En Güzel Manzara

Bazen derin düşüncelere dalarım,anılarım bir filmin fragmanı gibi zihnimden hızlıca geçiverir.Çocukluk,öğrencilik,askerlik yıllarım ve iş hayatım.

Zihnimi şöyle bir yoklama yaptığımda hemen şu manzarayı getiriyor gözlerimin önüne:

Hamile bir kadın,bir elinde poşetler var muhtemelen pazardan geliyor,diğer eliyle çocuk arabasını itelemeye çalışıyor ve devamlı arkadasına dönerek çocuğuna sesleniyor: " Haydi yavrum,oyunun sırası mı şimdi?"

Ne var bunda diyebilirsiniz, herşey var,çocuklarıyla mücadele ve hayatla imtihan.Eşi çalışıyor olmalı ki çarşı pazar işi ona kalmış.Analık yeryüzünün en zor işidir hakikaten.

Doğa ve doğal olan resimler bana cazip gelmiştir her zaman,elimde bir fırça olsaydı ya kadın ya da çocuk resmi çizerdim gökyüzüne çünkü yeryüzünün en saf,masum ve sevilmeye layık olanları onlardır.

Öğretmen,öğrencisinin çizdiği resme dikkatle bakarak sorar:

- Bu çocuk neden ağlıyor?

- Ağlamıyor öğretmenim,çimenlerin üzerine uzanmış otlayan kuzularına baktıkça gülüyor.

- Ama ağlarsa...

- Ağlamaz öğretmenim,topu var,dedesi var,kuzuları var hatta çantasında okuma kitabı bile var.

-Bütün bu saydıkların onun ağlamamasına engel değil ki.

- Neden öğretmenim?

- Ne kuzuların annelerini çizmişsin ne de çocuğun, annelerin olmadığı her yer bozkırdır,çöldür.

22 Şubat 2024 1-2 dakika 405 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar