Gün Ola Harman Ola

Cemalin Çilesi



Cemal ege bölgesinde ki illerden birine bağlı şirin bir ilçede dünyaya gelmiş ilk ve ortaokulları ilçede okumuş daha sonrada ildeki liseye giderek liseyi ilde bitirmiş. Okul hayatı hep başarılarla dolu dolu geçmiş. Ailesinin maddi imkânsızlıkları sebebi ile üniversiteye gidememiş. Kısadan hayata atılmak için ordunun astsubaylık imtihanına girerek kazanmış ve göreve başlamış. İlk görevine doğu Karadeniz'in şirin illerinden birinde başlamış. İşte Cemalin hikâyesi de bu ilde göreve başlaması ile birlikte başlıyor. Cemal ülkesini seven onun için canını vermekten çekinmeyen tam bir milliyetçi gençtir. Üstleri onu çok sevmektedir. İşten çıktıktan sonra veya nöbet izinlerinde birlikten ile inmekte arkadaşları ile kendilerine göre eğlenmekte ilde çevre edinmeye çalışmaktadır. Aradan çok kısa bir zaman geçmesine rağmen Cemal çarşıda birçok arkadaş edinmiş bir sürü esnafın gönlünü kazanmıştır. Çarşı içindeki tanıdıkları 'Cemal bekârsın seni bu ilden evlendirelim' demeye başlamışlardır. Cemalde 'acele etmeye gerek yok anlımıza ne yazılı ise ona razı oluruz' demektedir.










Fiskobirlik de çalışan Feride ile tanıştırırlar. Cemalle Feride kısa zamanda anlaşırlar önce nişanları yapılır. Bir sene sonrada düğünleri yapılır evlenirler. Feride ile Cemal'in fikir bakımından aralarında farklılık bulunmaktadır.
Cemal tam bir milliyetçi Feride ise tam bir sosyalist düşünce taşımaktadır. Cemal düşünce ne olursa olsun Feride'yi sevmekte onu hiç kırmamaktadır. Çok geçmeden bir kızları dünyaya gelir. Adını Ece koyarlar. Feride doğum izini bitince işine devam etmeye başlar. Eceyi de Feride'nin büyük ablası bakmaya başlar. Cemalin en mutlu yılları denebilecek zaman dilimi bu zamanlara denk gelmektedir.








Ecenin tam büyümeye başladığı sırada Cemale doğu görevi çıkar en az üç yıl doğu veya güney doğuda grev yapması gerekmektedir. Tayini çıkar ve doğuya gider. Feride işinden dolayı gidemez Ece ile babasının annesinin bulunduğu yerde kalır. Cemal hem çocuğundan hem de eşinden ayrı kalır. Uzun bir ayrılık başlamıştır artık. Zaman zaman izine gelir. Bazı zamanlar da görev çıkınca görev alıp ailesinin yanına gelmeye başlamıştır. Bu ayrılık Cemalden ne götürecek veya cemale ne getirecek onu zaman tayin edecektir. Gerçek olan bir şey varsa çocukların terbiyesi yetiştirilmesi Feride ya kalmıştır.








Cemal gelip giderken birde oğulları olur. Feride'nin yanında olabilmek için Cemal yıllık izin almış doğumda yanından hiç ayrılmamış ona manen destek olmaya çalışmıştı. Oğullarına da Orhan adını vermişlerdi. Cemalin ilesi Feride'nin yanına gelmiş oğulları yokken gelinlerine yardım etmeye çocukları bakmaya uğraşıyorlardı. Cemal doğudan görevi icabı güneydoğuya geçmişti. Hatta güneydeki ülkelere gizli görevle gönderilmeye başlanmıştı. Cemal aylarca evine gelememiş hatta haftalarca nerede olduğunu haber vermemeye başlamıştı. Bu durum Feride'nin canını sıkmakta kayın pederi ve kayın validesini evde horlamaya başlamıştı. Cemalin annesi babası oğulları ile ilk konuştuklarında Feride'nin kendilerini istemediğini, Feride'ye yük oldukları için memleketlerine döneceklerini söylerler. Cemalde kendisi gelene kadar sabırlı olmalarını ister. Cemal ilk fırsatta izin alır ailesinin yanına gelir. Feride ile konuşurlar. Feride ' çocukları annem ve ablalarım bakıyor. Annenle baban burada sıkıldılar evde hapis kalıyorlar etrafta tanıdıkları da yok gidip gelmeye' der. Cemalde annesi ve babası ile konuşur onlarda 'doğru söylüyor kimseyi tanımadığımız için bir yere çıkamıyoruz çocukları da ailesine götürüyor. (Siz uğraşamazsınız yaşlısınız diyor) sen burada yokken bizim için zor biz memlekete gidelim' deyince. Cemal siz bilirsiniz benim görevim artık sabit değil ne zaman nereye gönderirler belli olmuyor. Birçok işte bana çok güveniyorlar ve beni görevlendiriyorlar. Feride de burada rahat onu ve çocukları götürme şansım yok. Hatta bir ailem olduğu bile saklı tutuluyor. Siz kendi rahatınıza bakın nerede rahat ederseniz oraya gidin' der.








Bir gün sonrada annesi babası memleketlerine giderler. Feride artık evde tektir gerçi ailesi kalabalıktır (evlenmemiş iki ablası vardır birde küçük erkek kardeşi). Feride'ye yalnızlık çektirmezler. Hatta ablaları çocukları ona bile vermek istemez bütün ilgileri yeğenlerinin üzerindedir.








Cemal Ferideyi ailesine bırakır tekrar görevine döner. Çocuklar yıllar geçtikçe hızla büyümüş okula gitmeye başlamıştır. Feride çocukları kendi istediği gibi büyütmeye başlamış taze beyinlere istediğini rahatlıkla işlemeye devam etmiş. Gün geçtikçe çocuklar babalarından uzaklaşmaya başlamıştır. Dahası Feride'nin yıllar önceden kafasına koyduğu bir plan vardır, bu planda Cemalin evde olmaması nedeni ile rahatlıkla işlemektedir. Feride; Cemalden ve o düşünceye sahip olan birilerinden öç almayı kafasına koymuş hatta bu evliliği bu düşünce içinde yapmıştı. Planını yılla geçse de uygulamayı kafasından hiç çıkarmamış adım adım uygulamaya çalışmaktadır. Kader de Feride'ye sanki yardım eder gibi tüm imkânları önüne sermektedir. Feride rahattır, Cemal ayda bir sefer veya iki ayda bir eve gelebilmektedir. Cemali vatanına milletine hizmet için kendini kurşuna siper etmekte, çatışmalara girmekte gizli ajan olarak ülke dışına çıkıp canı pahasına görev yapmaktadır ve eşini çocuklarını çok sevmektedir. Feride'nin haberi olmadan korunmakta hatta ara sıra bir şeyler sezse de bu durum Feride'nin işine gelmekte en iyi şekilde bu durumdan faydalanmanın yolunu aramakta ve bulmaktadır. Feride'nin çalıştığı yerde karşısına en ufak engel çıkmamakta hatta istediği zaman izine çıkmakta, çoğu kez çalışmadığı halde çalışıyor gösterilmektedir. Ne oluyor diye soran arkadaşlarına da ' sizin aklınız ermez kocam tarafından korumadayım kızım ' demektedir.








Cemal Feride'nin önüne tüm imkânları koya dursun. Feride de sinsi planına devam etmekten geri kalmamaktadır. Her akşam çocuklarını toparlayıp 'babanız hiçbir işe yaramaz, adam bizi bıraktı gitti. Ben çalışmasam aç kalırız sizi ben okutuyorum' gibi, babalarını kötülemek için bin türlü yalanı söylemekte çocukları babalarından soğutmaktadır. Yıllar ilerledikçe çocuklar sıra ile Ece ortaokulu bitirirken Orhan da ilkokulu bitirir, Ece liseye başlarlar, Orhan ortaokula başlar. Cemal her gelişinde çocukları ile ilgilenmekte hatta yıllık izinlerin onların yanında geçirmektedir. Cemal Feride'nin bulunduğu şehirden bir ev pazarlık eder. Feride'ye sürpriz yapmak için söylemez ve Evi alır. Feride'ye 'yeni bir ev kiraladığını oraya taşınalım güzel bir yer şehri tepeden gören bir yerde' diyerek eve taşınırlar. Cemal izini bitince görevine döner. Feride her şeyi mükemmel evde yaşamaya başlar aradan iki ay geçer. Feride Cemali arar 'bu evin sahibi kim bizden gelip kirasını almıyor' der. Cemalde 'ev bizim kira parasını çocuklarımızın okumasına harca gözleri elin elinde olmasın rahatınıza bakın' der.








Feride bu fırsatı kaçırır mı akşam eve gelince çocuklara 'babanız bizi buraya kiraya taşıdı. Bende evi satın aldım bakın sizin için ne kadar zahmetlere katlanıyorum değerimi bilin. O hayırsız babanıza sakın aldanmayın size evi ben aldım derse yalan söyler. O adamdan her şey beklenir' der. Tabii çocuklar da inanır.








Cemal evde olanlardan habersizdir. Tayinini yine Karadeniz bölgesinde bir ile aldırmaya çalışır amacı ailesine yakın olmaktır. Cemalin tayini yakın illerden birine yapılır. Fakat bu arada Feride'nin de yavaş yavaş huzuru kaçmaya başlar hatta Cemale 'neden tayin istiyorsun ne var bu bölgede, hem şimdi daha az aylık alacaksın, öbür tarafta çok alıyordun, üstelik buranın insanları yaramaz, kadınları kötü, emekli olsam burada bir saat bile kalmam .' gibi bir sürü laf sayar. Amacı Cemalin kendine yakın olamasın engellemek hayalini kurduğu planını işlete bilmektir.








Feride'nin tüm diretmelerine karşı Cemal tayinini aldırır ve Karadeniz'e gelir. Feride Cemalden çok korkmaktadır. Uyguladığı planı bir öğrenirse ona neler yapacağını tahmin etmekte ve çok temkinli davranmakta hatta çocuklara 'benim sizinle konuştuklarımdan sakın babanıza bahsetmeyin, yoksa üçümüzü de öldürür.' Diye telkinde bulunmaktadır. Cemal artık iki akşamda bir eve gelmekte çocukları ile beraber olmaya onlara destek olmaya çalışmaktadır. Her nedense Feride ona körkütük âşıkmış gibi davranmakta Cemalin gözünü boyamaktadır. Onun içinde Cemal hiçbir şeyden şüphelenmemektedir. Fakat bir akşam aralarında ufak bir tartışma çıkmış konuşma arasında Feride Cemale 'şu çocuklar üniversiteyi bir bitirsin ben sana o zaman soracağım görürsün sen' der. Cemal de 'git Allah'ını seversen ne yapabilirsin' der. Feride kırdığı potun farkına varır hemen yumuşar ve ' bırak bunları Cemal olmayacak şeyler için dalaşıyoruz görmüyor musun?' diyerek ortamı yatıştırır. Ece liseyi bitirir imtihanlarda eğitim fakültesini kazanır. Cemalle Feride 'iyi oldu kadına öğretmenlik kolaydır' diye sevinirler. Kız okula başlar. Orhan biraz yavaş okumaktadır. Cemal öğretmen arkadaşlarına rica eder onların bildikleri kadarı ile oğluna yardımcı olmalarını sağlar. Ayrıca özel hocaya gönderir ders aldırır. Feride boş durmaz Cemal bunları yapa dursun o oğluna bu işleri kendisi düzenlediğini babasının hiç ilgilenmediğini söylemeye devam eder. Ne de olsa Cemal evde çok kalmamaktadır.








Zorda olsa Orhan liseyi bitirir. Çok düşük bir puanla yedekten akademiyi kazanır okula başlar. Feride bu arada emekli olur bütün zamanı evde geçmeye başlar. Çoğu kez Ecenin okuduğu ile gidip kızına yardım etmeye çalışır. Lakin oğlu başka bir ilde kızı başka ilde olduğu için artı Feride yılın çoğunu evin dışında geçirmeye başlar. Cemal evine yakına gelmiştir amma ev boşalmıştır. Ece mezun olur ve öğretmen olarak güney doğuya atanır. Cemal araya tanıdıkları koyup kızını Karadeniz'e almak ister fakat Feride 'bırak oralarda biraz zorluk görsün her dediğini yapacak mısın?' der ve Cemale engel olur. Ece gider orada göreve başlar amma Cemal oradaki arkadaşlarını aramış kızı bir prenses gibi karşılanmış, okulda en kolay sınıflar ona verilmiştir. Cemal kendi işinden dolayı gidememiştir fakat Feride kızının yanındadır ve ortam tam onu istediği gibidir. Eceye 'bak baban seni buraya bile getirmedi, müdürünle görüştüm bak sana en güzel sınıfları verildi', türünden Cemali kötüleyen sözlerine devam etmekte çocuğu babadan soğutmaya devam etmektedir. Zaten Feride'nin planı da son safhaya yanaşmaktadır, o şimdi Orhan'ını da okulu bitirip hayata atılmasını beklemektedir. Fakat Orhan çok yavaş okumaktadır ve akademide de başarılı değildir.








Feride çaresiz Cemalle yaşamak zorundadır. Artık Cemalde emekli olur ve ikisi de evdedirler. Orhan İzmir'de okuduğu için oraya göçüp gitmeye karar verirler. Aslında Feride öyle istemektedir, Cemal aldığı evi satar İzmir'den bir daire alır. Feride'nin ısrarı üzerine evi oğlunu üstüne alır ve Oraya taşınırlar.
Oğulları akademide bir türlü okuyamaz nerede ise okuldan atılacak duruma gelir. Cemal yine araya tanıdıklarını koyarak oğlunun okulu bitirmesini sağlar. Cemalin babası annesi vefat etmiş köyünden çok geniş güzel bir arazi Cemalin payına düşmüş, ablaları ve abileri 'emeklisin, eşinde emekli gel buraya yerleş bundan sonra rahatınıza bakın' derler. Oysa Feride'nin başka planı vardır. Köydeki araziyi Cemale 'sat orayı buradan oğlanın üstüne bir daire al ne işimiz var bizim köyde' demektedir. Cemalde 'babamdan kalan arazimi satamam baba hatırası yakışık almaz ayıp olur' der ve geçiştirir. Bir Ara Cemal köyüne gider. Arazinin devir işlerini halleder, birazda fazla kalır bir ay kadar. İşlerini bitirir İzmir'e döner eve gelir kapı kilitlidir. Feride'yi ara oda ona cevap vermez. Bakar kapını kilidi değiştirilmiş oda bir çilingir getirerek eve girer.








Akşam Feride, Orhan ve izine gelmiş olan Ece eve gelirler. Cemale eve neden girdiğini bu evin kendilerine ait olduğunu Karadeniz'deki analarının satın aldığı evi satarak aldıklarını. Çocuklar ikisi birden 'bizim için kılını bile kıpırdatmadın ne yaptıysa anamız yaptı bas git bu evden seni görmek istemiyoruz' gibi hakaretler yağdırarak Cemali dışarı atarlar. Cemal de dışarı çıkınca evin tüm camların taşla kırar.








Cemalde görevden kalma silah olduğunu bildikleri için de karakola telefon ederler bize silah çekti diye. İki gün Cemali nezarete attırırlar. Ne var ki İzmir'de de Cemali çok güçlü arkadaşları vardır. Feride de bunu bilmektedir. Cemal yokken Feride boşanma davası açmış bu arada mahkeme günü de gelmiştir. Bu olaylarda evde huzursuzluğu ispatlamak için düzenlemiş senaryonun ta kendisidir. Cemal işin farkına varır. Bakar ki ailede yeri yok oda boşanır.








Hayatımız tehlikede diye savcılığa dilekçe verirler. Savcı Cemali çağırır durumu anlatır. Cemal'de 'savcı bey siz okumaya uğraşırken ben sizi sıkıntı çekmeden okusun diye ülke dışında bile düşmanla mücadele ediyordum. Oysa asıl düşman evimin içinde imiş onu göremedim. Feride beni fena yanılttı. Ben onu öldürmek istesem buna kimse mani olamaz üstelik benim bile öldüğünden haberim olmaz. Savcı bey ben onu sevdim suçum bu benim. İnsan sevdiğini öldürür mü? Seviliyoruz sandık yanılmışız onları ben Allah'a havale ettim.' Der. Savcı Cemalin araştırmasını yapar bakar ki geçekten ülkesi için canını ortaya koymuş bir insan, özel olarak yanına gelmesini iste ve Cemale 'gerçekten saygıya değer bir insanmışsın anlattıkların doğru imiş sen akıllı insansın Feride'nin bırak yakasını gitsin' der. Cemal de 'savcı bey mesele Feride değil o zaten bana (çocuklar hayata atılsın ben sana yapacağımı biliyorum demişti. Ben önemsememiştim) çocukları yıllarca bana karşı doldurmuş bu nasıl insanlık ki bir evladı babasından bu kadar soğuta biliyor. Bundan sonra Feride'ye bir şey yapmayacağım amma bir kâbus gibi gölgem onun başında olacak ve ona huzur vermeyeceğim.' Der ve oradan ayrılır.








Feride alelacele İzmir'de ki daireyi satışa çıkarır ve satar. Belikli önceden hazırlığı yapılmış bir iştir. Karadeniz'e kendi memleketine gelir. Cemalde kendi memleketine gider. Fakat Cemalin bundan sonra bir hedefi vardır Feride nerede o orada olacak varlığı ile onun huzurunu kaçıracaktı. Memlekette fazla kalmaz araştırır Feride Güney doğuda Ecenin yanında Cemal dostları ile haberleşir oraya gider. Ne var ki Feride onun geldiğini duyunca hemen savcılığa gider şikayet eder. Cemal ifadeye çağrılır Cemalde gider, arkadaşları durumu savcıya telefonla anlatırlar. Cemalin kim olduğunu başına gelenleri kadının ne olduğunu hepsini. Cemal savcının yanına varınca savcı 'hakkında şikayet var eski karın beni öldürecek diye dilekçe verdi amma burada seni gerçek tanıyanlar bana durumu anlattı sen akıllı adamsın her halde bir delilik yapmazsın' der. Cemalde 'benim amacım onu öldürmek değil o yaşadığı sürece böyle her gün ölecek ben deli miyim? onu bir kerede öldüreyim. İstesem bir işaretim yeter ve sizde beni suçlayacak delil bulamazsınız bunu sizde biliyorsunuz beni tanıyanlar size söylemiştir herhalde. İstiyorsan silahımı sana bırakayım. Korkan ben değilim o' der. Savcı 'doğru söylüyorsun sen gizli istihbaratta çalışmışsın ben sana güveniyorum durum gerçekten çok zor yaşarken çocuklarını kaybetmişsin ne kötü Allah yardımcın olsun' der. Cemali gönderir.








Feride bakar ki bir şey yapamıyor üstelik okulda Ecenin durumu da değişmiş müdürü idarecisi hepsi başka türlü davranmaya başlamış en problemli sınıflar ona verilmiş lakin hala Feride 'bak baban ne yaptırıyor' demektedir. Aslında Cemal hiç kimseyle böyle bir konuda görüşme yapmamış hatta duyduğu zaman okul müdürüne 'kızımı ezme yoksa seni ezerim' deyince. 'Yapma Cemal hanımın halâ kızını kışkırtıyor. Bırak biz uğraşalım ilk geldiğinde sen değil de o hanım beni ikna etmiş onun için kızını o bana korutmuş şimdide yapsın bakalım. Bunu Eceye de söyleyeceğim bu kadını çok mu aradın kardeşim' der. Cemal bir şey diyemez çünkü Ecenin il dışına gönderilmemesini kendisi sağlamış bu okula kendisi yerleştirmişti. İki gün sonra okul müdürü Eceyi çağırır ve ona 'bak hoca hanım sen ilk geldiğinde baban milli eğitim müdürünü aradı il içinde kalman için ve ilde kaldın. Bende babanı tanıdığım için seni okulda en kolay sınıflara verdim. Amma öğrendim ki bu işleri annen halletmiş, şimdi bakalım nasıl halledecek. Bir babayı perişan etmişsiniz en ufak hata yapma dumanını çıkarırım. Gerçi baban bana kafanı koparırım kızımı ezme diyor. Fakat ben onu bu sefer dinlemeyeceğim var git görevini yap' der gönderir.








Akşam Ece eve gelince Feride'ye neler oluyor diye sormaya kalkışınca Feride başlar ağlamaya 'ben sizin için ömrümü verdim şimdi de beni ifadeye mi çekiyorsun' der ve odadan ayrılır. Ertesi gün Ece okula gidince ilk fırsatta arabaya atlar ve memleketine kaçar. Telefonda da 'kızım kardeşin yalnız kalmış ben acele gidiyorum merak etme' der. Bir daha da geri dönmez Eceye bir sürü bahane uydurur. Bir yandan da Eceyi memleketine almaya uğraşır. Feride'nin gittiğini duyan Cemal hemen hareket ederek Feride'nin memleketine gelir. Cemal burada da çok sevilen bir insandır. Nedense Cemalin aklına Feride'nin şeceresini aramak gelir ve araştırmaya başlar. Araştırdıkça hayret içinde kalır. Feride'nin annesi Rumlar o bölgeden göç edip giderken götüremeyip birine evlatlık verdiklerin. Varlıklı bir evde evlatlık olarak yetiştiğini onlarında fakir olan Feride'nin babasına kızı verdiklerini. Kısaca Feride'nin Bir tarafını Rumlara dayandığını bulur. Cemal Feride ile ilk arasın Yapan aileye 'demek ki sizde Rum asıllısınız' der. Onlarda hiç sesini çıkarmaz.








Feride memleketinden Eceye bir damat bulur evlendirir ve Eceyi memleketine tayin ettirir. Düğüne Cemali çağırmazlar. Cemalde ' acaba kızımı alan o insan nasıl bir insan ki bu kızın babası yok mu? Diye merakta mı etmedi acaba. İnsan bir gelir konuşur' demekte. O insanlara ne yalanlar söylediklerini düşünmekte. Lakin o nasıl olsa bir gün o insanlarla yolum kesişecek o zaman gerçekleri öğrenince ne yapacaklar bakalım diye düşünür.








Feride bir ev alıp kadınları insanları kötü olan memleketine yerleşir. Orhan hala iş bulamaz boştadır. Onlar için babaları ölmüştür. Cemal onların yaşadığı ilde bir ev tutup yerleşmiş eski ve yeni dostlarına onları anlatmakta çevresindeki dostları ile sakin bir hayat sürmekte. Feride'nin etrafına kurduğu çemberi her gün biraz daha daraltmaya devam etmekte. 'Feride hanım bir gün kendi memleketinde seni sokağa dahi çıkamaz edeceğim' demektedir. Şimdilerde Feride'yi pekte sokakta gören yok. Bilinmez Feride pişman mıdır? Yoksa 'nasıl Cemal senden intikamımı aldım' deyip keyif mi yapmaktadır. Feride ile Cemal Aynı ilde amma bir birine düşman. Feride hala ölüm korkusu ile yaşamaya devam etmektedir. Artık Cemali de şikâyet edememektedir. Çünkü Cemal bütün kilit noktaları kesmiş durumdadır. Cemal 'GÜN OLA HARMAN OLA ' Demektedir.









Yaşanmaya devam eden hikâye kişiler ve yer kurgudur

24 Kasım 2014 18-19 dakika 19 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (3)
  • 9 yıl önce

    Hayattan bir dolu yaşanmışlık ve baştan geçen acı tatlı bir dolu olay öyküleştirilmiş güzelce. Yaşananlar her zaman insanların başından geçebilecek türden...👍

  • 9 yıl önce

    günün yazısına layık gördüğünüz için şiir kolik ailesine çok teşekkür ederim Allah razı olsun

  • 9 yıl önce

    Ahmet kardeşim Allah razı olsun yorumlamışsın