Gula Sure
Yaralandıkça kalbim ikiye bölünüyor
Duvarlardaki oyuklarda
Acı kökenli bir devşirme iliğimi sömürürken
Kötü yola düşen bir imgeyi kurtarıyor
Ben gidiyorum
Kalmak yaramda bir koleksiyoncuydu zaten hep
Siz de gidin mösyö ben biraz d.arlanacağım
Kalbimin utanan bêkes elini tutuyorum
Vivaldi'nin dört mevsim konçertosunda
Kelebek gibi çalıyor piyanoyu hüznümün uzayan tırnakları
Biliyorum bu gece de yağmur yağacak başımıza
Kendi kendine gelin güvey olan bir epigrafa öykünür gibi
S.eller alıp götürecek yüreğimi serseri bir midye kabuğuna
Parmaklarımdaki kan damlalarının izini sürecek yine bir acı
Ben o saatlerde gitmiş olurum muhtemelen buralardan
Ölmek bir cesette gülün çürüyeceğini haber veren mirasyediyse
Bu gece de benden başka kimse ağlamayacak demektir
Siz de gidin artık leşimi banyodan koridora sürükleyeceğim daha
Ben kalbinin içinde donmuş zebun bir sivrisineğim
Arada bir çözülüp konuyorum boktan boka suya sabuna dokunmadan
Siestaya çekilmiş o kadar çok patolojik iz bıraktın ki bende
Canım bile yanmıyor artık sana güle güle derken
Ama yine de senin gül hatrın için yaralarımı faize yatıracağım
Seneye bu mevsimde aşkım ve gururum benzin faturana yeter belki
Hay Allah bak görüyor musun
Bu gece de benden başka kimse ayrılmayacak sevgilisinden
E hadi ama siz de gidin artık
Savaş bitti
Siperden yaralı çıktı herkes
O bir cinayetti
Ben de katil
Elime biraz yara geçince cesedime ev tutup
Beraber yaşlanacağım onunla
Hadi ama siz de gidin artık
Ben biraz daha zırvalayacağım
Kalbimde cebelleşen canımla
https://youtu.be/x8RgttKQwlY?si=d8J0CT8vNKdkcscM


Güzeldi. İnsan yarasıyla baş başa kahve de içer, çay da, sohbet de eder de mi? Bir uyku çeker gibi kısa bir seyahatti şiirin sen devam et ben de birazdan eşlik edeceğim diyen rüyalardan. Tebrik ediyorum sevgili Gule.