Ayak Ucumda

Bıraktığın yağmurla yaşlandı şehir
Balkonlarda esmer iklimi gözlerinin
Yokuş yukarı bir rüzgardı eski
Evler adsız tüm kapılar bizim
Bir akşam ağzı değişik otlar kokuyor
Son gölgeler su içiyor yalnızlığımdan
Bu taksim akıllara ziyan bu başlarken biten
Bu makam ancak ikimizin...



Bir yaz ertesini özlemeye başlamaktı
Arasız mevsimler dönüşü deniz aşırı uzak son kasabasında
öğle uykusunun...
içindeki çocuk hep hastadır loş zamanlara düşkün
Aryaları pazartesi sabahı da umarsız
Ansiklopedi sayfası kokulu bir gün sessizliğinde
ilk akşam haylazı kırlangıçlarını bekleyen
Adına yalnızlığının...


son rüyadan uyanmadan elime tutuşturduğun
akşam ışıklarını alıyorum koynuma
yokuş boyu apartmanlar ayaklarıma misafir
sen tüm çocuk halinle sarı pencerelerde
hevesli serçenin umuda yankesiciliği
son rüyadan uyanmadan yüzünü buruşturduğun
akşam sorgularını asıyorum boynuma...


sokaklarda kaybolurken soluğumun sıcaklığı
uykuya dalıp giden evlere kıskanç
bir yaşamak tutkusuyla çözdüğüm soruydu yüzün
altı çizilmiş seslere muhtaç tek özlemimdin
yoluma çıkan hiçbir yağmura teslim olmadan
zamanı donduran bir bahçe yaptım göz bebeklerime
seninle kalsın diye son kıpırtısı kirpiklerimin...


"ayak ucumda çocuk gülüşlü kumru
başımı nereye çevirsem aynı mavi
yanımdan eksik etmediğim yokluğun da"

22 Mayıs 2017 1474 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)