Uyku Sorunu

Tülay orta yaşı biraz geçmişti. Biraz uyku sorunu vardı, saate baktı. "Saat daha 20.30 şu an yatsam gecenin bir vaktinde uyanırım. Uyumayayım. Biraz daha oturayım." Biraz televizyon kanallarını dolaştı, biraz kitap okudu. Biraz facesine baktı. Biraz balkonunda oturdu. Çay ya da kahve bile içmedi. Gece uykusu kaçacak diye korkusundan. Uyuyamamak çok kötüydü. Sık sık yaşıyordu. Sağa dönüyor, sola dönüyor. Yatağın içinde bütün uzuvları ağrımaya başlıyor. Kalkıyor, evin içinde dolanıyor, kitap okuyor. Bu sefer de uykusunu alamazsa eğer, gündüz sersem sersem dolaşıyor. Bir de yatağın içinde sürekli döndüğü için, eşini uyandırdığı zamanlar oluyor, sonra üzülüyor. Onun için erken uyumak istemiyordu. "Offf' bir türlü vakit geçmiyor" dedi.
"Öyle yorgunum ki. Oturduğum yerde uyuyacağım şimdi. Ama uyuyunca gece uyanacağım, sabaha kadar tırmalayacağım biliyorum. "
Aslında saçlarını boyaması gerekiyordu. Dip boyası çıkmıştı. Çevresinde bazen dip boyası çıkmış kadınlar görüyordu. Çok bakımsız görünüyorlardı gözüne. Bir de ojelerinin yarısı çıkmış kadınları çok bakımsız bulurdu. Hele bir de ter kokanlar. "Aman tanrım!" Dedi kendi kendine.
Tekrar balkona çıktı. Yıldızları, gökyüzünü incelemeye başladı.
Ondan da sıkıldı. Tekrar içeri girdi. Tv. Açtı. Fox tv. Bir Türk filmi vardı. İsmi "sevimli Tehlikeli" filmden bir şey anlamadı. Öylesine bakmaya başladı. Filmin başını izlememişti. Bir genç yüksek bir binadan atlayıp, karşıdaki binanın camından içeri atladı. O sırada orada bir nikah vardı. Nikahlanan kız camdan giren delikanlıya sarıldı. Birlikte kaçmaya başladılar. Sonra kız ağlamaya başladı. "Ne olur beni bırakma"
Sesi birileri duydu. Yardıma geldi. Oğlanı tedavi ettiler. Ama eşi geldi kanal değiştirdi. Film yarım kaldı.

Tülay tekrar saate baktı. Saat daha 22.30 biraz daha oyalanayım diye düşündü.
Aslında o her zaman kendini oyalardı ama çok yorgun hissediyordu. Okuduğu kitaba da dikkatini veremiyordu.
Eşi başladı tv. Zom yapmaya. Bir kanalda on dk. takılmıyordu. Sürekli kanal değiştiriyordu. Nerede bir kavga, şiddet filmi var onu açıyordu. Üst üste sigara içiyordu üstüne üstlük. Tülay siğara içmediği için çok rahatsız oluyordu. Eşine ne çok "Bırak şu sigarayı" dese de, eşi bir türlü bırakamıyordu.

Tülay tekrar saate baktı. Saat 23.00 olmuştu. Artık yatabilirim. Diye düşündü. Bu akşam vakit geçmek bilmedi. Kalktı dişlerini fırçaladı. Her gece yatarken mutlaka dişlerini fırçalardı. Türk erkekleri dişlerini fırçalamıyor diye okumuştu. Eşi de fırçalamıyordu. Bu yüzden de eşine çok kızıyordu. Yabancı erkekler fırçalıyor mu acaba? Diye düşündü. Sürekli düzenli dişlerini fırçalayan bir eşi olsun isterdi.
Tülay uykudan ölüyordu ama yatağa yatınca bu seferde uykusu kaçtı. Yine bir saat döndü yatakta. Sonra dalmış. Birkaç kez uyansa da gece,tekrar daldı. Neyse bu kadarına razıydı. Bazen uykusu bir gidiyor, sabaha kadar uyuyamıyordu.
Uyuyamayınca koyun say diyenlere de sinir olurdu. Hiç sayamazdı. O zaman daha çok uykusu kaçıyordu.

07 Ekim 2015 3-4 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar