O Zarif Sarışını Soyarken Ne de Mutlu Olurum

Onun güzelliğini çok küçük yaşlarda keşfetmiştim. O yaşlarda bile yüreğimi doruklandırırdı. O kadar zarif, o kadar hoştu ki onun karşısında heyecanlanmamanın imkanı yoktu. Büyük bir sevgi vardı aramızda. Daha doğrusu ben ona bayılırdım da o tek kelime etmezdi... Saygısının sonsuz olduğunu hissederdim ama... Kimi zaman Mersinlisi çıkardı karşıma yine o sarı teni ile, kimi zaman Anamurlusu, Kimi zaman da Antalyalısı... Hepsi de birbirine nispet yapardı adeta güzellikte... Durdukları yerler sıcak memleketler olunca, haliyle görünce uzaktan benim de içim ısınırdı ne yalan söyleyeyim. Hemen alıp eve atmak, yalayıp, yutmasam, yemesem bile yanında yatmak isterdim...

Yan yana dizildiler mı o güzelim sarışın afetler, Akdeniz Güzellik Yarışması yapılıyormuş sanırdım ben, sanki bana el sallıyorlar ya da öpücük atıyorlarmış gibi gelirdi. Kuruntu işte canım benimki de. Hiç karşılık beklemeden seviyorum ya ben onları. Hangisini koluma taksam öbürleri sanki bana küser imiş gibi gelirdi... Sesleri gelirdi kulaklarıma gaipten ''Bizi niye beğenmedin de yanımızda ki sarışınlara taktın kafayı.'' diyorlarmış zannederdim...

Onu yerken, aşkla yalayıp yutarken biliyorum ki o serotonin hormonunu salgılıyor vücudum, zevkten beş köşe oluyorum. Ben mutlu, serotonin mutlu, sevgilim Anamur güzeli mutlu. Eeee, daha ne olsun. Nazım in dediği gibi mutluluğun resmi bu olsa gerek... Abidin Dino yaptıysa mutluluğun resmini, biz de beraber yapabilirdik... Bir kere de itiraz mitiraz etse ne olur, ben onu soyarken, gıkı çıksa, asla çıkmaz, benim kuvvetli ellerime kendini bırakır...

Çoğu zaman ellerim titrerdi onu soyarken. Hele o sarışın teninde ki kokusu, bir de soyduktan, coscıbıldak kaldıktan sonra ki kokusunu asla unutamam. Bizim ki tek taraflı bir sevgi idi haliyle... Hani yine Nazım in bir başka şiirinde de var ya ''Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?'' diye sürer gider bizimki de o hesap ben muzu, o müthiş sarışını seviyorum diye muzunda beni sevmesi şart mı; inanın hiç şart değil, gerekli de değil...

Bir de uzak mı yakın mı olduğunu anlayamadığım bir akrabası var bu Anamur Güzelinin onun adı da Çikita mı neymiş... O Uzakdoğu Güzeli olsa da, yine de bizim sarışınımız ona elli basar... Yeter ki Çikita ile büyük aşk yaşamasın takıntılı kalmasın çiftçilerimiz, Rüstem Efendi, Ekrem Ağa, Hüseyin Emmi. Hani şu meşhur sosyal medya fenomeni, asosyal Ajdar kardeşimizin şarkısında da geçer Çikita Muz. Geçer geçmeye de bir de Anamur Güzelinin tadına baksa imiş, ona da şarkı yaparmış Ajdar Birader herhalde...

15 Aralık 2018 2-3 dakika 615 öyküsü var.
Yorumlar