Kovalayan Tavuk

 Yakınında tavuk besiciliği yapılan ırmağa balık tutmaya gelmiş bir politikacı.Atmış oltasını saatlerce beklemiş ancak hiç balık tutamamış."Nasibimde yokmuş" diyerek bir yandan düşünürken,bir yandan da halkın: "Ne becereksiz bir adam,balık tutmasını bile bilmiyor."diyeceğini uzun uzun düşünmüş bakmış ki kendisinden üç beş metre ilerisinde iki tavuk su içiyor,sevinmeye başlamış; oltanın iğnesine mısır tanesini takıp tavuklara doğru yaklaştırmış tavuğun birisi zokayı yutunca tavuğu misinayla peşinden sürükleyerek koşmaya başlamış.


Sokaklardan geçerken:

" Değerli vatandaşlarım demiş,gördüğünüz gibi ben tavuğu kovalamıyorum,tavuk beni kovalıyor, hepinize bu umulmadık ziyafet için teşekkür ediyorum."


Seçim aferesindeyiz, adaylar sokaklarda,her biri sütten çıkmış ak kaşık ve hepsinin ağzında; eşitlik,hak,kardeşlik,dayanışma,huzur,kalkınma,demokrasi,emek...


Bu kıssadan çıkaracağımız dersler ise;

*Suyun suya benzediği kadar tüm politikacılar birbirlerine benzer.

*Amaçlarını gerçekleştiremediklerinde bir alternatifleri mutlaka vardır.

*Kazanmak için izledikleri her yol mubahtır.

12 Mart 2024 1-2 dakika 404 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • Maalesef öyle Hüseyin bey. Herkes için de kötünün iyisi vardır muhakkak. Onlar da o iyilerden sanılmak için bin türlü sihirbazlık peşindeler. Siyaset bir tezgahtan ibare. Tıpkı meyve tezgahındaki süslü, diri meyveler gibiler görüntüde. Seçimden sonra ise çarşıdan aldım en irisini kese kağıdından çıktı en çürüğü hesabı...Onların değil de bizim akıbetimiz belli. Tebrik ediyorum güne düşen yazınızı.