Maristan'da Son Gece
Hiçbir literatüre sığmayan,
Ve yasalaşmayan bir sevdanın
Hüküm giymesiydi içimde sensizlik.
Ve dedikodularla dolu evlerin,
Dillere dolanmasaydı bizimkisi.
Eğrelti otu faydalıymış dediler.
Seni her gördüğümde/
Biraz daha durulmak için.
Oysa tüm taşikardisiyle,
Sana koşuyordu kalbim...
Zararlıymış yani seni görmek,
Koruma kalkanın yoksa yanında
Bünyeye tersmiş salına salına yürüyüşün.
Gözleri bozar dediler,
Katarak seni içimin en koyu yeşiline...
Bir çift mavi göz,
Söz, dudaklarının benine asılı
Uzun uzadıya sarıyor gözlerim bedenini.
Ellerin başka bir omzun ağırlığında,
Bir kuş konuyor ince omuzlarına.
Ve sen gerdan kırıyorsun,
Bir tarafı yıkık duvarlarıma...
Koca bir şehri kucaklayıp,
Tası tarağı da yanına alıp
Göç ediyorsun mercanlarımdan.
Bir deniz türküsü çalıyor,
Sen köpük köpük suyun üstünde
Suyun öbür yakasına kaçıyorsun.
Küskünsün,
Saçların buklelerini vuruyor dalgalara.
İnadına asi,
İnadına mavi kaldın buralarda.
Maristan'da son gecem,
Ağzımda, hortumların didaktik senfonisi.
Seni çağırıyor gözlerim,
Sözlerin anestezimin karamsarlığında.
Ve çıka-geliyorsun kapıdan,
Benim sana bakasım,
Senin bana konuşasın çok.
Duymuyor, görmüyor ve konuşamıyorum.
Tıpkı beni terk edişin gibi,
Şimdi siyah çanları boynuna sen bağla.
Ağla Maristan'ın soğuk koridorlarında...
Maristan : Türk Dil kurumuna göre maristan kelimesinin sözlük anlamı Eski Türklerde kullanılan hastanelere verilen isimdir...


