Geri Dönmek Yoktu

Amel Defteri’nden
Bölüm 5
Kendime söz vermiştim; geri dönmek yoktu. Daha önceki gibi hazırlığımı yaptım: Banyo yaptım, en güzel kıyafetlerimi giydim, ayakkabılarımı boyadım, saçımı briyantinle taradım, Malabadi parfümümü sıktım. Ama bu defa her şey daha aceleydi. Acele ama özensiz değil… Hazırdım.
Akşam onun dışarı çıkıp çıkamayacağı belli değildi aslında. Yine de bana “hayır” dememişti. Gelmeyecekse, bunu açıkça söyleyebilirdi, değil mi?
Oturduğumuz yer, Avcılar’ın büyük mahallelerinden biriydi. Bildiğim kadarıyla önceleri mübadeleyle Yunanistan’dan Ambarlı’ya göç edenler, sonra da 1978’de Bulgaristan’dan gelen muhacirler çoğunluktaydı. Bir de yurdun çeşitli şehirlerinden göç eden orta sınıf insanlar… Biz ise 1981’in Eylül’ünde Malatya’dan gelmiştik Avcılar’a. Ama orta sınıf değildik. Şimdinin deyimiyle “fakirdik.” Parada fakir, kültürde fakir… Yine de medeniyet yoksunu değildik.
O yıllarda Avcılar’a bir sayfiye yeri de denebilirdi. Yazlıkçıların kamp yerleri, sahildeki çay bahçeleri, dondurmacıları, diskotekleri vardı. Aklımda kalanlar: Avcılar İETT Kampı, İş Bankası Kampı, Balaban Kampı… Bir de şimdiki Ambarlı Dolum Tesisleri’nin oradaki Fransız Tatil Köyü. Diskoteklerden en ünlüsü bana göre Seyisoğlu Disco’ydu. Çok gitmişliğimiz vardır. Roma Dondurmacısı’nı ve Ambarlı Çay Bahçeleri’ni de unutmamak gerekir. Her hafta mutlaka bir etkinlik olurdu.
En sonunda evlerinin önüne varmıştım. İki bloklu, yüksek merdivenlerle çıkılan beş katlı bir apartmandı. O merdivenler, oradan geçen ya da orada yaşayan herkesin hatırasını bir şekilde içine almış gibiydi.Hani denir ya; “Ağzı dili olsa da konuşsa..”diye.Gerçekten de öyle bir yerdi.A Blok’un üçüncü katında oturuyorlardı. Tesadüf bu ya, bir akrabam da alt katta oturuyordu.
Akşam yemekleri yenmiş, gençler yavaş yavaş dışarı çıkıyordu. Hemen herkes beni tanıyordu, ben de onları. Akranlarımız arasında, benim ona duyduğum ilgiyi bilmeyen yok gibiydi. Bir tek o bilmiyordu… Ya da belki biliyordu da belli etmiyordu. Kim bilir, belki de ilk adımı benden bekliyordu. O dönem öyleydi.
Devamı gelecek..