Islak

?'Sadece kendini geçmelisin.''








Ayağında şalvarı, üzerinde ince bluzu ve şıpıdık terliklerinin içinde çıplak ayaklarıyla yürüyordu Ayşe. Saçlarını salmıştı, dümdüz taramıştı yandan ayırarak. Yeni yeni aklar düşmeye başlamıştı saçlarına.

Yürürken arabaların ataklarına sıçrattığı sulara aldırmıyordu. Yağan yağmurun altında hızlı hızlı ilerliyordu.

Mahallenin bakkalına girdi.

...

Yarım saat sonra çıktığında elinde bir ekmek vardı. Saçları birbirine karışmıştı. İnce bluzunun altından beyaz atleti görünüyordu.

Bir iki dakika bakkalın önünde durdu. Yağan yağmuru seyretti. Sonra tekrar içeri girdi. Daha sonra elinde küçük bir çikolatayla çıktı ve yürümeye başladı. Yüzünde memnuniyetinin ifadesi belli belirsiz bir gülümseme vardı.

Ardından bakkal çıktı. Yaşlanmaya başlamıştı o da. Derin derin soluyordu. Pantolonunun düğmelerini iliklerken bir yandan arsız bir gülümsemeyle Ayşe'nin kalçalarına bakıyor, bir yandan da bıyıklarını buruyordu.

Ayşe'nin ayakları iyice ıslanmıştı.










25 Nisan 2007

11 Eylül 2009 30-60sn 21 öyküsü var.
Yorumlar