç niyet etmedi. Çevresindeki herkesi, gençleri her zaman uyarır oldu.

09 Eylül 2015 3-4 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar