İlla O Baklavayı Yiyeceğiz

Öyle sıradan bir gün işte. Sıradan erkekler, sıradan kadınlar ve sıradan çocukların olduğu sıradan bir mahalle...





- Oğlum karşı mahalle ile baklavasına maç aldım yarın tam takım hazır olun...
- Ya birader hep de baklavasına yapıyoruz şu maçları. Artık gazozuna ya da kolasına yapsak nasıl olur? Baklava müthiş kilo yapıyor oğlum vallahi sizin yüzünüzden sevgilim terk edecek ha...
- Ya birader biz niye baklavasına alıyoruz maçı, kolasına ya da gazozuna almayı bilmiyor muyuz? Hemen izah edeyim kola ve gazoz oldu mu onlar içiyor biz bakıyoruz. Böyle olunca ne oluyor ''Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.'' derler ya amma velâkin baklava oldu mu işin ucunda bizde kayıntı oluyoruz baklavaya maçta yenilsek bile, bilmem anlatabildim mi?
- Ben anladım da birader kilolarda aldı başını gidiyor, onlar anlamıyor.





İki tane dini bayram. Bir Ramazan bir de Kurban. Biz Türklerin en baba sözlerinden biridir bu cümle her zaman için ''Tatlı yiyelim tatlı konuşalım.'' tatlı konuşalım ona eyvallah da tatlıyı fazla kaçırdık mı iş çığırından çıkıyor. Ahhh! Dildar hanım ah, anneannemiz ne baklava yapardı be rahmetli. Özel olarak onun baklavasını yemek için Kurban ve Ramazan Bayramlarında oturduğu mahalleye turlar düzenlerdik. Bizler, amca çocukları, dayı çocukları, teyze çocukları, hala çocukları, babalarımız, annelerimiz. Onun yaptığı baklava yarışmaya girse, Ankara'nın İstanbul'un tanınmış baklava firmalarıyla, ikincilik, üçüncülük ve dördüncülükleri o firmalar aralarında paylaşırlardı. Bu söylediğim de abartma değil hani inanın buna...





Hemen karşımıza bir meslektaşımız yeni dükkân açtı. Biz durur muyuz hemen hayırlı olsuna gideriz haliyle.





- Eee! Yasin hayırlı uğurlu olsun bakalım aslanım Allah utandırmasın. Açılışı ne zaman yapıyoruz kurdele kesmemiz lazım...
- Açtım ağabey aslında da yerleşmeye çalışıyorum yavaş yavaş
- Yasin bunu ıslatmadan olmaz at oğlum şuraya bir yüz kâğıtta baklavamızı alıp gelelim.
- Aman ağabey yüz kâğıt ne ya çok o çok şunu elli yapalım. Hem ben garibanım bu sefer siz alsanız baklavayı yeni açtık daha dükkânı...
- Öyle gariban mariban ayakları atma bize bu baklava ya alınacak ya alınacak. Esnaf Kardeşliği Yönetmeliğinin sekizyüzseksenikinci maddesinde de yazıyor oğlum sen okumadın mı? Ne der o madde ''Eğer bir esnaf yeni dükkân açıyorsa dükkân komşularına en az bir kilo en çok da on kiloya kadar baklava ya da tulumba tatlısı veya şöbiyet, hadi o da olmadı kaymaklı kadayıf ikram etmek zorundadır.'' der.





Halil İbrahim lafa yandan dalar





- Hakikaten var mı öyle yönetmelik ya Ahmet ağabey...
- Var var da öyle sekiz yüz küsur tane maddesi yok o yönetmeliğin maddeleri az...





Âdem lafa girer öbür yandan.





- Ula bilmiyor musunuz Ahmet ağabeyinizin huyunu suyunu adam işletmeye bayılır ciddi ciddi. Ne baklavası ne maddesi dalgasını geçiyor adam siz de uyanın uyanın da balığa gidelim...
- Eee Âdem işletme sahibiyiz haliyle o kadar olacak.





İddiaya girmeyi sevmemde milleti kızıştırmayı seviyorum iddia uğruna. Onlar iddiaya giriyor ben ve gariban tayfalar da sebepleniyoruz haliyle... Yine bir derbi maçı geldi çattı Aslan Cimbom Sarı Kanarya Fenere karşı. Âdem ile Hasta Galatasaraylı Yaşar iddiaya tutuşacaklardır.





- Biz Feneri çok yendik Âdem hem de en büyük biziz şu âlemde
- Ya bırak Yaşar sen de, Fener en büyük, Fener, daha ötesi var mı tozunuz atarız sizin tozunuzu her zaman olduğu gibi bu seferde elimizden kurtulamazsınız...





Ben ve arkadaşlarımda yandan fişekliyoruz iddiayı





- Oğlum öyle lafla olmaz bu sizin eliniz birebir baklavasına iddiaya girer...





Yaşar dalar lafa...





- Var mısın Ahmet ağabeyin dediği gibi baklavasına iddiaya
- Gireriz girmesine de baklavada çok para be birader. Yarım kilosuna girelim bari o zaman hem de kilolarımız gitmez





Yandık ki yandık yarım kilo baklava kime yeter benim dişimin kovuğuna bile gitmez, hemen müdahale edip gaz verip miktarı arttır malıyım...





- Tabi ya yarım kilo olmaz oğlum. Yarım kiloluk iddialar zaten hükümet tarafından kanun hükmünde kararname ile yasaklandı...
- Ya git Ahmet ağabey her seferinde de yemeyiz yani bu ayakları bu numaraları esprileri...
- Tamam, ulan biraz da ben katkı yapayım bu baklavanıza da ağlayıp durmayın bakayım. Çırağı gönder şuradan. Baklavalar gelsin bakalım, gelene kadarda ben size baklavanın tarihçesinden bahsedeyim mi biraz ister misiniz?
- Aman ağabey aman ne tarihçesi biz yememize bakalım. Sonra anlatırsın sen bize müsait bir zamanda baklavanın tarihçesini...
- Baklavaaa ilk önce Orta Asya'da ki orası hepinizin bildiği gibi Asya'nın Ortası olur Göktürkler tarafından çadırlarda yaşarkeeen ...
- Tamam ağabey tamam ya Allah aşkına dedik yaaa!!!

05 Eylül 2015 4-5 dakika 628 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar