su

Su!
Su! Sanki dilim damağım kurumuş.
Su!
Çok susadım.! Neredeyim ben. Burası çöl mü? Sahra'ya gitmeyi, turlara katılmayı hayal ederdim. Hayalim gerçek mi oldu? Buraya ne zaman geldim. Ben Türkiye'de yaşıyorum. Eskişehirliyim. Her gün kapımızın önünden kalabak suuuu diye müzik çalarak geçen sucularımız var bizim. Ama burası gerçek bir çöl. Ne ara buraya geldim. Kim getirdi, rüya mı nedir bu?
Su!
Offf! içim yanıyor. Nasıl susamışım.
-Kalabak suuuuu
Aaaaa! Bizim sucunun burada, çölde ne işi var.
-Kalabak suuuuu
-Sucu dur kardeşim. Gitme susadım. Bekle beni.
Allahım neden beklemiyor neden gidiyor. Bu bizim sucu mu? Zaten hiç beklemez. Hemen kalabak suuuu diye bağırtır sonra çeker gider.
Kardeşim bir beklersin. İnsanlar dördüncü beşinci kattan inecek, yaşlısı var, hastası var. Yok dinlemez. Kalabak suuuu diye bir bağırtır müziğini. Sonra bul bulabilirsen. Daha öbür sokağın başına gider. Oralardan kocaman su bidonunu getirmeye uğraş.
Suuuu
Ayyy yok sucu falan. Ses kesildi. Serap mıydı? Çölde göl, çeşme falan gördüklerini söylerlerdi oysa. Bana serap olarak bizim mahallenin sucusu göründü.
Çok susadım. Su içmeden insanlar kaç gün yaşardı. Burada susuzluktan öleceğim. Nasıl geldim ben buraya.
Dün iş yerindeki çaycıyı azarlamıştım. Çayı çeşme suyundan yapıyor, kalabak suyundan yapmıyor diye. Bir de herkesin içinde. Ayyy! Alllah beni cezalandırıyor mu ne?
-Kalabak suuuu
Ayyy sucu yine geldi. Nereden geliyor bu sucunun sesi.
Offff Alllahım çöllerde, kimsesiz susuz kaldım.
O da kim?
Eşim mi o?
Beni kurtarmaya gelmiş. Canım benim. Biricik kocacığım benim. Beni kurtarmaya gelmiş.
Elini uzatıyor ama yakalayamıyorum. Biraz daha uzat ne olur.
Bu da kim?
Bu adam bir Arap Şeyhi'ne benziyor. Elinde de sürahi bir de bardak. Aman Tanrım! suuuu!
Eşim nerede?
Aaa o da orada. Eşim elini uzatıyor, Arap Şeyhi su uzatıyor. Ayyy! hangisine gitsem. Ayyy! Eşim canım benim. Çocuklarımın babası. Yiğidim, aslanım. benim.
Ama o Arap şeyhi. Elinde su var. Bu Arap adamın on tane karısı vardır mutlaka.
Ayyy! zere, bu çöllerde kadınlar ne yapsın. Bir bardak suya bir Araba yar oluyorlardır
Suyumu içeyim. Kocamın yanına giderim.
-Olmaz!
O da ne?
-Suyumdan içersen seni bırakmam kadın. Benim olacaksın.
Aaaa konuştu.
Allahım yardım et. Susuzluktan gebereceğim. Bir bardak suya bu Arap şeyhine yar olacağım. Oysa beni ne mühendisler, doktorlar istedi de varmadıydım.
Ayyy!Ayyy! ne diyorum ben.Ben evliyim zaten.
-Kalabak suuuu
-Kalabak suuuu
Aaaaa! bizim sucunun sesi.
Aaaa sucu gelmiş.
Aaaaa rüyaymış!
Ayyy evimdeyim. Çölde değilmişim. Meğer uyuyakalmışım. Sucunun sesini duydukça, su almam gerektiği için böyle rüyalar görmüşüm.
İyi ki uyandım. Yoksa bir bardak suya kendimi satacaktım. Ayyy! ne kötüydüüüü.
Susuzluk rüyada bile ne kadar zor.
Su olmazsa ne yaparız..
Dünya'da temiz su kaynakları git gide azalıyor diyorlar.Dünya çölleşiyor diyorlar. Ne yaparız o zaman.
Dikkat etmemiz gerekli. Özellikle fabrikalar atıklarıyla temiz suları kirletmemeliler. Uyarmalıyız birbirimizi. Kızatma yaptığımız yağları lavabolara dökmemeliyiz. Temiz suları kirletmemeliyiz. Böyle yanmış yağları, geri dönüşüm olan yerlere götürmeliyiz.
-Kalabk suuu
Ayyy! sucu gidiyor. Yetişmeliyim, su alayım. Gördüğüm rüyadan sonra, bizim sucunun sesi ne hoş geldi şimdi bana.
İyi ki çölde değilimm!
Bir bardak suya satacaktım neredeyse kendimi.

15 Mart 2016 3-4 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar