Tanırsınız Onu Ta İlkokuldan

Hani mini mini birler sınıfına gittiğimiz o güzel günlerde tanışmıştık onunla, hepiniz bilirsiniz. Kim mi, Cin Ali canım şu meşhur ve de en önemli arkadaşımızdı o senelerde... Biz büyüdük adam olduk, liselere, üniversitelere gittik, o pinekleyip durdu senelerce birinci sınıfta. Hiçte sıkılmadı, gocunmadı ha birinci sınıfa gitmekten.

Tabi önemli bir görevi vardı, mini mini birlerin, okumalarına yazmalarına ve dahi sonrasında adam sınıfına girmelerine yardımcı olmak. Bir de Ayşe kızımız vardı, Ali'nin yakın arkadaşı. O da gelirdi zaman zaman mini mini birlerin yanına. Hani Cin Ali topu atardı ya, Ayşe'de tutardı. Bilemiyorum bazen elinden de kaçırdığı olur muydu, olmaz mıydı, orası meçhul işte... Ya Ayşe bırak da ara sıra başkası tutsun şu topu, derdik... O da bana ne bana ne, Ali topu hep bana atıyor, derdi...

Tamam burasını anladık Ali cin gibi çocuk onun içinde Cin Ali dediniz. İyi de Ayşe de o kadara saf değil ki o da cin gibi. Ona niye Cin Ayşe denmiyor? Yıllardır beynimi kemirir durur, bu düşünce, nasıl iş bu yahu kafayı yiyeceğim neredeyse...

Hayır ikinci sınıfa geçtik yakalarımıza kurdeleleri takıp, baktık ki Cin Ali de Ayşe de ortalıklarda yok. Arkamızdan el sallıyorlar ve de ''Siz yolunuza bundan sonra bizsiz devam edeceksiniz, bizim vazifemiz buraya kadar.'' diyorlar. Üzüldük billahi bayağı o tarihte... Hatta ikinci sınıfta ağlayan arkadaşlarımız oldu ''Biz Cin Ali ile Ayşe'yi isteriz.'' diye...

Ara sıra gitsem de şu koridorlarında bahçesinde top teptiğim koşuşturduğum ilkokulumu ziyaret etsem. Belki Cin Ali ile Ayşe'ye de rastlarım bahçe de ha! Ne dersiniz? Koş Ali Koş, şu Ayşe'yi yakala be artık, biraz büyünce de yazılırsın, açılırsın Ayşe'ye, evlenme teklifi yaparsın... Ne biliyorsun, o da seni seviyor belki, evlenir mutlu olursunuz.

15 Haziran 2021 1-2 dakika 625 öyküsü var.
Yorumlar