Kırılma
Amel Defteri’nden
Bölüm 21
Her şeyin yavaş yavaş elinizden kaydığını hissettiğiniz, kontrolünüzün ve etkinizin azaldığı o anlarda, "Ne yaparsam yapayım olmuyor," deyip çaresizliği kabullenirsiniz. İşte tam da bu noktada, en korunaklı limanlarınız olarak gördüğünüz hayali sığınaklara çekilirsiniz.
Çoğu zaman bu sığınılan alanlar, hayatınızda somut bir karşılığı olmayan, gelecekte gerçekleşebileceğine inandığınız vaatlerden ibarettir. Bunlar, o an değil de, belirli sınavları verip birtakım engelleri aştıktan sonra size sunulacak bir "teminat" gibi görünür. Bu durum, bizi kaçınılmaz olarak aklın sınırlarının dışına iter. Aklın dışına çıkış ise, bir teslimiyet ve nihayetinde bir kabullenişle sonuçlanır.
Bu bekleyiş hali, yaşamsal ihtiyaçlar karşılandığı sürece uzayabilir belki, ancak bir yerde bir kırılma kaçınılmazdır. Çünkü insanın doğası gereği, yalnızca ekmek ve su yetmez ona. İşler iyice sarpa sardığında, başvurduğu referans noktalarının tutarsızlığı ortaya çıktığında ve bu sistemin ihtiyaçlarını karşılamadığı süre uzadıkça, o "kırılma" artık bir seçenek olmaktan çıkar; kaçınılmaz, doğal bir sonuç haline gelir.
Devam edecek..
