Pamuk Tarlasında

Kozalardan pamuklar patlamıştır. Çevre illerden akın akın pamuk toplamak için Çukur ovaya Adana'ya insanlar gelmeye başlamıştır. Hava sıcaklığı gölgede 30 derece civarındadır.
Bir çok insanın geçim kaynağı bu tarlalardır. Her gelen aile de çoluk çocuk neleri varsa alıp gelmektedirler. Onlara iş veren değnekçiler kendileri için gelen aileleri pamuk toplanacak tarlaların yakınlarında kurdukları çardaklara yerleştirirler ve onların her türlü yiyecek içecek ihtiyaçlarını getiriler.
Pamuk zamanı tatil günlerinde okullarda okuyan öğrenciler dahi pamuk toplamaya giderler.
Başka illerden gelen yüksek okulda okuyan öğrencilerde bu işe gitmektedir.
Furkan kuzey illerinden gelmiş üniversitede okumaktadır. Adana'da tanıdığı insanlar vardır. Memleketten gelince otele yerleşince onlara gidip gelmektedir. O ailelerde Furkan'ı çok sevmektedir.
Furkan zengin bir ailenin çocuğudur fakat şımarık büyümemiş insanları hiç küçük görmemiş mütevazi bir delikanlıdır.
Adana'da ahbabı olan aile o sene bir pamuk tarlası kiralamış ve oraya pamuk ekmişlerdir. Furkan memleketten gelince onlar gider fakat evde kimseyi bulamaz akşam geç saatlerde bir bakayım der ve yine gider. Bakar ki hepsi evdeler. Furkan'ı görünce hepsi sevinir. Lakin ona ikramda bulunacak halleri yoktur. Furkan
---size ne oldu böyle sanki üstünüzden silindir geçmiş gibisiniz der onlarda durumu anlatırlar. Pamuğunu zamanında toplanmazsa gelecek yağmurlar zarar verdiğini anlatırlar. Furkan
---çok zor mu bende gelip size yardım edeyim erken bitiririz der. Onlarda güler
---Furkan sanki üç beş dönüm fındık bahçesinden bahsediyorsun. Burada sıcaklık 30 derece. Tarlada 60 dönüm gel de şu tarlayı bitirelim diyerek şakalaşırlar. Furkan
---merak etmeyin biliyorum sizin tarlalarınız küçük olmaz. Eh adananın da sıcaklığı belli. Lakin ben sıcaktan rahatsız olamam. İsterseniz iddiaya girelim yarın bende geleyim hepinizden fazla pamuk toplarım der. Onlarda
---sen zengin çocuğusun nazlıdır sın sana bir şey olsun istemeyiz. İlla da gelmek istiyorsan gel amma iddia olmaz ne kadar toplarsan o kadar derler. Furkan kabul eder.
Ertesi gün tarlaya varırlar onlarla beraber yakın tarlalara da gelenler vardır. Hepsinin de yanlarında çocuklar vardır. Gelenlerden bir kısmı çocuklarını fundalık çalık ve ağaç gölgesi olan bir yere oturturlar. Herkes pamuk toplamaya dalar. Orada yevmiye ırgatın topladığı pamuk tartılarak verilmektedir. O yüzden herkes ne kadar çok toparlarsam o kadar çok para alacağım hesabı yaptığı için hiç vakit kayıp etmeden çalışırlar.

Çocukları bir tanesini annesi diğer çocuklardan ayırıp önüne içerisine ekmek doğranmış süt verir. Bunu yaparken de Furkan yanındakilere
----buralarda yılan olmaz mı bu kadın çocuğun önüne süt koydu süt kokusuna yılan gelir çocuğa zarar verir ya der. Bir yandan da çocuğu takip etmeye başlar. Bütün hızı ile pamuk toplayan Furkan bir ara çocuğun eliyle bir şeye vurduğunu far keder yavaşça çocuktan tarafa doğru ilerler bakar ki bir yılan gelmiş çocuğun süt tasından süt içiyor. Furkan iyice bakar yılanın kafası çok büyüktür. Çocukta hep sütü içeceğine ekmeğinde de yesene diye yılanın kafasına vuruyor. Yılan Furkan'ı fark etmez Furkan'sa hemen yakınında bulunan işçi kulübesine gider orada mutlaka bel küreği bulunduğunu bilmektedir küreği bulur alır. Onu gören diğer işçiler
---Furkan pamuğa su verme zamanı geçti avarelik yapma akşama tartın az çıkar utanırsın birde bizden çok toplayacağına iddiaya girecektin derler o eliyle susun işareti yapar. Herkes onu takip etmeye başlar. Furkan bakar ki yılan hala süt içmekle meşgul arkadan yanaşır bakar ki yılan beş metreden uzun tam belinin orta yerine küreği diklemesine bütün gücü ile indirince yılan ortadan ikiye bölünür. Yılan su içmeyi bırakır kaçmaya başlar Furkan koşarak ona yetişi bir kürek te kafasına vurur onu öldürür. Gürültüye çocuğun annesi babası koşarak gelirler. Yılanın ölüsünü görünce Furkan'a
----nasıl fark ettin biz işe dalmışız çocuğumuzu kurtardın sana minnet borçluyuz derler. Furkan
---yılanlar çocuğa saldırmaz önünde süt olduğu için onun derdi süttü. Hatta sizin çocuk onu kafasına vuruyordu ekmeğinde de ye diye. Fakat yaban hayvanı ne yapacağı belli olmaz diye korktum onun için öldürdüm. Çokta büyükmüş bu tarlalarda bu zamanda olmaması gereken bir hayvan. Tüm insanlar tarlada der.
Yılanın ölüsünü kokmasın diye toprağa gömerler.
O gün Furkan orada çalışan işçiler en fazla pamuk toplayanı idi topladığı pamuk tartılınca arkadaşlar
----iyi ki seninle İddiaya girmedik birader biz güneşten kaçarken sen pamuk topladın güneşe çok dayanıklısın. Dahası güneşi seviyorsun, senin gibi on adamımız olsun pamuğu beş günde toplar teslim ederim der. Furkan
----yine gelirim merak etmeyin benim için para önemli değil. Güzel bir ziyafet verirsin beraberce eğleniriz. Amma bu günkü şiş kebabını toprağa gömdünüz diye onlarla şakalaşır.
Daha sonraki zamanlarda Furkan boş kaldıkça onlara yardıma gider. Her gittiğinde o tarlalarda pamuk toplayan herkes on bir şeyler ikram etmeye çalışmışlardı.
Furkan iyilik etmenin ne kadar güzel olduğunu ve karşılıksız yapılması gerektiğini bildiği için onlara
--ben insanlık görevimi yapıyorum Allah ta bana nasip ediyor diyor.

Faruk Soydemir

14 Ocak 2016 5-6 dakika 19 öyküsü var.
Yorumlar