Gençlik Güzel Şey
Amel Defteri’nden
Bölüm 4
Adam uzattıkça uzatıyor, saçmaladıkça saçmalıyordu artık. Dayanamadım. "Abi, bana bak," dedim. "Şimdiye kadar sana saygıda kusur etmedim. Kişisel tercihini de belirli şartlar altında anladım ama bence bokunu çıkarıyorsun. Kendi iç dünyanda ne yaşıyorsan o senin bileceğin bir şey, ama bundan sonrası her ikimiz için de gittikçe anlamsızlaşıyor." "Müsaade istiyorum senden, yapacak işlerim var" bahanesine sığınarak gitmesini istedim.
"Öyle olsun arkadaşım, sorun yok!.." dedi. "Dükkânına geldim, gözlüğümü tamir ettin. Çay ikram ettin, ağırladın beni. Sağ ol...
"Sanırım o da benim gibi sinmişti. Hayat bazen bu tür sinmelerle ilerliyordu galiba.
"Dur abi," dedim. "Haddimi aşıp seni kırdıysam özür dilerim, ama söylediklerinde büyük bir doğruluk payı var. Günümüz şartlarında çok iyi bir bölümden mezun değilsen, hele de arkan yoksa, aldığın diplomalarla ortada kalıyorsun. Tanıdığım birçok kişi sadece mezun ve iş peşinde koşuyor. Günümüz Türkiye'sinde bu durum büyük bir kangren. Hatta dünyanın birçok yerinde de farklı sayılmaz! Avrupa'ya bak, kalifiye insan, donanımlı iş gücü arıyorlar. Haklısın. Bence sen yapabileceğinin en iyisini yapmışsın zaten." diyerek onu, suya sabuna dokunmadan onaylamış oldum.
Bunu söyledikten sonra, "Aslına bakarsan bu iş, belki de benim değiştirdiğim onuncu iş. Nerede para varsa oraya gidiyoruz! Karambole yani..." dedi.
Düşündüm; benim de onuncu işim olmasa da, atladığım üçüncü işti. Deneme yanılma yöntemiyle ve hasbelkader bir işe girip vasıf kazanmaya çalışıyorduk.
Hobisizlik ve vasıfsızlık, ülkemizin bir türlü kurtulamadığı girdapların belki de en büyüğüydü.
“Hallo, guten Morgen!“ diyerek gülümseyen iki müşteri dükkâna girdi. Çok güzel, yirmili yaşlarda bir kız ve onun erkek arkadaşı.
"Neyse, ben kaçar! Sana hayırlı işler arkadaşım," dedi adam, genç kıza hayran hayran bakarak. Bakılmayacak gibi de değildi hani.
"Gençlik güzel şey!.. Harbiden güzel şey!.. Şunların yaşına yeniden dönebilmek için neleri feda etmezdim... Hadi, hayırlı işler, kolay gelsin." diyerek çabucak kapıya yöneldi.
Gençlik güzeldi... Geri dönmenin ise imkânı yoktu.
Devamı gelecek..
